www-commits
[Top][All Lists]
Advanced

[Date Prev][Date Next][Thread Prev][Thread Next][Date Index][Thread Index]

www/philosophy/po government-free-software.tr.p...


From: T. E. Kalaycı
Subject: www/philosophy/po government-free-software.tr.p...
Date: Sat, 25 Sep 2021 06:28:23 -0400 (EDT)

CVSROOT:        /web/www
Module name:    www
Changes by:     T. E. Kalaycı <tekrei> 21/09/25 06:28:23

Modified files:
        philosophy/po  : government-free-software.tr.po 
                         rms-nyu-2001-transcript.tr.po 

Log message:
        [tr] Updates.

CVSWeb URLs:
http://web.cvs.savannah.gnu.org/viewcvs/www/philosophy/po/government-free-software.tr.po?cvsroot=www&r1=1.13&r2=1.14
http://web.cvs.savannah.gnu.org/viewcvs/www/philosophy/po/rms-nyu-2001-transcript.tr.po?cvsroot=www&r1=1.17&r2=1.18

Patches:
Index: government-free-software.tr.po
===================================================================
RCS file: /web/www/www/philosophy/po/government-free-software.tr.po,v
retrieving revision 1.13
retrieving revision 1.14
diff -u -b -r1.13 -r1.14
--- government-free-software.tr.po      23 Sep 2021 10:33:10 -0000      1.13
+++ government-free-software.tr.po      25 Sep 2021 10:28:22 -0000      1.14
@@ -8,14 +8,13 @@
 msgstr ""
 "Project-Id-Version: government-free-software.html\n"
 "POT-Creation-Date: 2021-09-23 10:26+0000\n"
-"PO-Revision-Date: 2021-07-17 11:00+0200\n"
+"PO-Revision-Date: 2021-09-25 10:03+0200\n"
 "Last-Translator: T. E. Kalayci <tekrei@member.fsf.org>\n"
 "Language-Team: Turkish <www-tr-comm@gnu.org>\n"
 "Language: tr\n"
 "MIME-Version: 1.0\n"
 "Content-Type: text/plain; charset=UTF-8\n"
 "Content-Transfer-Encoding: 8bit\n"
-"X-Outdated-Since: 2021-09-23 10:26+0000\n"
 "Plural-Forms: nplurals=1; plural=0;\n"
 "X-Generator: Poedit 2.4.2\n"
 
@@ -571,15 +570,10 @@
 "\">çalışma&nbsp;sayfamızı</a> ziyaret edebilirsiniz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Copyright &copy; Copyright &copy; 2011-2014, 2016, 2017, 2021 Free "
-#| "Software Foundation, Inc."
 msgid ""
 "Copyright &copy; 2011-2014, 2016, 2017, 2021 Free Software Foundation, Inc."
 msgstr ""
-"Copyright &copy; Copyright &copy; 2011-2014, 2016, 2017, 2021 Free Software "
-"Foundation, Inc."
+"Copyright &copy; 2011-2014, 2016, 2017, 2021 Free Software Foundation, Inc."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""

Index: rms-nyu-2001-transcript.tr.po
===================================================================
RCS file: /web/www/www/philosophy/po/rms-nyu-2001-transcript.tr.po,v
retrieving revision 1.17
retrieving revision 1.18
diff -u -b -r1.17 -r1.18
--- rms-nyu-2001-transcript.tr.po       19 Sep 2021 15:34:14 -0000      1.17
+++ rms-nyu-2001-transcript.tr.po       25 Sep 2021 10:28:22 -0000      1.18
@@ -13,15 +13,15 @@
 msgstr ""
 "Project-Id-Version: rms-nyu-2001-transcript.html\n"
 "POT-Creation-Date: 2021-09-19 15:26+0000\n"
-"PO-Revision-Date: 2010-01-12 00:31+0100\n"
+"PO-Revision-Date: 2021-09-25 12:25+0200\n"
 "Last-Translator: T. E. Kalayci <tekrei@member.fsf.org>\n"
 "Language-Team: Turkish <www-tr-comm@gnu.org>\n"
 "Language: tr\n"
 "MIME-Version: 1.0\n"
 "Content-Type: text/plain; charset=UTF-8\n"
 "Content-Transfer-Encoding: 8bit\n"
-"X-Outdated-Since: 2021-09-19 15:26+0000\n"
 "Plural-Forms: nplurals=1; plural=0;\n"
+"X-Generator: Poedit 2.4.2\n"
 
 #. type: Content of: <title>
 msgid ""
@@ -35,24 +35,16 @@
 msgstr "Özgür Yazılım: Özgürlük ve İşbirliği"
 
 #. type: Content of: <div><address>
-#, fuzzy
-#| msgid "by Richard Stallman"
 msgid "by Richard Stallman"
 msgstr "yazan Richard Stallman"
 
 #. type: Content of: <div><div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Transcript of Richard M. Stallman's speech, &ldquo;Free Software: Freedom "
-#| "and Cooperation&rdquo;, given at New York University in New York, NY, on "
-#| "29 May 2001"
 msgid ""
 "Transcript of a speech that was given at New York University in New York, "
 "NY, on 29 May 2001."
 msgstr ""
-"Richard M. Stallman'ın “Özgür Yazılım: Özgürlük ve İşbirliği” 
isimli, New "
-"York'taki New York Üniversitesi'nde, 29 Mayıs 2001 tarihinde yaptığı "
-"konuşmanın metnidir."
+"29 Mayıs 2001 tarihinde New York'taki New York Üniversitesi'nde yapılan "
+"konuşmanın çözümlemesidir."
 
 #. type: Content of: <div><div><p>
 msgid ""
@@ -72,20 +64,13 @@
 "I want to welcome you here.  I want to say a few comments, before I turn it "
 "over to Ed, who is going to introduce the speaker."
 msgstr ""
-"<strong>URETSKY</strong>: Ben Mike Uretsky. Stern İşletme Fakültesi’ni "
-"bitirdim. Ayrıca İleri Teknoloji Merkezi’nin Müdür Yardımcılarından 
biriyim. "
+"<strong>URETSKY</strong>: Ben Mike Uretsky. Stern İşletme Fakültesi'ni "
+"bitirdim. Ayrıca İleri Teknoloji Merkezi'nin Müdür Yardımcılarından 
biriyim. "
 "Ve Bilgisayar Bilimi Departmanında hepimiz adına, sizlere burada hoş "
-"geldiniz demek istiyorum. Size konuşmacıyı takdim edecek olan Ed’e 
mikrofonu "
+"geldiniz demek istiyorum. Size konuşmacıyı takdim edecek olan Ed'e 
mikrofonu "
 "vermeden önce bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "The role of a university is a place to foster debate and to have "
-#| "interesting discussions.  And the role of a major university is to have "
-#| "particularly interesting discussions.  And this particular presentation, "
-#| "this seminar falls right into that mold.  I find the discussion of open "
-#| "source particularly interesting.  In a sense &hellip; <i>[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "The role of a university is a place to foster debate and to have interesting "
 "discussions.  And the role of a major university is to have particularly "
@@ -97,13 +82,9 @@
 "ilginç tartışmaların yapılabilmesidir. Ve büyük bir üniversitenin 
rolü, "
 "özellikle ilginç tartışmaların yapılabilmesidir. Ve bu özel sunum, bu "
 "seminer bu kalıba girer. Açık kaynak tartışmasını özellikle ilginç "
-"buluyorum. Bir anlamda….<i>[dinleyiciler güler]</i>"
+"buluyorum. Bir anlamda….<span>[dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: I do free software.  Open source is a "
-#| "different movement.  <i>[Laughter] [Applause]</i>"
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: I do free software.  Open source is a different "
 "movement.  <span>[Laughter] [Applause]</span>"
@@ -119,10 +100,10 @@
 "in other directions.  A lot of the developments that took place with the "
 "entry of the PC moved in exactly the same kind of a cycle."
 msgstr ""
-"<strong>URETSKY</strong>: 1960’larda ilgili alanda çalışmaya ilk "
+"<strong>URETSKY</strong>: 1960'larda ilgili alanda çalışmaya ilk "
 "başladığımda, temel olarak yazılım özgürdü. Ve çevrimlere girdik. 
Özgür hale "
 "geldi ve daha sonra pazarlarını genişletme ihtiyacında olan yazılım "
-"üreticileri, bunu başka taraflara doğru çektiler. PC’nin girişiyle "
+"üreticileri, bunu başka taraflara doğru çektiler. PC'nin girişiyle "
 "gerçekleşen birçok hareket, tam olarak da benzer bir çevrim tipinde 
hareket "
 "etti."
 
@@ -147,16 +128,6 @@
 "olmasını umuyoruz. Bazı çok ilginç tartışmaları dört gözle 
bekliyoruz. Ed?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>SCHONBERG</strong>: I'm Ed Schonberg from the Computer Science "
-#| "Department at the Courant Institute.  Let me welcome you all to this "
-#| "event.  Introducers are usually, and particularly, a useless aspect of "
-#| "public presentations, but in this case, actually, they serve a useful "
-#| "purpose, as Mike easily demonstrated, because an introducer for instance, "
-#| "told him, by making inaccurate comments, can allow him to straighten out "
-#| "and correct and <i>[Laughter]</i> sharpen considerably the parameters of "
-#| "the debate."
 msgid ""
 "<strong>SCHONBERG</strong>: I'm Ed Schonberg from the Computer Science "
 "Department at the Courant Institute.  Let me welcome you all to this event.  "
@@ -166,26 +137,16 @@
 "making inaccurate comments, can allow him to straighten out and correct and "
 "<span>[Laughter]</span> sharpen considerably the parameters of the debate."
 msgstr ""
-"<strong>SCHONBERG</strong>: Ben Courant Enstitüsü’ndeki Bilgisayar Bilimi 
"
+"<strong>SCHONBERG</strong>: Ben Courant Enstitüsü'ndeki Bilgisayar Bilimi "
 "Departmanından Ed Schonberg. Hepinize öncelikle hoş geldiniz demek "
 "istiyorum. Giriş konuşmasını yapanlar genellikle ve özellikle halka "
 "sunumların yararsız bir kısmını yapanlardır ancak bu durumda, gerçekte 
"
-"yararlı bir amaca hizmet etmektedirler, Mike’ın da kolayca gösterdiği 
gibi, "
+"yararlı bir amaca hizmet etmektedirler, Mike'ın da kolayca gösterdiği 
gibi, "
 "giriş konuşmasını yapan kişi, örneğin, hatalı açıklamalar yaparak, "
-"tartışmanın parametrelerini ciddi ölçüde düzeltebilir ve 
<i>[dinleyiciler "
-"güler]</i> keskin hale getirebilir."
+"tartışmanın parametrelerini ciddi ölçüde düzeltebilir ve 
<span>[dinleyiciler "
+"güler]</span> keskin hale getirebilir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, let me make the briefest possible introduction to somebody who "
-#| "doesn't need one.  Richard is the perfect example of somebody who, by "
-#| "acting locally, started thinking globally from problems concerning the "
-#| "unavailability of source code for printer drivers at the AI Lab many "
-#| "years ago.  He has developed a coherent philosophy that has forced all of "
-#| "us to re-examine our ideas of how software is produced, of what "
-#| "intellectual property means, and what the software community actually "
-#| "represents.  Let me welcome Richard Stallman.  <i>[Applause]</i>"
 msgid ""
 "So, let me make the briefest possible introduction to somebody who doesn't "
 "need one.  Richard is the perfect example of somebody who, by acting "
@@ -203,22 +164,10 @@
 "örnektir. Yazılımın nasıl oluşturulduğu, hangi fikri mülkiyet 
araçlarına "
 "sahip olduğu ve yazılım topluluğunun gerçekte neyi temsil ettiği 
fikirlerini "
 "yeniden incelemek için hepimizi zorlamış olan bağlı bir felsefe "
-"geliştirmiştir. Richard Stallman’a hoş geldiniz demek istiyorum. 
<i>[Alkış]</"
-"i>"
+"geliştirmiştir. Richard Stallman'a hoş geldiniz demek istiyorum. "
+"<span>[Alkış]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: Can someone lend me a watch? <i>[Laughter]</i> "
-#| "Thank you.  So, I'd like to thank Microsoft for providing me the "
-#| "opportunity to <i>[Laughter]</i> be on this platform.  For the past few "
-#| "weeks, I have felt like an author whose book was fortuitously banned "
-#| "somewhere.  <i>[Laughter]</i> Except that all the articles about it are "
-#| "giving the wrong author's name, because Microsoft describes the GNU GPL "
-#| "as an open source license, and most of the press coverage followed suit.  "
-#| "Most people, of course just innocently don't realize that our work has "
-#| "nothing to do with open source, that in fact we did most of it before "
-#| "people even coined the term open source."
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Can someone lend me a watch? <span>[Laughter]</"
 "span> Thank you.  So, I'd like to thank Microsoft for providing me the "
@@ -231,16 +180,17 @@
 "nothing to do with open source, that in fact we did most of it before people "
 "even coined the term open source."
 msgstr ""
-"<strong>STALLMAN</strong>Biri bana bir saat ödünç verebilir mi? <i>"
-"[Dinleyiciler güler]</i> Teşekkür ederim. Bu vesileyle, bu platformda olma 
"
-"imkânı verdikleri için Microsoft’a <i>[dinleyiciler güler]</i> 
teşekkür "
-"ederim. Son birkaç haftadır, kitabı bir yerlerde kazara yasaklanmış olan 
bir "
-"yazar gibi hissediyorum.<i>[dinleyiciler güler]</i> Ancak buna ilişkin "
-"yazıların tümünde yanlış yazarın adı verilmektedir çünkü Microsoft 
GNU "
-"GPL’yi açık kaynaklı bir lisans olarak tanımlamaktadır ve bunu izleyen 
baskı "
-"kapsamının çoğunluğu buna uygundur. Tabi ki, insanların çoğunluğu, "
-"çalışmamızın açık kaynakla işinin olmadığını fark etmemektedir, 
çünkü "
-"insanlar “açık kaynak” ifadesini bulmadan önce işin çoğunu 
gerçekleştirdik."
+"<strong>STALLMAN</strong>Biri bana bir saat ödünç verebilir mi? "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span> Teşekkür ederim. Bu vesileyle, bu "
+"platformda olma imkânı verdikleri için Microsoft'a <span>[dinleyiciler "
+"güler]</span> teşekkür ederim. Son birkaç haftadır, kitabı bir yerlerde 
"
+"kazara yasaklanmış olan bir yazar gibi hissediyorum.<span>[dinleyiciler "
+"güler]</span> Ancak buna ilişkin yazıların tümünde yanlış yazarın 
adı "
+"verilmektedir çünkü Microsoft GNU GPL'yi açık kaynaklı bir lisans 
olarak "
+"tanımlamaktadır ve bunu izleyen baskı kapsamının çoğunluğu buna 
uygundur. "
+"Tabi ki, insanların çoğunluğu, çalışmamızın açık kaynakla işinin 
olmadığını "
+"fark etmemektedir, çünkü insanlar &ldquo;açık kaynak&rdquo; ifadesini "
+"bulmadan önce işin çoğunu gerçekleştirdik."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -257,23 +207,6 @@
 "hakkında bir şeyler söyleyeceğim."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Now, some of you may not ever write computer programs, but perhaps you "
-#| "cook.  And if you cook, unless you're really great, you probably use "
-#| "recipes.  And, if you use recipes, you've probably had the experience of "
-#| "getting a copy of a recipe from a friend who's sharing it.  And you've "
-#| "probably also had the experience &mdash; unless you're a total neophyte "
-#| "&mdash; of changing a recipe.  You know, it says certain things, but you "
-#| "don't have to do exactly that.  You can leave out some ingredients.  Add "
-#| "some mushrooms, 'cause you like mushrooms.  Put in less salt because your "
-#| "doctor said you should cut down on salt &mdash; whatever.  You can even "
-#| "make bigger changes according to your skill.  And if you've made changes "
-#| "in a recipe, and you cook it for your friends, and they like it, one of "
-#| "your friends might say, &ldquo;Hey, could I have the recipe?&rdquo; And "
-#| "then, what do you do? You could write down your modified version of the "
-#| "recipe and make a copy for your friend.  These are the natural things to "
-#| "do with functionally useful recipes of any kind."
 msgid ""
 "Now, some of you may not ever write computer programs, but perhaps you "
 "cook.  And if you cook, unless you're really great, you probably use "
@@ -303,24 +236,12 @@
 "koyabilirsiniz. Yeteneğinize göre daha büyük değişiklikler bile "
 "yapabilirsiniz. Ve bir yemek tarifinde değişiklik yaptıysanız ve bu yemek 
"
 "tarifine göre arkadaşlarınıza yemek pişirdiyseniz ve yemeği sevdilerse, 
size "
-"şunu söyleyebilirler: “Tarifini bana da verir misin?” Ve o zaman ne "
-"yaparsınız? Yemek tarifinin değişmiş halini yazıp arkadaşınıza bir 
kopyasını "
-"verebilirsiniz. Bunlar, herhangi bir tipteki işlevsel olarak yararlı yemek "
-"tarifleriyle yapabileceğiniz doğal şeylerdir."
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Now a recipe is a lot like a computer program.  A computer program's a "
-#| "lot like a recipe: a series of steps to be carried out to get some result "
-#| "that you want.  So it's just as natural to do those same things with "
-#| "computer programs &mdash; hand a copy to your friend.  Make changes in it "
-#| "because the job it was written to do isn't exactly what you want.  It did "
-#| "a great job for somebody else, but your job is a different job.  And "
-#| "after you've changed it, that's likely to be useful for other people.  "
-#| "Maybe they have a job to do that's like the job you do.  So they ask, "
-#| "&ldquo;Hey, can I have a copy?&rdquo; Of course, if you're a nice person, "
-#| "you're going to give a copy.  That's the way to be a decent person."
+"şunu söyleyebilirler: &ldquo;Tarifini bana da verir misin?&ldquo; Ve o 
zaman "
+"ne yaparsınız? Yemek tarifinin değişmiş halini yazıp arkadaşınıza 
bir "
+"kopyasını verebilirsiniz. Bunlar, herhangi bir tipteki işlevsel olarak "
+"yararlı yemek tarifleriyle yapabileceğiniz doğal şeylerdir."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "Now a recipe is a lot like a computer program.  A computer program's a lot "
 "like a recipe: a series of steps to be carried out to get some result that "
@@ -342,10 +263,10 @@
 "için iyi bir iş görmüş olabilir ancak sizinki farklı bir iş olabilir. 
Bu "
 "nedenle programı değiştirirsiniz. Ve değiştirdikten sonra, başka 
insanlar "
 "için yararlı olabilir. Belki de sizin yaptığınız işe benzer bir iş 
için "
-"kullanılacaktır. Bu nedenle, şu soruyu sorarlar: “Bana bilgisayar "
-"programının bir kopyasını verir misin?” Tabi ki, kibar bir insan 
olduğunuz "
-"için, bilgisayar programınızın bir kopyasını verirsiniz. Bu, nazik bir 
insan "
-"olmanın yoludur."
+"kullanılacaktır. Bu nedenle, şu soruyu sorarlar: &ldquo;Bana bilgisayar "
+"programının bir kopyasını verir misin?&rdquo; Tabi ki, kibar bir insan "
+"olduğunuz için, bilgisayar programınızın bir kopyasını verirsiniz. Bu, 
nazik "
+"bir insan olmanın yoludur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -363,7 +284,7 @@
 "yıllarca hapiste yattığınızı düşünün. Böyle bir dünya, yemek 
tariflerini "
 "paylaşmaya alışmış insanlar için büyük bir zulümdür. Ancak özel 
mülk yazılım "
 "dünyasında durum aynen böyledir. Bu, diğer insanlara karşı genel 
inceliğin "
-"olmadığı ya da engellendiği bir dünyadır. "
+"olmadığı ya da engellendiği bir dünyadır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -382,10 +303,10 @@
 "just keep on living that way.  So there was free software, but there was no "
 "free software movement."
 msgstr ""
-"Şimdi bunu neden farkettim? Bunu farkettim çünkü 1970’lerde yazılımı 
"
+"Şimdi bunu neden farkettim? Bunu farkettim çünkü 1970'lerde yazılımı "
 "paylaşan bir programcı birliğinin parçası olma şansına ulaşmıştım. 
Bu "
 "topluluğun temelleri bilgisayarın başlangıcına dayanmaktadır. Ancak, "
-"1970’lerde, insanların yazılımı paylaştığı bir topluluk zor bulunan 
bir "
+"1970'lerde, insanların yazılımı paylaştığı bir topluluk zor bulunan 
bir "
 "şeydi. Ve gerçekte bu uç bir durumdu çünkü çalıştığım 
laboratuarda, tüm "
 "işletim sistemi, topluluğumuz tarafından geliştirilen yazılımdı ve bu "
 "yazılımın herhangi bir kısmını herhangi bir kimseyle paylaşmaktaydık. 
"
@@ -394,21 +315,9 @@
 "İşbirliği bizim yaşam biçimimizdi. Ve bu yaşam şeklinde güvendeydik. 
Bunun "
 "için savaşmıyorduk. Bunun için savaşmamız gerekmiyordu. Sadece bu 
şekilde "
 "yaşıyorduk. Ve bildiğimiz kadarıyla, bu şekilde yaşamayı 
sürdürecektik. Bu "
-"nedenle özgür yazılım vardı ama özgür yazılım hareketi yoktu. "
+"nedenle özgür yazılım vardı ama özgür yazılım hareketi yoktu."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But then our community was destroyed by a series of calamities that "
-#| "happened to it.  Ultimately it was wiped out.  Ultimately, the PDP-10 "
-#| "computer which we used for all our work was discontinued.  And you know, "
-#| "our system &mdash; the Incompatible Timesharing System &mdash; was "
-#| "written starting in the '60's, so it was written in assembler language.  "
-#| "That's what you used to write an operating system in the '60's.  So, of "
-#| "course, assembler language is for one particular computer architecture; "
-#| "if that gets discontinued, all your work turns into dust &mdash; it's "
-#| "useless.  And that's what happened to us.  The 20 years or so of work of "
-#| "our community turned into dust."
 msgid ""
 "But then our community was destroyed by a series of calamities that happened "
 "to it.  Ultimately it was wiped out.  Ultimately, the PDP-10 computer which "
@@ -423,11 +332,11 @@
 "Ama daha sonra topluluğumuz çeşitli felaketlerle yıkıldı. Sonunda 
tamamen "
 "yok oldu. Sonunda tüm çalışmalarımız için kullandığımız PDP-10 
bilgisayarı1 "
 "ortadan kalktı. Sistemimiz olan, Uyumlu Olmayan Zaman Paylaşımlı Sistem, "
-"1960’larda başlayarak yazılmıştı, bu nedenle assembler dilinde 
yazılmıştı. "
-"1960’larda bir işletim sistemi yazmak için assembler kullanılmaktaydı. 
Bu "
+"1960'larda başlayarak yazılmıştı, bu nedenle assembler dilinde 
yazılmıştı. "
+"1960'larda bir işletim sistemi yazmak için assembler kullanılmaktaydı. Bu 
"
 "nedenle, tabi ki, assembler dili belirli bir bilgisayar mimarisi içindir; "
 "bunun devamı gelmezse, tüm çalışmanız boşa gider, işe yaramaz. Ve 
bizim "
-"başımıza da bu geldi. 20 yıllık çalışma boşa gitti. "
+"başımıza da bu geldi. 20 yıllık çalışma boşa gitti."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -469,18 +378,9 @@
 "paylaşımlı makinemize durumu bildirecek ve çıktı bekleyen 
kullanıcılara "
 "yazıcıdaki problemi çözmelerini söyleyecek bir şekilde değiştirdik. 
Tabi ki "
 "kullanıcılar, bir çıktı bekliyorlarsa ve yazıcıda sıkışma olduğunu 
"
-"biliyorlarsa, sonsuza kadar oturup beklemeyecek ve sorunu çözeceklerdi. "
+"biliyorlarsa, sonsuza kadar oturup beklemeyecek ve sorunu çözeceklerdi."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But at that point, we were completely stymied, because the software that "
-#| "ran that printer was not free software.  It had come with the printer, "
-#| "and it was just a binary.  We couldn't have the source code; Xerox "
-#| "wouldn't let us have the source code.  So, despite our skill as "
-#| "programmers &mdash; after all, we had written our own timesharing system "
-#| "&mdash; we were completely helpless to add this feature to the printer "
-#| "software."
 msgid ""
 "But at that point, we were completely stymied, because the software that ran "
 "that printer was not free software.  It had come with the printer, and it "
@@ -491,27 +391,12 @@
 msgstr ""
 "Ancak bu noktada tamamen felce uğradık çünkü söz konusu yazıcıyı 
çalıştıran "
 "yazılım özgür yazılım değildi. Söz konusu yazılım yazıcı ile 
birlikte "
-"gelmişti ve yalnızca bir ikiliydi (binary). Kaynak kodunu alamamıştık; "
-"Xerox, kaynak kodunu bize vermemişti. Bu nedenle, programlayıcılar olarak "
-"yetenekli olmamıza rağmen, ne de olsa kendi zaman paylaşımlı sistemimizi 
"
-"yazmıştık, bu özelliği yazıcı yazılımına ekleme konusunda 
tamamıyla "
-"çaresizdik. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And we just had to suffer with waiting.  It would take an hour or two to "
-#| "get your printout because the machine would be jammed most of the time.  "
-#| "And only once in a while &mdash; you'd wait an hour figuring &ldquo;I "
-#| "know it's going to be jammed. I'll wait an hour and go collect my "
-#| "printout,&rdquo; and then you'd see that it had been jammed the whole "
-#| "time, and in fact, nobody else had fixed it.  So you'd fix it and you'd "
-#| "go wait another half hour.  Then, you'd come back, and you'd see it "
-#| "jammed again &mdash; before it got to your output.  It would print three "
-#| "minutes and be jammed thirty minutes.  Frustration up the whazzoo.  But "
-#| "the thing that made it worse was knowing that we could have fixed it, but "
-#| "somebody else, for his own selfishness, was blocking us, obstructing us "
-#| "from improving the software.  So, of course, we felt some resentment."
+"gelmişti ve yalnızca bir ikili dosyaydı. Kaynak kodunu alamamıştık; 
Xerox, "
+"kaynak kodunu bize vermemişti. Bu nedenle, programcılar olarak yetenekli "
+"olmamıza rağmen, ne de olsa kendi zaman paylaşımlı sistemimizi 
yazmıştık, bu "
+"özelliği yazıcı yazılımına ekleme konusunda tamamıyla çaresizdik."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "And we just had to suffer with waiting.  It would take an hour or two to get "
 "your printout because the machine would be jammed most of the time.  And "
@@ -527,30 +412,18 @@
 "felt some resentment."
 msgstr ""
 "Ve beklemek zorundaydık. Çıktımızı almanız bir ya da iki saat 
sürüyordu "
-"çünkü makine çoğu zaman sıkışma yapıyordu. Bir saat bekleyip 
“Sıkışacağını "
-"biliyorum. Bir saat bekleyeceğim ve çıktımı alacağım” diyorduk ve 
daha sonra "
-"tüm zaman boyunca sıkışmış olduğunu ve gerçekte başka kimsenin tamir 
"
-"etmediğini gördük. Bu nedenle, biz tamir ettik ve yarım saat daha 
bekledik. "
-"Daha sonra, geri döndük ve çıktı haline gelmeden önce yine 
sıkıştığını "
-"gördük. Üç dakika basma işlemi yapıp otuz dakika sıkışmaktaydı. Bu 
durum "
-"hayal kırıklığı yarattı. Ancak daha kötüsü, tamir edebileceğimizi 
biliyor "
-"olmamızdı ancak kendi bencilliği için başka birileri, yazılımı "
+"çünkü makine çoğu zaman sıkışma yapıyordu. Bir saat bekleyip &ldquo;"
+"Sıkışacağını biliyorum. Bir saat bekleyeceğim ve çıktımı 
alacağım&rdquo; "
+"diyorduk ve daha sonra tüm zaman boyunca sıkışmış olduğunu ve 
gerçekte başka "
+"kimsenin tamir etmediğini gördük. Bu nedenle, biz tamir ettik ve yarım 
saat "
+"daha bekledik. Daha sonra, geri döndük ve çıktı haline gelmeden önce 
yine "
+"sıkıştığını gördük. Üç dakika basma işlemi yapıp otuz dakika 
sıkışmaktaydı. "
+"Bu durum hayal kırıklığı yarattı. Ancak daha kötüsü, tamir 
edebileceğimizi "
+"biliyor olmamızdı ancak kendi bencilliği için başka birileri, 
yazılımı "
 "geliştirmemizi önleyerek bizi engellemekteydi. Bu nedenle tabi ki bir 
miktar "
 "küskünlük hissettik."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And then I heard that somebody at Carnegie Mellon University had a copy "
-#| "of that software.  So I was visiting there later, so I went to his office "
-#| "and I said, &ldquo;Hi, I'm from MIT. Could I have a copy of the printer "
-#| "source code?&rdquo; And he said &ldquo;No, I promised not to give you a "
-#| "copy.&rdquo; <i>[Laughter]</i> I was stunned.  I was so &mdash; I was "
-#| "angry, and I had no idea how I could do justice to it.  All I could think "
-#| "of was to turn around on my heel and walk out of his room.  Maybe I "
-#| "slammed the door.  <i>[Laughter]</i> And I thought about it later on, "
-#| "because I realized that I was seeing not just an isolated jerk, but a "
-#| "social phenomenon that was important and affected a lot of people."
 msgid ""
 "And then I heard that somebody at Carnegie Mellon University had a copy of "
 "that software.  So I was visiting there later, so I went to his office and I "
@@ -563,32 +436,18 @@
 "realized that I was seeing not just an isolated jerk, but a social "
 "phenomenon that was important and affected a lot of people."
 msgstr ""
-"Ve daha sonra Carneige Mellon Üniversitesi’nden birilerinin söz konusu "
+"Ve daha sonra Carneige Mellon Üniversitesi'nden birilerinin söz konusu "
 "yazılımın bir kopyasını aldığını duydum. Üniversiteyi ziyaret 
ediyordum, bu "
-"nedenle ilgili kimsenin ofisine gittim ve dedim ki: “Merhaba, ben 
MIT’denim. "
-"Yazıcı kaynak kodunun bir kopyasını alabilir miyim?” O da bana dedi ki: 
"
-"“Hayır, kimseye kopya vermemeye söz verdim.” <i>[Dinleyiciler 
güler]</i> "
-"Şaşırmıştım. Aynı zamanda da kızmıştım ve nasıl adil olacağıma 
ilişkin "
-"hiçbir fikrim kalmamıştı. Belki de kapıyı çarptım. <i>[Dinleyiciler 
güler]</"
-"i> Ve daha sonra da bu konuyu düşündüm çünkü yalnızca soyutlanmış 
bir olay "
-"değil ayrıca önemli olan ve çok sayıda kimseyi etkileyen sosyal bir 
fenomen "
-"görmekte olduğumu fark ettim."
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "This was &mdash; for me &mdash; I was lucky, I only got a taste of it, "
-#| "but other people had to live in this all the time.  So I thought about it "
-#| "at length.  See, he had promised to refuse to cooperate with us &mdash; "
-#| "his colleagues at MIT.  He had betrayed us.  But he didn't just do it to "
-#| "us.  Chances are he did it to you too.  <i>[Pointing at member of "
-#| "audience.]</i> And I think, mostly likely, he did it to you too.  <i>"
-#| "[Pointing at another member of audience.] [Laughter]</i> And he probably "
-#| "did it to you as well.  <i>[Pointing to third member of audience.]</i> He "
-#| "probably did it to most of the people here in this room &mdash; except a "
-#| "few, maybe, who weren't born yet in 1980.  Because he had promised to "
-#| "refuse to cooperate with just about the entire population of the Planet "
-#| "Earth.  He had signed a non-disclosure agreement."
+"nedenle ilgili kimsenin ofisine gittim ve dedim ki: &ldquo;Merhaba, ben "
+"MIT'denim. Yazıcı kaynak kodunun bir kopyasını alabilir miyim?&rdquo; O 
da "
+"bana dedi ki: &ldquo;Hayır, kimseye kopya vermemeye söz verdim.&rdquo; "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span> Şaşırmıştım. Aynı zamanda da 
kızmıştım ve "
+"nasıl adil olacağıma ilişkin hiçbir fikrim kalmamıştı. Belki de 
kapıyı "
+"çarptım. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Ve daha sonra da bu konuyu "
+"düşündüm çünkü yalnızca soyutlanmış bir olay değil ayrıca önemli 
olan ve çok "
+"sayıda kimseyi etkileyen sosyal bir fenomen görmekte olduğumu fark ettim."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "This was&mdash;for me&mdash;I was lucky, I only got a taste of it, but other "
 "people had to live in this all the time.  So I thought about it at length.  "
@@ -605,33 +464,17 @@
 msgstr ""
 "Şanslıydım, çünkü bu durumu yalnızca bir kere yaşadım. Diğer 
insanlar ise "
 "her zaman bu durumla yaşamak zorundalar. Bu nedenle bu konuyu kapsamlı "
-"olarak düşündüm. MIT’deki çalışma arkadaşları bizimle işbirliği 
yapmaktan "
+"olarak düşündüm. MIT'deki çalışma arkadaşları bizimle işbirliği 
yapmaktan "
 "kaçındı. Bize ihanet etti. Ama bunu yalnızca bize karşı yapmadı. Bunu 
size "
-"de yaptı <i>[Dinleyicilerden birini gösteriyor]</i>. Ve zannediyorum ki, "
-"bunu size de yaptı. <i>[Başka bir dinleyiciyi gösteriyor]</i>. <i>"
-"[Dinleyiciler gülüyor]</i> Ve bunu muhtemelen size de yaptı 
<i>[Dinleyiciler "
-"arasında üçüncü bir dinleyiciyi gösteriyor]</i>. Bunu bu odadaki 
insanların "
-"çoğuna yaptı, belki çok azınıza yapmadı, onlar da zaten 1980’de 
henüz "
-"doğmamış olanlardır. Çünkü Dünya gezegeninin tüm nüfusu ile 
işbirliği "
-"yapmayı reddetmeye söz verdi. Bir gizlilik anlaşması imzaladı. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Now, this was my first, direct encounter with a non-disclosure agreement, "
-#| "and it taught me an important lesson &mdash; a lesson that's important "
-#| "because most programmers never learn it.  You see, this was my first "
-#| "encounter with a non-disclosure agreement, and I was the victim.  I, and "
-#| "my whole lab, were the victims.  And the lesson it taught me was that non-"
-#| "disclosure agreements have victims.  They're not innocent.  They're not "
-#| "harmless.  Most programmers first encounter a non-disclosure agreement "
-#| "when they're invited to sign one.  And there's always some temptation "
-#| "&mdash; some goody they're going to get if they sign.  So, they make up "
-#| "excuses.  They say, &ldquo;Well, he's never going to get a copy no matter "
-#| "what, so why shouldn't I join the conspiracy to deprive him?&rdquo; They "
-#| "say, &ldquo;This is the way it's always done.  Who am I to go against it?"
-#| "&rdquo; They say, &ldquo;If I don't sign this, someone else will.&rdquo; "
-#| "Various excuses to gag their consciences."
+"de yaptı <span>[Dinleyicilerden birini gösteriyor]</span>. Ve zannediyorum "
+"ki, bunu size de yaptı. <span>[Başka bir dinleyiciyi gösteriyor]</span>. "
+"<span>[Dinleyiciler gülüyor]</span> Ve bunu muhtemelen size de yaptı "
+"<span>[Dinleyiciler arasında üçüncü bir dinleyiciyi gösteriyor]</span>. 
Bunu "
+"bu odadaki insanların çoğuna yaptı, belki çok azınıza yapmadı, onlar 
da "
+"zaten 1980'de henüz doğmamış olanlardır. Çünkü Dünya gezegeninin 
tüm nüfusu "
+"ile işbirliği yapmayı reddetmeye söz verdi. Bir gizlilik anlaşması 
imzaladı."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "Now, this was my first, direct encounter with a non-disclosure agreement, "
 "and it taught me an important lesson&mdash;a lesson that's important because "
@@ -657,31 +500,14 @@
 "imzalamaya davet edildiğinde, ilk olarak bir gizlilik anlaşmasıyla "
 "karşılaşmaktadır. Ve her zaman istek uyandırıcı bir şey vardır – 
bu "
 "anlaşmayı imzalarlarsa bundan iyi bir sonuç elde edeceklerini 
düşünürler. Bu "
-"nedenle özürler oluştururlar. Şöyle derler: “Ne olursa olsun bir kopya 
"
-"alamayacak, bu nedenle onu yoksun bırakmak için niçin bir komploya "
-"katılayım?” Şöyle derler: “Bu, bu işin her zaman yapıldığı 
yoldur. Buna "
-"karşı kime gideyim?” Şöyle derler: “Bunu ben imzalamazsam başka biri 
"
-"imzalayacak.” Vicdanlarını rahatlatmak için çeşitli bahaneler 
bulurlar."
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But when somebody invited me to sign a non-disclosure agreement, my "
-#| "conscience was already sensitized.  It remembered how angry I had been, "
-#| "when somebody promised not to help me and my whole lab solve our "
-#| "problem.  And I couldn't turn around and do the exact same thing to "
-#| "somebody else who had never done me any harm.  You know, if somebody "
-#| "asked me to promise not to share some useful information with a hated "
-#| "enemy, I would have said yes.  You know? If somebody's done something "
-#| "bad, he deserves it.  But, strangers &mdash; they haven't done me any "
-#| "harm.  How could they deserve that kind of mistreatment? You can't let "
-#| "yourself start treating just anybody and everybody badly.  Then you "
-#| "become a predator on society.  So I said, &ldquo;Thank you very much for "
-#| "offering me this nice software package.  But I can't accept it in good "
-#| "conscience, on the conditions you are demanding, so I will do without "
-#| "it.  Thank you so much.&rdquo; And so, I have never knowingly signed a "
-#| "non-disclosure agreement for generally useful technical information such "
-#| "as software."
+"nedenle özürler oluştururlar. Şöyle derler: &ldquo;Ne olursa olsun bir 
kopya "
+"alamayacak, bu nedenle onu yoksun bırakmak için niçin bir komploya 
katılayım?"
+"&rdquo; Şöyle derler: &ldquo;Bu, bu işin her zaman yapıldığı yoldur. 
Buna "
+"karşı kime gideyim?&rdquo; Şöyle derler: &ldquo;Bunu ben imzalamazsam 
başka "
+"biri imzalayacak.&rdquo; Vicdanlarını rahatlatmak için çeşitli bahaneler 
"
+"bulurlar."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "But when somebody invited me to sign a non-disclosure agreement, my "
 "conscience was already sensitized.  It remembered how angry I had been, when "
@@ -708,22 +534,13 @@
 "hak etmektedir. Ancak yabancılar – bana hiç zarar vermemişlerdir. Bu 
gibi "
 "bir hatalı muameleyi nasıl hak edebilirler? Herhangi birine ve herkese 
kötü "
 "davranmaya başlayamazsınız. O zaman toplumda yırtıcı bir hayvan haline "
-"gelirsiniz. Bu nedenle dedim ki: “Bana bu güzel yazılım paketini 
sunduğunuz "
-"için çok teşekkür ederim. Ama talep ettiğiniz şartlarda bu paketi kabul 
"
-"edemem, bu paket olmaksızın çalışacağım. Çok teşekkür ederim.” Ve 
böylece, "
-"yazılım gibi genel olarak yararlı teknik bilgi için bir gizlilik 
anlaşması "
-"imzalamadım."
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Now there are other kinds of information which raise different ethical "
-#| "issues.  For instance, there's personal information.  You know, if you "
-#| "wanted to talk with me about what was happening between you and your "
-#| "boyfriend, and you asked me not to tell anybody &mdash; you know, I could "
-#| "keep &mdash; I could agree to keep that a secret for you, because that's "
-#| "not generally useful technical information.  At least, it's probably not "
-#| "generally useful. <i>[Laughter]</i>"
+"gelirsiniz. Bu nedenle dedim ki: &ldquo;Bana bu güzel yazılım paketini "
+"sunduğunuz için çok teşekkür ederim. Ama talep ettiğiniz şartlarda bu 
paketi "
+"kabul edemem, bu paket olmaksızın çalışacağım. Çok teşekkür 
ederim.&rdquo; "
+"Ve böylece, yazılım gibi genel olarak yararlı teknik bilgi için bir 
gizlilik "
+"anlaşması imzalamadım."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "Now there are other kinds of information which raise different ethical "
 "issues.  For instance, there's personal information.  You know, if you "
@@ -737,25 +554,10 @@
 "kişisel bilgiler vardır. Kendinizle erkek arkadaşınız arasındaki bir 
olay "
 "hakkında konuşmak isterseniz ve benden bunu kimseye söylemememi 
isterseniz, "
 "bunu sizin için sır olarak saklarım çünkü bu gerçekte yararlı bir 
teknik "
-"bilgi değildir. En azından, muhtemelen genel olarak yararlı değildir <i>"
-"[dinleyiciler güler]</i>. "
+"bilgi değildir. En azından, muhtemelen genel olarak yararlı değildir. "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "There is a small chance &mdash; and it's a possibility though &mdash; "
-#| "that you might reveal to me some marvelous new sex technique, <i>"
-#| "[Laughter]</i> and I would then feel a moral duty <i>[Laughter]</i> to "
-#| "pass it onto the rest of humanity, so that everyone could get the benefit "
-#| "of it.  So, I'd have to put a proviso in that promise, you know? If it's "
-#| "just details about who wants this, and who's angry at whom, and things "
-#| "like that &mdash; soap opera &mdash; that I can keep private for you, but "
-#| "something that humanity could tremendously benefit from knowing, I "
-#| "mustn't withhold.  You see, the purpose of science and technology is to "
-#| "develop useful information for humanity to help people live their lives "
-#| "better.  If we promise to withhold that information &mdash; if we keep it "
-#| "secret &mdash; then we are betraying the mission of our field.  And this, "
-#| "I decided I shouldn't do."
 msgid ""
 "There is a small chance&mdash;and it's a possibility though&mdash;that you "
 "might reveal to me some marvelous new sex technique, <span>[Laughter]</span> "
@@ -772,9 +574,9 @@
 msgstr ""
 "Bana harika yeni bir seks tekniği anlatma olasılığınız da vardır "
 "[dinleyiciler güler] ve o zaman bunu toplumun geri kalanına aktarmayı 
görev "
-"bilirim <i>[dinleyiciler güler]</i>, böylece tüm insanlar bundan 
faydalanır. "
-"Bu nedenle, söz konusu söze bir şart koymalıyım. Kim neyi ister, kim 
kime "
-"kızgındır ve bu gibi pembe dizi hususları hakkında sizin için gizli "
+"bilirim <span>[dinleyiciler güler]</span>, böylece tüm insanlar bundan "
+"faydalanır. Bu nedenle, söz konusu söze bir şart koymalıyım. Kim neyi 
ister, "
+"kim kime kızgındır ve bu gibi pembe dizi hususları hakkında sizin için 
gizli "
 "tutabileceğim ayrıntılarsa; ancak toplumun bildiği için çok 
faydalandığı bir "
 "husussa, o zaman bu bilgileri saklı tutmamalıyım. Görüyorsunuz, bilimin 
ve "
 "teknolojinin hedefi, insanların hayatlarını daha iyi yaşamaları için "
@@ -783,25 +585,6 @@
 "ederiz. Ve bunu yapmamaya karar verdim."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But, meanwhile my community had collapsed, and that was collapsing, and "
-#| "that left me in a bad situation.  You see, the whole Incompatible "
-#| "Timesharing System was obsolete, because the PDP-10 was obsolete, and so "
-#| "there was no way that I could continue working as an operating system "
-#| "developer the way that I had been doing it.  That depended on being part "
-#| "of the community using the community software and improving it.  That no "
-#| "longer was a possibility, and that gave me a moral dilemma.  What was I "
-#| "going to do? Because the most obvious possibility meant to go against "
-#| "that decision I had made.  The most obvious possibility was to adapt "
-#| "myself to the change in the world.  To accept that things were different, "
-#| "and that I'd just have to give up those principles and start signing non-"
-#| "disclosure agreements for proprietary operating systems, and most likely "
-#| "writing proprietary software as well.  But I realized that that way I "
-#| "could have fun coding, and I could make money &mdash; especially if I did "
-#| "it other than at MIT &mdash; but at the end, I'd have to look back at my "
-#| "career and say, &ldquo;I've spent my life building walls to divide people,"
-#| "&rdquo; and I would have been ashamed of my life."
 msgid ""
 "But, meanwhile my community had collapsed, and that was collapsing, and that "
 "left me in a bad situation.  You see, the whole Incompatible Timesharing "
@@ -833,53 +616,28 @@
 "bırakmam ve özel mülk işletim sistemleri için gizlilik anlaşmaları "
 "imzalamaya başlamam ve muhtemelen özel mülk yazılım yazmam gerekiyordu. "
 "Ancak kod yazmaktan zevk aldığımı ve para kazanabileceğimi – 
özellikle MIT "
-"dışında yazarsam – ama sonunda kariyerimde geriye dönüp baktığımda, 
"
-"“Hayatımı insanlar arasında duvarlar örmek için harcadım” 
diyeceğimi ve "
-"hayatımdan utanç duyacağımı fark ettim. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So I looked for another alternative, and there was an obvious one.  I "
-#| "could leave the software field and do something else.  Now I had no other "
-#| "special noteworthy skills, but I'm sure I could have become a waiter.  <i>"
-#| "[Laughter]</i> Not at a fancy restaurant; they wouldn't hire me, <i>"
-#| "[Laughter]</i> but I could be a waiter somewhere.  And many programmers, "
-#| "they say to me, &ldquo;The people who hire programmers demand this, this "
-#| "and this. If I don't do those things, I'll starve.&rdquo; It's literally "
-#| "the word they use.  Well, you know, as a waiter, you're not going to "
-#| "starve.  <i>[Laughter]</i> So, really, they're in no danger.  But &mdash; "
-#| "and this is important, you see &mdash; because sometimes you can justify "
-#| "doing something that hurts other people by saying otherwise something "
-#| "worse is going to happen to me.  You know, if you were <em>really</em> "
-#| "going to starve, you'd be justified in writing proprietary software.  <i>"
-#| "[Laughter]</i> If somebody's pointing a gun at you, then I would say, "
-#| "it's forgivable.  <i>[Laughter]</i> But, I had found a way that I could "
-#| "survive without doing something unethical, so that excuse was not "
-#| "available.  So I realized, though, that being a waiter would be no fun "
-#| "for me, and it would be wasting my skills as an operating system "
-#| "developer.  It would avoid misusing my skills.  Developing proprietary "
-#| "software would be misusing my skills.  Encouraging other people to live "
-#| "in the world of proprietary software would be misusing my skills.  So "
-#| "it's better to waste them than misuse them, but it's still not really "
-#| "good."
+"dışında yazarsam – ama sonunda kariyerimde geriye dönüp baktığımda, 
&ldquo;"
+"Hayatımı insanlar arasında duvarlar örmek için harcadım&rdquo; 
diyeceğimi ve "
+"hayatımdan utanç duyacağımı fark ettim."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "So I looked for another alternative, and there was an obvious one.  I could "
 "leave the software field and do something else.  Now I had no other special "
-"noteworthy skills, but I'm sure I could have become a waiter.  <span>"
-"[Laughter]</span> Not at a fancy restaurant; they wouldn't hire me, <span>"
-"[Laughter]</span> but I could be a waiter somewhere.  And many programmers, "
-"they say to me, &ldquo;The people who hire programmers demand this, this and "
-"this. If I don't do those things, I'll starve.&rdquo; It's literally the "
-"word they use.  Well, you know, as a waiter, you're not going to starve.  "
-"<span>[Laughter]</span> So, really, they're in no danger.  But&mdash;and "
-"this is important, you see&mdash;because sometimes you can justify doing "
-"something that hurts other people by saying otherwise something worse is "
-"going to happen to me.  You know, if you were <em>really</em> going to "
-"starve, you'd be justified in writing proprietary software.  <span>[Laughter]"
-"</span> If somebody's pointing a gun at you, then I would say, it's "
-"forgivable.  <span>[Laughter]</span> But, I had found a way that I could "
-"survive without doing something unethical, so that excuse was not "
+"noteworthy skills, but I'm sure I could have become a waiter.  "
+"<span>[Laughter]</span> Not at a fancy restaurant; they wouldn't hire me, "
+"<span>[Laughter]</span> but I could be a waiter somewhere.  And many "
+"programmers, they say to me, &ldquo;The people who hire programmers demand "
+"this, this and this. If I don't do those things, I'll starve.&rdquo; It's "
+"literally the word they use.  Well, you know, as a waiter, you're not going "
+"to starve.  <span>[Laughter]</span> So, really, they're in no danger.  "
+"But&mdash;and this is important, you see&mdash;because sometimes you can "
+"justify doing something that hurts other people by saying otherwise "
+"something worse is going to happen to me.  You know, if you were <em>really</"
+"em> going to starve, you'd be justified in writing proprietary software.  "
+"<span>[Laughter]</span> If somebody's pointing a gun at you, then I would "
+"say, it's forgivable.  <span>[Laughter]</span> But, I had found a way that I "
+"could survive without doing something unethical, so that excuse was not "
 "available.  So I realized, though, that being a waiter would be no fun for "
 "me, and it would be wasting my skills as an operating system developer.  It "
 "would avoid misusing my skills.  Developing proprietary software would be "
@@ -889,52 +647,30 @@
 msgstr ""
 "Bu nedenle başka bir alternatif aradım ve açık bir alternatif vardı. 
Yazılım "
 "alanını bırakıp başka bir şeyler yapabilirdim. Başka bir özel kayda 
değer "
-"yeteneğe sahip değildim ancak bir garson olabileceğimden emindim. <i>"
-"[dinleyiciler güler]</i> Ancak şık bir restoranda çalışamazdım; beni 
işe "
-"almazlardı <i>[dinleyiciler güler]</i> ancak başka bir yerlerde garson "
-"olabilirdim. Ve birçok programcı bana şunu dedi: “Programcıları işe 
alan "
-"insanlar şunu, şunu ve şunu talep etmektedir. Bu işleri yapmazsam, o 
zaman "
-"açlıktan ölürüm.” Kullandıkları sözcükler böyleydi. Garson olarak 
açlıktan "
-"ölmezsiniz. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu nedenle, gerçekte tehlikede "
-"değilsiniz. Ancak – ve bu önemlidir, görüyorsunuz – bazen diğer 
insanlara "
-"zarar veren bir şey yaparsınız ve bunu yapmasaydım ben daha çok zarar "
-"görecektim diyerek kendinizi haklı çıkartırsınız. <em>Gerçekten</em> 
de "
-"açlıktan ölseniz, özel mülk yazılım yazma konusunda haklısınızdır. 
<i>"
-"[dinleyiciler güler]</i> Birileri size silah tutsa, o zaman affedilebilir "
-"bir iş yaptığınızı söyleyebilirim. <i>[dinleyiciler güler]</i> Ancak 
etik "
-"olmayan bir şeyler yapmayarak yaşantımı sürdürmenin bir yolunu 
bulmuştum, bu "
-"nedenle bir bahane yoktu. Ancak garsonluk yapmanın benim için eğlenceli 
bir "
-"iş olmayacağının farkına vardım, bir işletim sistemi geliştiricisi 
olarak "
-"yeteneklerimi boşa harcamama neden olacaktı. özel mülk yazılım 
geliştirmek "
-"ise yeteneklerimi kötüye kullanmak olurdu. Diğer insanları özel mülk 
yazılım "
-"dünyasında yaşamak için yüreklendirmek yeteneklerimi kötüye kullanmam "
-"anlamına gelirdi. Bu nedenle, yeteneklerimi kötüye kullanmak yerine 
harcamak "
-"daha iyidir ancak hâlâ yine de gerçekten de iyi değildir. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So for those reasons, I decided to look for some other alternative.  What "
-#| "can an operating system developer do that would actually improve the "
-#| "situation, make the world a better place? And I realized that an "
-#| "operating system developer was exactly what was needed.  The problem, the "
-#| "dilemma, existed for me and for everyone else because all of the "
-#| "available operating systems for modern computers were proprietary.  The "
-#| "free operating systems were for old, obsolete computers, right? So for "
-#| "the modern computers &mdash; if you wanted to get a modern computer and "
-#| "use it, you were forced into a proprietary operating system.  So if an "
-#| "operating system developer wrote another operating system, and then said, "
-#| "&ldquo;Everybody come and share this; you're welcome to this&rdquo; "
-#| "&mdash; that would give everybody a way out of the dilemma, another "
-#| "alternative.  So I realized that there was something I could do that "
-#| "would solve the problem.  I had just the right skills to be able to do "
-#| "it.  And it was the most useful thing I could possibly imagine that I'd "
-#| "be able to do with my life.  And it was a problem that no one else was "
-#| "trying to solve.  It was just sort of sitting there, getting worse, and "
-#| "nobody was there but me.  So I felt, &ldquo;I'm elected.  I have to work "
-#| "on this.  If not me, who?&rdquo; So I decided I would develop a free "
-#| "operating system, or die trying &hellip; of old age, of course.  <i>"
-#| "[Laughter]</i>"
+"yeteneğe sahip değildim ancak bir garson olabileceğimden emindim. "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span> Ancak şık bir restoranda 
çalışamazdım; "
+"beni işe almazlardı <span>[Dinleyiciler güler]</span> ancak başka bir "
+"yerlerde garson olabilirdim. Ve birçok programcı bana şunu dedi: &ldquo;"
+"Programcıları işe alan insanlar şunu, şunu ve şunu talep etmektedir. Bu 
"
+"işleri yapmazsam, o zaman açlıktan ölürüm.&rdquo; Kullandıkları 
sözcükler "
+"böyleydi. Garson olarak açlıktan ölmezsiniz. <span>[dinleyiciler 
güler]</"
+"span> Bu nedenle, gerçekte tehlikede değilsiniz. Ancak – ve bu 
önemlidir, "
+"görüyorsunuz – bazen diğer insanlara zarar veren bir şey yaparsınız 
ve bunu "
+"yapmasaydım ben daha çok zarar görecektim diyerek kendinizi haklı "
+"çıkartırsınız. <em>Gerçekten</em> de açlıktan ölseniz, özel mülk 
yazılım "
+"yazma konusunda haklısınızdır. <span>[Dinleyiciler güler]</span> 
Birileri "
+"size silah tutsa, o zaman affedilebilir bir iş yaptığınızı 
söyleyebilirim. "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span> Ancak etik olmayan bir şeyler yapmayarak "
+"yaşantımı sürdürmenin bir yolunu bulmuştum, bu nedenle bir bahane 
yoktu. "
+"Ancak garsonluk yapmanın benim için eğlenceli bir iş olmayacağının 
farkına "
+"vardım, bir işletim sistemi geliştiricisi olarak yeteneklerimi boşa "
+"harcamama neden olacaktı. özel mülk yazılım geliştirmek ise 
yeteneklerimi "
+"kötüye kullanmak olurdu. Diğer insanları özel mülk yazılım 
dünyasında "
+"yaşamak için yüreklendirmek yeteneklerimi kötüye kullanmam anlamına 
gelirdi. "
+"Bu nedenle, yeteneklerimi kötüye kullanmak yerine harcamak daha iyidir 
ancak "
+"hâlâ yine de gerçekten de iyi değildir."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "So for those reasons, I decided to look for some other alternative.  What "
 "can an operating system developer do that would actually improve the "
@@ -965,41 +701,21 @@
 "ilişkin mevcut işletim sistemlerinin tümü özel mülkydi. Özgür 
işletim "
 "sistemleri eski, zamanı geçmiş bilgisayarlar içindi, değil mi? Bu 
nedenle "
 "modern bilgisayarlar için – modern bir bilgisayarı alıp kullanmak "
-"isterseniz, özel mülk bir işletim sistemi kullanmaya zorlanmaktaydınız. 
Bu "
+"isterseniz, özel mülk bir işletim sistemi kullanmaya zorlanıyordunuz. Bu "
 "nedenle bir işletim sistemi geliştiricisi başka bir işletim sistemi yazar 
ve "
-"daha sonra şunu derse: “Herkes gelsin ve bunu paylaşsın; hoş 
geldiniz” – bu, "
-"herkese ikilemden bir çıkış yolu, başka bir alternatif sağlayacaktır. 
Bu "
-"nedenle, problemi çözebilecek bir şeyler yapabileceğimi fark ettim. Bunu "
-"yapmak için doğru özelliklere sahiptim. Ve bu, hayatımla ilgili "
-"yapabileceğimi hayal ettiğim en yararlı şeydi. Ve bu, başka hiç 
kimsenin "
-"çözmeye çalışmadığı bir problemdi. Bu yalnızca orada oturmak ve 
işlerin "
-"kötüye gitmesini seyretmekti ve orada benden başka hiç kimse yoktu. Bu "
-"nedenle şöyle hissettim: “Ben seçildim. Bu konu üzerinde çalışmam 
lazım. Ben "
-"değilsem kim çalışacak ki?” Bu nedenle, özgür bir işletim sistemi "
-"geliştirirken ya da geliştirmeye çalışırken...yaşlı bir halde tabi ki 
ölmeye "
-"karar verdim. <i>[dinleyiciler güler]</i>"
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, of course I had to decide what kind of operating system it should "
-#| "be.  There are some technical design decisions to be made.  I decided to "
-#| "make the system compatible with Unix for a number of reasons.  First of "
-#| "all, I had just seen one operating system that I really loved become "
-#| "obsolete because it was written for one particular kind of computer.  I "
-#| "didn't want that to happen again.  We needed to have a portable system.  "
-#| "Well, Unix was a portable system.  So if I followed the design of Unix, I "
-#| "had a pretty good chance that I could make a system that would also be "
-#| "portable and workable.  And furthermore, why <i>[Tape unclear]</i> be "
-#| "compatible with it in the details.  The reason is, users hate "
-#| "incompatible changes.  If I had just designed the system in my favorite "
-#| "way &mdash; which I would have loved doing, I'm sure &mdash; I would have "
-#| "produced something that was incompatible.  You know, the details would be "
-#| "different.  So, if I wrote the system, then the users would have said to "
-#| "me, &ldquo;Well, this is very nice, but it's incompatible.  It will be "
-#| "too much work to switch.  We can't afford that much trouble just to use "
-#| "your system instead of Unix, so we'll stay with Unix,&rdquo; they would "
-#| "have said."
+"daha sonra şunu derse: &ldquo;Herkes gelsin ve bunu paylaşsın; hoş "
+"geldiniz&rdquo; – bu, herkese ikilemden bir çıkış yolu, başka bir 
alternatif "
+"sağlayacaktır. Bu nedenle, problemi çözebilecek bir şeyler 
yapabileceğimi "
+"fark ettim. Bunu yapmak için doğru özelliklere sahiptim. Ve bu, hayatımla 
"
+"ilgili yapabileceğimi hayal ettiğim en yararlı şeydi. Ve bu, başka hiç "
+"kimsenin çözmeye çalışmadığı bir problemdi. Bu yalnızca orada 
oturmak ve "
+"işlerin kötüye gitmesini seyretmekti ve orada benden başka hiç kimse 
yoktu. "
+"Bu nedenle şöyle hissettim: &ldquo;Ben seçildim. Bu konu üzerinde 
çalışmam "
+"lazım. Ben değilsem kim çalışacak ki?&rdquo; Bu nedenle, özgür bir 
işletim "
+"sistemi geliştirirken ya da geliştirmeye çalışırken...yaşlı bir halde 
tabi "
+"ki ölmeye karar verdim. <span>[dinleyiciler güler]</span>"
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "So, of course I had to decide what kind of operating system it should be.  "
 "There are some technical design decisions to be made.  I decided to make the "
@@ -1026,16 +742,16 @@
 "hale geldiğini gördüm çünkü bu işletim sistemi, belirli bir bilgisayar 
tipi "
 "için yazılmıştı. Bu durumun yeniden meydana gelmesini istemedim. 
Taşınabilir "
 "bir sistemimizin olması gerekiyordu. Unix taşınabilir bir sistemdi. Bu "
-"nedenle, Unix’in tasarımını izleseydim, taşınabilir ve 
çalıştırılabilir bir "
-"sistem oluşturma şansına sahip olabilirdim. Ve dahası, <i>[kayıt 
anlaşılır "
-"değil]</i> ayrıntıda niçin uyumlu bir sistem olmasın ki? Bunun nedeni, "
-"kullanıcıların, uyumlu olmayan değişikliklerden nefret etmesidir. 
Sistemi en "
-"sevdiğim şekilde tasarımlamış olsaydım ki böyle yapmak isterdim, 
eminim ki – "
-"uyumlu olmayan bir şeyler üretmiş olurdum. Ayrıntılar farklı olurdu. Bu 
"
-"nedenle sistemi yazsaydım, o zaman kullanıcılar bana şunu diyeceklerdi: 
“Bu "
-"çok güzel, ancak uyumlu değil. Geçiş yapmak için çok fazla çalışma "
-"gerekiyor. Unix yerine sizin sisteminizi kullanmamız çok zorlayıcı, bu "
-"nedenle Unix’le çalışmaya devam edeceğiz”."
+"nedenle, Unix'in tasarımını izleseydim, taşınabilir ve 
çalıştırılabilir bir "
+"sistem oluşturma şansına sahip olabilirdim. Ve dahası, <span>[Kayıt "
+"anlaşılmıyor]</span> ayrıntıda niçin uyumlu bir sistem olmasın ki? 
Bunun "
+"nedeni, kullanıcıların, uyumlu olmayan değişikliklerden nefret 
etmesidir. "
+"Sistemi en sevdiğim şekilde tasarımlamış olsaydım ki böyle yapmak 
isterdim, "
+"eminim ki – uyumlu olmayan bir şeyler üretmiş olurdum. Ayrıntılar 
farklı "
+"olurdu. Bu nedenle sistemi yazsaydım, o zaman kullanıcılar bana şunu "
+"diyeceklerdi: &ldquo;Bu çok güzel, ancak uyumlu değil. Geçiş yapmak 
için çok "
+"fazla çalışma gerekiyor. Unix yerine sizin sisteminizi kullanmamız çok "
+"zorlayıcı, bu nedenle Unix'le çalışmaya devam edeceğiz&rdquo;."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1062,28 +778,9 @@
 "uyumlu olmak isterseniz, her bir parçayı birer birer uyumlu bir parça ile "
 "değiştirmeniz gereklidir. Bu nedenle, kalan tasarım kararları bir 
parçanın "
 "içindedir ve söz konusu parçayı kim yazmaya karar verirse, o kişi 
tarafından "
-"gerçekleştirilebilir. Başlangıçta gerçekleştirilmeleri gerekmez. "
+"gerçekleştirilebilir. Başlangıçta gerçekleştirilmeleri gerekmez."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So all we had to do to start work was find a name for the system.  Now, "
-#| "we hackers always look for a funny or naughty name for a program, because "
-#| "thinking of people being amused by the name is half the fun of writing "
-#| "the program.  <i>[Laughter]</i> And we had a tradition of recursive "
-#| "acronyms, to say that the program that you're writing is similar to some "
-#| "existing program. You can give it a recursive acronym name which says: "
-#| "this one's not the other.  So, for instance, there were many Tico text "
-#| "editors in the '60's and '70's, and they were generally called something-"
-#| "or-other Tico.  Then one clever hacker called his Tint, for Tint Is Not "
-#| "Tico &mdash; the first recursive acronym.  In 1975, I developed the first "
-#| "Emacs text editor, and there were many imitations of Emacs, and a lot of "
-#| "them were called something-or-other Emacs, but one was called Fine, for "
-#| "Fine Is Not Emacs, and there was Sine, for Sine Is Not Emacs, and Eine "
-#| "for Eine Is Not Emacs, and MINCE for Mince Is Not Complete Emacs.  <i>"
-#| "[Laughter]</i> That was a stripped down imitation.  And then, Eine was "
-#| "almost completely rewritten, and the new version was called Zwei, for "
-#| "Zwei Was Eine Initially.  <i>[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "So all we had to do to start work was find a name for the system.  Now, we "
 "hackers always look for a funny or naughty name for a program, because "
@@ -1104,135 +801,88 @@
 "Initially.  <span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
 "Çalışmayı başlatmak için tüm yapmamız gereken sistem için bir isim 
bulmaktı. "
-"Şimdi, biz hacker’lar, bir program için her zaman komik ya da haylaz bir "
+"Şimdi, biz hacker'lar, bir program için her zaman komik ya da haylaz bir "
 "isim ararız çünkü programın ismi ile eğlenen insanları düşünmek, 
programı "
-"yazmanın eğlencesinin yarısı kadardır. <i>[dinleyiciler güler]</i> Ve "
+"yazmanın eğlencesinin yarısı kadardır. <span>[Dinleyiciler 
güler]</span> Ve "
 "sözcüklerin baş harflerinden oluşan yinelemeli isimleri verme geleneğine 
"
 "sahiptik, bu, yazmakta olduğunuz programın, mevcut bir programa benzer bir "
 "isme sahip olduğu anlamına gelmektedir. Programınıza, şunu söyleyen ve "
 "sözcüklerin baş harflerinden oluşan (akronim) yinelemeli bir isim "
-"verebilirsiniz: bu, diğeri değil. Böylece örneğin, 1960’larda ve 
1970’lerde "
+"verebilirsiniz: bu, diğeri değil. Böylece örneğin, 1960'larda ve 
1970'lerde "
 "çok sayıda Tico metin editörü vardı ve bunlar genellikle birileri ya da "
 "diğerleri TECO olarak adlandırılmaktaydı. Daha sonra akıllı bir hacker 
bunu "
 "Tint olarak adlandırdı çünkü Tint, TECO Değildi – ilk yinelemeli "
-"kısaltmaydı. 1975 yılında, ilk Emacs metin editörünü geliştirdim ve 
Emacs’in "
+"kısaltmaydı. 1975 yılında, ilk Emacs metin editörünü geliştirdim ve 
Emacs'in "
 "birçok taklidi vardı ve bunların birçoğu biri ya da başka Emacs olarak "
 "adlandırıldı ancak biri Fine olarak adlandırıldı, çünkü Fine Emacs 
Değildi "
 "ve Sine vardı çünkü Sine Emacs Değildi ve Eine, çünkü Eine Emacs 
değildi ve "
-"MINCE çünkü Mince Tamamen Emacs Değildi. <i>[dinleyiciler güler]</i> "
+"MINCE çünkü Mince Tamamen Emacs Değildi. <span>[Dinleyiciler 
güler]</span> "
 "Daraltılmış bir taklit vardı. Ve Eine daha sonra tamamen yeniden 
yazıldı ve "
-"yeni sürüm Zwei olarak adlandırıldı, Başlangıçta Zwei Eine İdi. <i>"
-"[dinleyiciler güler]</i>"
+"yeni sürüm Zwei olarak adlandırıldı, Başlangıçta Zwei Eine İdi. "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So I looked for a recursive acronym for Something is not Unix.  And I "
-#| "tried all 26 letters, and discovered that none of them was a word.  <i>"
-#| "[Laughter]</i> Hmm, try another way.  I made a contraction.  That way I "
-#| "could have a three-letter acronym, for Something's not Unix.  And I tried "
-#| "letters, and I came across the word &ldquo;GNU&rdquo; &mdash; the word "
-#| "&ldquo;GNU&rdquo; is the funniest word in the English language.  <i>"
-#| "[Laughter]</i> That was it.  Of course, the reason it's funny is that "
-#| "according to the dictionary, it's pronounced &ldquo;new&rdquo;.  You see? "
-#| "And so that's why people use it for a lot of wordplay.  Let me tell you, "
-#| "this is the name of an animal that lives in Africa.  And the African "
-#| "pronunciation had a click sound in it.  <i>[Laughter]</i> Maybe still "
-#| "does.  And so, the European colonists, when they got there, they didn't "
-#| "bother learning to say this click sound.  So they just left it out, and "
-#| "they wrote a &ldquo;G&rdquo; which meant &ldquo;there's another sound "
-#| "that's supposed to be here which we are not pronouncing.&rdquo; <i>"
-#| "[Laughter]</i> So, tonight I'm leaving for South Africa, and I have "
-#| "begged them, I hope they're going to find somebody who can teach me to "
-#| "pronounce click sounds, <i>[Laughter]</i> so that I'll know how to "
-#| "pronounce GNU the correct way, when it's the animal."
 msgid ""
 "So I looked for a recursive acronym for Something is not Unix.  And I tried "
-"all 26 letters, and discovered that none of them was a word.  <span>"
-"[Laughter]</span> Hmm, try another way.  I made a contraction.  That way I "
-"could have a three-letter acronym, for Something's not Unix.  And I tried "
-"letters, and I came across the word &ldquo;GNU&rdquo;&mdash;the word &ldquo;"
-"GNU&rdquo; is the funniest word in the English language.  <span>[Laughter]</"
-"span> That was it.  Of course, the reason it's funny is that according to "
-"the dictionary, it's pronounced &ldquo;new.&rdquo; You see? And so that's "
-"why people use it for a lot of wordplay.  Let me tell you, this is the name "
-"of an animal that lives in Africa.  And the African pronunciation had a "
-"click sound in it.  <span>[Laughter]</span> Maybe still does.  And so, the "
-"European colonists, when they got there, they didn't bother learning to say "
-"this click sound.  So they just left it out, and they wrote a &ldquo;"
-"G&rdquo; which meant &ldquo;there's another sound that's supposed to be here "
-"which we are not pronouncing.&rdquo; <span>[Laughter]</span> So, tonight I'm "
-"leaving for South Africa, and I have begged them, I hope they're going to "
-"find somebody who can teach me to pronounce click sounds, <span>[Laughter]</"
-"span> so that I'll know how to pronounce GNU the correct way, when it's the "
-"animal."
-msgstr ""
-"Bu nedenle, Bir şeyler Unix değil (Something’s not Unix) için yinelemeli 
bir "
-"akronim aradım. Ve 26 harfin tümünü denedim ve hiçbirinin bir sözcük "
-"oluşturmadığını fark ettim. <i>[dinleyiciler güler]</i> Hım, başka 
bir "
+"all 26 letters, and discovered that none of them was a word.  "
+"<span>[Laughter]</span> Hmm, try another way.  I made a contraction.  That "
+"way I could have a three-letter acronym, for Something's not Unix.  And I "
+"tried letters, and I came across the word &ldquo;GNU&rdquo;&mdash;the word "
+"&ldquo;GNU&rdquo; is the funniest word in the English language.  "
+"<span>[Laughter]</span> That was it.  Of course, the reason it's funny is "
+"that according to the dictionary, it's pronounced &ldquo;new.&rdquo; You "
+"see? And so that's why people use it for a lot of wordplay.  Let me tell "
+"you, this is the name of an animal that lives in Africa.  And the African "
+"pronunciation had a click sound in it.  <span>[Laughter]</span> Maybe still "
+"does.  And so, the European colonists, when they got there, they didn't "
+"bother learning to say this click sound.  So they just left it out, and they "
+"wrote a &ldquo;G&rdquo; which meant &ldquo;there's another sound that's "
+"supposed to be here which we are not pronouncing.&rdquo; <span>[Laughter]</"
+"span> So, tonight I'm leaving for South Africa, and I have begged them, I "
+"hope they're going to find somebody who can teach me to pronounce click "
+"sounds, <span>[Laughter]</span> so that I'll know how to pronounce GNU the "
+"correct way, when it's the animal."
+msgstr ""
+"Bu nedenle, Bir şeyler Unix değil [\"Something's not Unix\"] için 
yinelemeli "
+"bir kısaltma aradım. Ve 26 harfin tümünü denedim ve hiçbirinin bir 
sözcük "
+"oluşturmadığını fark ettim. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Hım, 
başka bir "
 "yoldan denemeliydim. Bir küçültmeye karar verdim. Bu şekilde, Bir şeyler 
"
-"Unix değil için üç harfli bir akronimim oldu. Ve harfleri denedim ve 
“GNU” "
-"sözcüğüyle karşılaştım – “GNU” sözcüğü İngilizcedeki en 
komik sözcüktür. <i>"
-"[dinleyiciler güler]</i> Bu oldu. Tabi ki, komik olmasının nedeni, 
sözlüğe "
-"göre “yeni” olarak telaffuz edilmesiydi. İnsanların onu kelime oyunu 
için "
-"kullanmasının nedeni de buydu. Ayrıca size söyleyeyim ki, bu, Afrika’da 
"
-"yaşayan bir hayvanın adıdır. Ve Afrika telaffuzu, bu isim üzerinde bir "
-"tıklama sesine sahipti. <i>[dinleyiciler güler]</i> Belki de hâlâ 
öyledir. "
-"Ve böylece Avrupalı koloniciler, oraya vardıklarında, bu tıklama sesini "
-"söylemeyi öğrenmekte sıkıntı çekmediler. Bu nedenle onu orada 
bıraktılar ve "
-"bir ‘g’ yazdılar, bu da “telaffuz etmediğimiz başka bir sesin burada 
olması "
-"gerektiği” anlamına gelmekteydi. <i>[dinleyiciler güler] </i> Bu 
nedenle, bu "
-"gece Güney Afrika’ya gidiyorum ve onlardan rica edeceğim, umarım ki, 
bana "
-"tıklama seslerini telaffuz etmeyi öğretecek birilerini bulabilirler <i>"
-"[dinleyiciler güler]</i> böylece GNU’yu, bu bir hayvan adı olduğunda, 
doğru "
-"şekilde telaffuz etmeyi öğreneceğim."
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But, when it's the name of our system, the correct pronunciation is "
-#| "&ldquo;guh-NEW&rdquo; &mdash; pronounce the hard &ldquo;G&rdquo;.  If you "
-#| "talk about the &ldquo;new&rdquo; operating system, you'll get people very "
-#| "confused, because we've been working on it for 17 years now, so it is not "
-#| "new any more.  <i>[Laughter]</i> But it still is, and always will be, GNU "
-#| "&mdash; no matter how many people call it Linux by mistake.  <i>[Laughter]"
-#| "</i>"
+"Unix değil için üç harfli bir kısaltmam oldu. Ve harfleri denedim ve 
&ldquo;"
+"GNU&rdquo; sözcüğüyle karşılaştım, &ldquo;GNU&rdquo; sözcüğü 
Ä°ngilizcedeki "
+"en komik sözcüktür. <span>[dinleyiciler güler]</span> İşte buydu. Tabi 
ki, "
+"komik olmasının nedeni, İngilizce sözlüğe göre &ldquo;\"new\"&rdquo; 
(yeni) "
+"olarak telaffuz edilmesiydi. İnsanların onu kelime oyunu için 
kullanmasının "
+"nedeni de buydu. Ayrıca size söyleyeyim ki, bu Afrika'da yaşayan bir "
+"hayvanın adıdır. Ve Afrika telaffuzu, bu isim üzerinde bir tıklama 
sesine "
+"sahipti. <span>[dinleyiciler güler]</span> Belki de hâlâ öyledir. Ve 
böylece "
+"Avrupalı koloniciler, oraya vardıklarında, bu tıklama sesini söylemeyi "
+"öğrenmekte sıkıntı çekmediler. Bu nedenle onu orada bıraktılar ve bir 
&ldquo;"
+"G&rdquo; yazdılar, bu da &ldquo;telaffuz etmediğimiz başka bir sesin 
burada "
+"olması gerektiği&rdquo; anlamına gelmekteydi. <span>[dinleyiciler güler] 
</"
+"span> Bu nedenle, bu gece Güney Afrika'ya gidiyorum ve onlardan rica "
+"edeceğim, umarım ki bana tıklama seslerini telaffuz etmeyi öğretecek "
+"birilerini bulabilirler <span>[dinleyiciler güler]</span> böylece GNU'yu, 
bu "
+"bir hayvan adı olduğunda, doğru şekilde telaffuz etmeyi bileceğim."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "But, when it's the name of our system, the correct pronunciation is &ldquo;"
 "guh-NEW&rdquo;&mdash;pronounce the hard &ldquo;G.&rdquo; If you talk about "
 "the &ldquo;new&rdquo; operating system, you'll get people very confused, "
 "because we've been working on it for 17 years now, so it is not new any "
 "more.  <span>[Laughter]</span> But it still is, and always will be, "
-"GNU&mdash;no matter how many people call it Linux by mistake.  <span>"
-"[Laughter]</span>"
+"GNU&mdash;no matter how many people call it Linux by mistake.  "
+"<span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
-"Ancak bu sistemimizin adı olduğunda, doğru telaffuz “guh-NEW” dir, 
sert "
-"‘g’yi telaffuz edin. “Yeni” işletim sistemi hakkında 
konuşuyorsanız, "
-"insanların kafasını karıştıracaksınız çünkü halen bu konu 
hakkında 17 yıldır "
-"çalışıyoruz, yani bu konu artık yeni değil. <i>[dinleyiciler 
güler]</i> "
-"Ancak yine de yenidir ve her zaman da öyle olacaktır, GNU – kaç tane 
insan "
-"yanlışlıkla onu Linux olarak adlandırırsa adlandırsın. 
<i>[dinleyiciler "
-"güler]</i>"
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, in January 1984, I quit my job at MIT to start writing pieces of "
-#| "GNU.  They were nice enough to let me keep using their facilities "
-#| "though.  And, at the time, I thought we would write all these pieces, and "
-#| "make an entire GNU system, and then we'd say, &ldquo;Come and get "
-#| "it&rdquo;, and people would start to use it.  That's not what happened.  "
-#| "The first pieces I wrote were just equally good replacements, with fewer "
-#| "bugs for some pieces of Unix, but they weren't tremendously exciting.  "
-#| "Nobody particularly wanted to get them and install them.  But then, in "
-#| "September 1984, I started writing GNU Emacs, which was my second "
-#| "implementation of Emacs, and by early 1985, it was working.  I could use "
-#| "it for all my editing, which was a big relief, because I had no intention "
-#| "of learning to use VI, the Unix editor. <i>[Laughter]</i> So, until that "
-#| "time, I did my editing on some other machine, and saved the files through "
-#| "the network, so that I could test them.  But when GNU Emacs was running "
-#| "well enough for me to use it, it was also &mdash; other people wanted to "
-#| "use it too."
+"Ancak bu sistemimizin adı olduğunda, doğru telaffuz &ldquo;guh-NEW&rdquo; "
+"dir, sert &ldquo;G.&rdquo;'yi telaffuz edin. &ldquo;Yeni&rdquo; işletim "
+"sistemi hakkında konuşuyorsanız, insanların kafasını 
karıştıracaksınız çünkü "
+"halen bu konu hakkında 17 yıldır çalışıyoruz, yani bu konu artık yeni 
değil. "
+"<span>[dinleyiciler güler]</span> Ancak yine de yenidir ve her zaman da 
öyle "
+"olacaktır, GNU, kaç insan onu yanlışlıkla Linux olarak adlandırırsa "
+"adlandırsın. <span>[dinleyiciler güler]</span>"
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "So, in January 1984, I quit my job at MIT to start writing pieces of GNU.  "
 "They were nice enough to let me keep using their facilities though.  And, at "
@@ -1250,22 +900,22 @@
 "Emacs was running well enough for me to use it, it was also&mdash;other "
 "people wanted to use it too."
 msgstr ""
-"Bu nedenle, 1984 yılının Ocak ayında GNU’nun parçalarını yazmak 
için "
-"MIT’deki işimden ayrıldım1. Ancak imkânlarını kullanmama izin verecek 
kadar "
+"Bu nedenle, 1984 yılının Ocak ayında GNU'nun parçalarını yazmak için "
+"MIT'deki işimden ayrıldım. Ancak imkânlarını kullanmama izin verecek 
kadar "
 "kibardılar. Bu arada, tüm parçaları yazacağımızı ve komple bir GNU 
sistemi "
-"yapabileceğimizi düşündüm ve daha sonra şunu diyecektik: “Gelin ve 
alın” ve "
-"insanlar, GNU’yu kullanmaya başlayacaklardı. Ancak durum böyle olmadı. "
-"Yazdığım ilk parçalar, Unix’in bazı parçalarının yerine eşit 
derecede iyi "
-"bir şekilde geçmekteydiler ve daha az hataya sahiptiler ancak ciddi 
ölçüde "
-"heyecan verici değildiler. Hiç kimse özellikle onları alıp kurmak "
-"istemiyordu. Ancak daha sonra 1984 yılının Eylül ayında GNU Emacs’i 
yazmaya "
-"başladım, bu, Emacs’in ikinci implementasyonuydu ve 1985’in 
başlarında, "
-"çalışıyordu. Tüm düzenleme işlemlerim için GNU Emacs’ı 
kullanabiliyordum, "
-"bu, büyük bir rahatlamaydı çünkü Unix editörü olan vi’yı 
öğrenmeye hiç "
-"niyetim yoktu. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu nedenle, o zamana kadar, "
-"düzenleme işlemlerimi başka bir makinede yaptım ve dosyaları network "
-"üzerinden kaydettim, böylece dosyaları test edebiliyordum. Ancak GNU Emacs 
"
-"benim kullanabilmem için yeterince iyi bir şekilde çalıştığında, 
diğer "
+"yapabileceğimizi düşündüm ve daha sonra şunu diyecektik: &ldquo;Gelin 
ve "
+"alın&rdquo; ve insanlar, GNU'yu kullanmaya başlayacaklardı. Ancak durum "
+"böyle olmadı. Yazdığım ilk parçalar, Unix'in bazı parçalarının 
yerine eşit "
+"derecede iyi bir şekilde geçmekteydiler ve daha az hataya sahiptiler ancak "
+"ciddi ölçüde heyecan verici değildiler. Hiç kimse özellikle onları 
alıp "
+"kurmak istemiyordu. Ancak daha sonra 1984 yılının Eylül ayında GNU 
Emacs'i "
+"yazmaya başladım, bu, Emacs'in ikinci implementasyonuydu ve 1985'in "
+"başlarında, çalışıyordu. Tüm düzenleme işlemlerim için GNU Emacs'ı 
"
+"kullanabiliyordum, bu, büyük bir rahatlamaydı çünkü Unix editörü olan 
vi'yı "
+"öğrenmeye hiç niyetim yoktu. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Bu 
nedenle, o "
+"zamana kadar, düzenleme işlemlerimi başka bir makinede yaptım ve 
dosyaları "
+"ağ üzerinden kaydettim, böylece dosyaları test edebiliyordum. Ancak GNU "
+"Emacs benim kullanabilmem için yeterince iyi bir şekilde 
çalıştığında, diğer "
 "insanlar da onu kullanmak istemiştir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
@@ -1289,19 +939,19 @@
 "Bu nedenle, dağıtımın ayrıntılarını çalışmam gerekti. Tabi ki, 
yazarı "
 "bilinmeyen FTP dizinine bir kopya koydum ve nette olan insanlar için bu iyi "
 "bir durumdu – bir tar dosyasını taşıyabiliyorlardı ancak 1985 
yılında nette "
-"çok sayıda programcı yoktu. “Bir kopyasını nasıl temin edebilirim?” 
diyen e-"
-"postalar gönderiyorlardı. Onları nasıl yanıtlayacağıma karar 
vermeliydim. "
-"Şunu diyebilirdim: “Zamanımı daha fazla GNU yazılımı yazarak harcamak 
"
-"istiyorum, bant yazarak zaman kaybetmek istemiyorum, bu nedenle Ä°nternette "
-"olan ve yazılımı indirmek isteyen ve sizin için bir banda koyacak olan 
bir "
-"arkadaş bulun,” ve eminim ki, er ya da geç insanlar birtakım arkadaşlar 
"
-"bulacaktı. Kopyaları alacaklardı. Ancak bir taraftan da işsizdim. 
Gerçekte, "
-"1984 yılının Ocak ayında MIT’den ayrıldığımdan beri işsizdim. Bu 
nedenle, "
-"özgür yazılım üzerindeki çalışmam sayesinde para kazanmanın bir 
yolunu "
-"aramaya başladım ve böylece bir özgür yazılım işine başladım. Şu 
bildiride "
-"bulundum: “Bana 150 dolar gönderin ve ben de size Emacs’ın bandını "
-"yollayayım.” Ve siparişler gelmeye başladı. Yılın ortası itibariyle "
-"siparişler arttı."
+"çok sayıda programcı yoktu. &ldquo;Bir kopyasını nasıl temin 
edebilirim?"
+"&rdquo; diyen e-postalar gönderiyorlardı. Onları nasıl yanıtlayacağıma 
karar "
+"vermeliydim. Şunu diyebilirdim: &ldquo;Zamanımı daha fazla GNU yazılımı 
"
+"yazarak harcamak istiyorum, bant yazarak zaman kaybetmek istemiyorum, bu "
+"nedenle İnternette olan ve yazılımı indirmek isteyen ve sizin için bir 
banda "
+"koyacak olan bir arkadaş bulun,&rdquo; ve eminim ki, er ya da geç insanlar "
+"birtakım arkadaşlar bulacaktı. Kopyaları alacaklardı. Ancak bir taraftan 
da "
+"işsizdim. Gerçekte, 1984 yılının Ocak ayında MIT'den ayrıldığımdan 
beri "
+"işsizdim. Bu nedenle, özgür yazılım üzerindeki çalışmam sayesinde 
para "
+"kazanmanın bir yolunu aramaya başladım ve böylece bir özgür yazılım 
işine "
+"başladım. Şu bildiride bulundum: &ldquo;Bana 150 dolar gönderin ve ben de 
"
+"size Emacs'ın bandını yollayayım.&rdquo; Ve siparişler gelmeye 
başladı. "
+"Yılın ortası itibariyle siparişler arttı."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1323,26 +973,9 @@
 "alışkanlıklarına gömülmemi önlemek için gerçek bir çaba gösterdim. 
Çünkü "
 "pahalı yaşarsanız (50), o zaman parası olan insanlar hayatınızla ilgili 
"
 "olarak ne yapmanız gerektiğini zorla kabul ettirir. Sizin için gerçekten 
de "
-"önemli olan şeyi yapamazsınız. "
+"önemli olan şeyi yapamazsınız."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, that was fine, but people used to ask me, &ldquo;What do you mean "
-#| "it's free software if it costs $150?&rdquo; <i>[Laughter]</i> Well, the "
-#| "reason they asked this was that they were confused by the multiple "
-#| "meanings of the English word &ldquo;free&rdquo;.  One meaning refers to "
-#| "price, and another meaning refers to freedom.  When I speak of free "
-#| "software, I'm referring to freedom, not price.  So think of free speech, "
-#| "not free beer.  <i>[Laughter]</i> Now, I wouldn't have dedicated so many "
-#| "years of my life to making sure programmers got less money.  That's not "
-#| "my goal.  I'm a programmer and I don't mind getting money myself.  I "
-#| "won't dedicate my whole life to getting it, but I don't mind getting it.  "
-#| "And I'm not &mdash; and therefore, ethics is the same for everyone.  I'm "
-#| "not against some other programmer getting money either.  I don't want "
-#| "prices to be low.  That's not the issue at all.  The issue is freedom.  "
-#| "Freedom for everyone who's using software, whether that person be a "
-#| "programmer or not."
 msgid ""
 "So, that was fine, but people used to ask me, &ldquo;What do you mean it's "
 "free software if it costs $150?&rdquo; <span>[Laughter]</span> Well, the "
@@ -1359,20 +992,21 @@
 "the issue at all.  The issue is freedom.  Freedom for everyone who's using "
 "software, whether that person be a programmer or not."
 msgstr ""
-"Bu iyiydi ancak insanlar bana şunu sormaktaydı: “Bu yazılım 150 dolar "
-"tutuyorsa, nasıl özgür yazılım olur?” <i>[dinleyiciler güler]</i> 
Bunu "
-"sormalarının nedeni, İngilizcedeki “free (özgür - ücretsiz)” 
sözcüğünün "
-"çeşitli anlamlarıyla kafalarının karışmasıydı. Bir anlamı fiyata ve 
diğer "
-"anlamı özgürlüğe atıf yapmaktadır. Özgür yazılım dediğimde, 
özgürlükten "
-"bahsediyorum paradan değil. Özgür konuşmayı düşünün, ücretsiz 
birayı değil. "
-"<i>[dinleyiciler güler]</i> Şimdi yani, hayatımın bu kadar çok yılını 
"
-"programcıların daha az para kazanmasını sağlamaya adamadım. Hedefim bu "
-"değil. Ben bir programcıyım ve para kazanmaya çok önem vermiyorum. Tüm "
-"ömrümü para kazanmaya adamayacağım, para kazanmayı kafama takmıyorum. 
Ancak "
-"– ahlak kuralları herkes için aynı olduğundan – para kazanan başka "
-"programcılara karşı değilim. Ücretlerin düşük olmasını istemiyorum. 
Önemli "
-"olan konu bu değil. Burada önemli olan konu özgürlük. Kullanan kişi "
-"programcı olsun olmasın, yazılımı kullanan herkes için özgürlük."
+"Bu iyiydi ancak insanlar bana şunu sormaktaydı: &ldquo;Bu yazılım 150 
dolar "
+"tutuyorsa, nasıl özgür yazılım olur?&rdquo; <span>[Dinleyiciler 
güler]</"
+"span> Bunu sormalarının nedeni, İngilizcedeki &ldquo;free&rdquo; (özgür, 
"
+"ücretsiz) sözcüğünün çeşitli anlamlarıyla kafalarının 
karışmasıydı. Bir "
+"anlamı fiyata ve diğer anlamı özgürlüğe atıf yapmaktadır. Özgür 
yazılım "
+"dediğimde, özgürlükten bahsediyorum paradan değil. Özgür konuşmayı 
düşünün, "
+"ücretsiz birayı değil. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Şimdi yani, "
+"hayatımın bu kadar çok yılını programcıların daha az para 
kazanmasını "
+"sağlamaya adamadım. Hedefim bu değil. Ben bir programcıyım ve para 
kazanmaya "
+"çok önem vermiyorum. Tüm ömrümü para kazanmaya adamayacağım, para 
kazanmayı "
+"kafama takmıyorum. Ancak – ahlak kuralları herkes için aynı olduğundan 
– "
+"para kazanan başka programcılara karşı değilim. Ücretlerin düşük 
olmasını "
+"istemiyorum. Önemli olan konu bu değil. Burada önemli olan konu 
özgürlük. "
+"Kullanan kişi programcı olsun olmasın, yazılımı kullanan herkes için "
+"özgürlük."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1384,10 +1018,11 @@
 "we must make sure everybody has?"
 msgstr ""
 "Bu noktada size özgür yazılımın tanımını vermeliyim. En iyisi bazı 
gerçek "
-"ayrıntılara gireyim çünkü yalnızca “özgürlüğe inanıyorum” 
demek saçmadır. "
-"İnanabileceğiniz birçok farklı özgürlük mevcuttur ve bunlar birbiriyle 
"
-"çatışmaktadır, bu nedenle, gerçek politik soru şudur: Önemli 
özgürlükler "
-"nelerdir, herkesin sahip olduğundan emin olduğumuz özgürlükler midir?"
+"ayrıntılara gireyim çünkü yalnızca &ldquo;özgürlüğe 
inanıyorum&rdquo; demek "
+"saçmadır. İnanabileceğiniz birçok farklı özgürlük mevcuttur ve 
bunlar "
+"birbiriyle çatışmaktadır, bu nedenle, gerçek politik soru şudur: 
Önemli "
+"özgürlükler nelerdir, herkesin sahip olduğundan emin olduğumuz 
özgürlükler "
+"midir?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1397,7 +1032,7 @@
 msgstr ""
 "Şimdi, yazılımın kullanılmasına ilişkin belirli alan için söz konusu 
soruya "
 "ilişkin cevabı vereceğim. Aşağıdaki özgürlüklere sahipseniz, bir 
program "
-"sizin için “özgür yazılım”dır:"
+"sizin için &ldquo;özgür yazılım&rdquo;dır:"
 
 #. type: Content of: <div><ul><li>
 msgid ""
@@ -1433,13 +1068,6 @@
 "faydalanabilir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "If you have all of these freedoms, the program is free software, for you "
-#| "&mdash; and that's crucial.  That's why I phrase it that way.  I'll "
-#| "explain why later, when I talk about the GNU General Public License, but "
-#| "right now I'm explaining what free software means, which is a more basic "
-#| "question."
 msgid ""
 "If you have all of these freedoms, the program is free software, for "
 "you&mdash;and that's crucial.  That's why I phrase it that way.  I'll "
@@ -1447,22 +1075,13 @@
 "right now I'm explaining what free software means, which is a more basic "
 "question."
 msgstr ""
-"Bu özgürlüklerin tümüne sahipseniz, program sizin için özgür 
yazılımdır – ve "
+"Bu özgürlüklerin tümüne sahipseniz, program sizin için özgür 
yazılımdır, ve "
 "bu önemlidir. Bunu bu şekilde ifade etmemin nedeni budur. Bunun nedenini "
 "daha sonra, GNU Genel Kamu Lisansı hakkında konuştuğumda 
açıklayacağım ama "
 "şimdi özgür yazılımın ne olduğunu açıklayacağım, bu, çok daha 
temel bir "
 "sorudur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, Freedom Zero's pretty obvious.  If you're not even allowed to run the "
-#| "program anyway you like, it is a pretty damn restrictive program.  But as "
-#| "it happens, most programs will at least give you Freedom Zero.  And "
-#| "Freedom Zero follows, legally, as a consequence of Freedoms One, Two, and "
-#| "Three &mdash; that's the way that copyright law works.  So the freedoms "
-#| "that distinguish free software from typical software are Freedoms One, "
-#| "Two, and Three, so I'll say more about them and why they are important."
 msgid ""
 "So, Freedom Zero's pretty obvious.  If you're not even allowed to run the "
 "program anyway you like, it is a pretty damn restrictive program.  But as it "
@@ -1476,7 +1095,7 @@
 "çalıştırmanıza izin verilmezse, bu, oldukça kötü kısıtlayıcı bir 
programdır. "
 "Ancak gerçekte, birçok program size en azından Özgürlük Sıfırı "
 "sağlayacaktır. Ve Özgürlük Bir, İki ve Üçün bir sonucu olarak yasal 
biçimde "
-"Özgürlük Sıfır bu özgürlükleri izler – telif hakkı kanununun 
çalışma biçimi "
+"Özgürlük Sıfır bu özgürlükleri izler, telif hakkı kanununun 
çalışma biçimi "
 "budur. Özgür yazılımı tipik yazılımdan ayıran özgürlükler 
Özgürlük Bir, İki "
 "ve Üçtür, bu nedenle bu özgürlükleri ve niçin önemli olduklarını "
 "açıklayacağım."
@@ -1492,8 +1111,8 @@
 "Özgürlük Bir, programı ihtiyaçlarınıza uygun olacak şekilde 
değiştirebilme "
 "özgürlüğüdür. Bu özgürlük, hataların ayıklanması anlamına 
gelebilir. Yeni "
 "özelliklerin eklenmesi anlamına da gelebilir. Tüm hata mesajlarının "
-"Navajo’ya dönüştürülmesi anlamına gelebilir. Herhangi bir 
değişiklik yapmak "
-"isterseniz, söz konusu değişikliği özgürce yapabilmelisiniz. "
+"Navajo'ya dönüştürülmesi anlamına gelebilir. Herhangi bir değişiklik 
yapmak "
+"isterseniz, söz konusu değişikliği özgürce yapabilmelisiniz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1513,18 +1132,10 @@
 "insan, zor işleri yapmaya yetecek kadar bilgi öğrenmeyecektir. Ancak 
birçok "
 "insan, 50 yıl önce olduğu gibi, kolay işleri yapmaya yetecek kadar bilgi "
 "öğrenebilir, çok sayıda Amerikalı erkek, araba tamir etmeyi 
öğrenmiştir, bu "
-"durum da, ABD.’nin 2. Dünya Savaşında motorize bir orduya sahip 
olmasını ve "
-"savaşı kazanmasını sağlamıştır. Bu tip insanlara sahip olmak çok 
önemlidir. "
+"durum da, ABD.'nin 2. Dünya Savaşında motorize bir orduya sahip olmasını 
ve "
+"savaşı kazanmasını sağlamıştır. Bu tip insanlara sahip olmak çok 
önemlidir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And if you are a people person, and you really don't want to learn "
-#| "technology at all, that probably means that you have a lot of friends, "
-#| "and you're good at getting them to owe you favors.  <i>[Laughter]</i> "
-#| "Some of them are probably programmers.  So you can ask one of your "
-#| "programmer friends. &ldquo;Would you please change this for me? Add this "
-#| "feature?&rdquo; So, lots of people can benefit from it."
 msgid ""
 "And if you are a people person, and you really don't want to learn "
 "technology at all, that probably means that you have a lot of friends, and "
@@ -1535,11 +1146,11 @@
 msgstr ""
 "Sosyal bir insansanız ve aslında teknolojiye hiç merakınız yoksa, bu 
durum "
 "muhtemelen çok sayıda arkadaşınızın olduğu ve kendinize iyilik 
yaptırmak "
-"konusunda iyi olduğunuz anlamına gelmektedir. <i>[dinleyiciler güler]</i> 
Bu "
-"arkadaşlardan bazıları muhtemelen programcılardır. Böylece 
programlayıcı "
-"arkadaşlarınızdan birine sorabilirsiniz. “Lütfen bunu benim için 
değiştirir "
-"misin? Bu özelliği ekler misin?” Böylece, çok sayıda insan programdan "
-"faydalanabilir."
+"konusunda iyi olduğunuz anlamına gelmektedir. <span>[Dinleyiciler güler]</"
+"span> Bu arkadaşlardan bazıları muhtemelen programcılardır. Böylece "
+"programlayıcı arkadaşlarınızdan birine sorabilirsiniz. &ldquo;Lütfen 
bunu "
+"benim için değiştirir misin? Bu özelliği ekler misin?&rdquo; Böylece, 
çok "
+"sayıda insan programdan faydalanabilir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1574,26 +1185,13 @@
 "kırıklığına uğratacaktır ve işlerinden nefret edeceklerdir. Ve 
biliyorsunuz, "
 "insanlar bir konu hakkında hayal kırıklığına uğramamak için, o konuya 
önem "
 "vermemeyi tercih eder. Böylece yaklaşımları şu şekilde olan insanlarla "
-"karşılaşırsınız: “Bugün işimle uğraştım. Tüm yapmam gereken de 
buydu. "
+"karşılaşırsınız: &ldquo;Bugün işimle uğraştım. Tüm yapmam gereken 
de buydu. "
 "İlerleme kaydedemezsem, bu benim problemim değildir; bu, patronumun "
-"problemidir.” Ve bu durum meydana geldiğinde, bu, bu insanlar için 
kötüdür "
-"ve bu, toplumun bütünü için kötüdür. Bu, Özgürlük Birdir, kendinize 
yardım "
-"etme özgürlüğüdür. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Freedom Two is the freedom to help your neighbor by distributing copies "
-#| "of the program.  Now, for beings that can think and learn, sharing useful "
-#| "knowledge is a fundamental act of friendship.  When these beings use "
-#| "computers, this act of friendship takes the form of sharing software.  "
-#| "Friends share with each other.  Friends help each other.  This is the "
-#| "nature of friendship.  And, in fact, this spirit of goodwill &mdash; the "
-#| "spirit of helping your neighbor, voluntarily &mdash; is society's most "
-#| "important resource.  It makes the difference between a livable society "
-#| "and a dog-eat-dog jungle.  Its importance has been recognized by the "
-#| "world's major religions for thousands of years, and they explicitly try "
-#| "to encourage this attitude."
+"problemidir.&rdquo; Ve bu durum meydana geldiğinde, bu, bu insanlar için "
+"kötüdür ve bu, toplumun bütünü için kötüdür. Bu, Özgürlük 
Birdir, kendinize "
+"yardım etme özgürlüğüdür."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "Freedom Two is the freedom to help your neighbor by distributing copies of "
 "the program.  Now, for beings that can think and learn, sharing useful "
@@ -1613,27 +1211,13 @@
 "bilgisayarı kullandıkları zaman, bu arkadaşlık işlevi yazılımın 
paylaşılması "
 "biçimini almaktadır. Arkadaşlar birbirleriyle birçok şeyi 
paylaşmaktadır. "
 "Arkadaşlar birbirine yardım eder. Bu, arkadaşlığın doğasında vardır. 
Ve "
-"aslında, bu iyi niyet ruhu – komşunuza yardım etme ruhu, gönüllü 
olarak – "
+"aslında, bu iyi niyet ruhu, gönüllü olarak komşunuza yardım etme ruhu, "
 "toplumun en önemli kaynağıdır. Yaşanabilir bir toplumla vahşi bir 
toplum "
 "arasındaki farkı oluşturur. Binlerce yıldır dünyadaki büyük dinler "
 "tarafından paylaşmanın önemi fark edilmiştir ve açık bir şekilde bu "
 "davranışı yüreklendirmeye çalışmaktadırlar."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "When I was going to kindergarten, the teachers were trying to teach us "
-#| "this attitude &mdash; the spirit of sharing &mdash; by having us do it.  "
-#| "They figured if we did it, we'd learn.  So they said, &ldquo;If you bring "
-#| "candy to school, you can't keep it all for yourself; you have to share "
-#| "some with the other kids.&rdquo; Teaching us, the society was set up to "
-#| "teach, this spirit of cooperation.  And why do you have to do that? "
-#| "Because people are not totally cooperative.  That's one part of human "
-#| "nature, and there are other parts of human nature.  There are lots of "
-#| "parts of human nature.  So, if you want a better society, you've got to "
-#| "work to encourage the spirit of sharing.  You know, it'll never get to be "
-#| "100%.  That's understandable.  People have to take care of themselves "
-#| "too.  But if we make it somewhat bigger, we're all better off."
 msgid ""
 "When I was going to kindergarten, the teachers were trying to teach us this "
 "attitude&mdash;the spirit of sharing&mdash;by having us do it.  They figured "
@@ -1649,18 +1233,18 @@
 "bigger, we're all better off."
 msgstr ""
 "Anaokuluna giderken, öğretmenlerimiz bize bu yaklaşımı benimsetmeye "
-"çalışıyordu – paylaşmamızı sağlayarak paylaşmanın ruhunu 
benimsememizi "
+"çalışıyordu, paylaşmamızı sağlayarak paylaşmanın ruhunu 
benimsememizi "
 "istiyorlardı. Paylaşırsak bunu öğrenebileceğimizi anlamışlardı. Bu 
nedenle "
-"şöyle söylemekteydiler: “Okula şeker getirirseniz, hepsini kendiniz "
-"yememelisiniz; bir kısmını başka çocuklarla paylaşmalısınız.” 
Toplum, bu "
-"işbirliği ruhunu öğretmek için kurulmuştu. Ve niçin bunu yapmanız "
+"şöyle söylemekteydiler: &ldquo;Okula şeker getirirseniz, hepsini kendiniz 
"
+"yememelisiniz; bir kısmını başka çocuklarla paylaşmalısınız.&rdquo; 
Toplum, "
+"bu işbirliği ruhunu öğretmek için kurulmuştu. Ve niçin bunu yapmanız "
 "gereklidir? Çünkü insanların hepsi işbirliği yapma taraftarı 
değildir. Bu, "
 "insan ruhunun bir parçasıdır ve insan ruhunun başka parçaları da 
vardır. "
 "İnsan doğasının çok sayıda parçası vardır. Bu nedenle, daha iyi bir 
toplum "
 "istiyorsanız, paylaşma ruhunu cesaretlendirmek için çalışmanız 
gereklidir. "
 "Bu, hiçbir zaman % 100 olamayacaktır. Bu, anlaşılabilir bir durumdur. "
 "İnsanların kendilerine de özen göstermeleri gereklidir. Ancak bunu biraz "
-"daha büyütebilirsek, hepimiz daha iyi durumda olacağız. "
+"daha büyütebilirsek, hepimiz daha iyi durumda olacağız."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1670,45 +1254,32 @@
 "&rdquo;"
 msgstr ""
 "Bugünlerde, ABD hükümetine göre, öğretmenler bunun tam tersini 
yapmaktadır. "
-"“Johnny, yazılımı okula getirdin. Paylaşma. Hayır. Paylaşmak 
yanlıştır. "
-"Paylaşmak senin bir korsan olduğun anlamına gelir.”"
+"&ldquo;Johnny, yazılımı okula getirdin. Paylaşma. Hayır. Paylaşmak "
+"yanlıştır. Paylaşmak senin bir korsan olduğun anlamına gelir.&rdquo;"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "What do they mean when they say &ldquo;pirate&rdquo;? They're saying that "
-#| "helping your neighbor is the moral equivalent of attacking a ship.  <i>"
-#| "[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "What do they mean when they say &ldquo;pirate&rdquo;? They're saying that "
-"helping your neighbor is the moral equivalent of attacking a ship.  <span>"
-"[Laughter]</span>"
+"helping your neighbor is the moral equivalent of attacking a ship.  "
+"<span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
-" “Korsan” dediklerinde ne demek isterler? Komşunuza yardım etmenin bir "
-"gemiye saldırmakla ahlaki açıdan eş değer olduğunu söylerler. <i>"
-"[dinleyiciler güler]</i>"
+"&ldquo;Korsan&rdquo; dediklerinde ne demek isterler? Komşunuza yardım "
+"etmenin bir gemiye saldırmakla ahlaki açıdan eş değer olduğunu 
söylerler. "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "What would Buddha or Jesus say about that? Now, take your favorite "
-#| "religious leader.  I don't know, maybe Manson would have said something "
-#| "different.  <i>[Laughter]</i> Who knows what L. Ron Hubbard would say? "
-#| "But &hellip;"
 msgid ""
 "What would Buddha or Jesus say about that? Now, take your favorite religious "
 "leader.  I don't know, maybe Manson would have said something different.  "
 "<span>[Laughter]</span> Who knows what L. Ron Hubbard would say? But &hellip;"
 msgstr ""
-"Buda ya da İsa bu konuda ne diyor? Şimdi en sevdiğiniz dini lideri ele 
alın. "
-"Bilmiyorum, belki de Manson farklı bir şeyler söyler. <i>[dinleyiciler 
güler]"
-"</i> L. Ron Hubbard’ın ne söyleyeceğini kim bilir ki? Ama &hellip;"
+"Buda veya İsa bu konuda ne diyor? Şimdi en sevdiğiniz dini lideri ele 
alın. "
+"Bilmiyorum, belki de Manson farklı bir şeyler söyler. <span>[Dinleyiciler "
+"güler]</span> L. Ron Hubbard'ın ne söyleyeceğini kim bilebilir? Ama 
&hellip;"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid "<strong>QUESTION</strong>: <i>[Inaudible]</i>"
 msgid "<strong>QUESTION</strong>: <span>[Inaudible]</span>"
-msgstr "<strong>SORU</strong>: <i>[İşitilememektedir]</i>"
+msgstr "<strong>SORU</strong>: <span>[Anlaşılmıyor]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1716,63 +1287,38 @@
 "that.  What?"
 msgstr ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Tabi ki, o ölmüştür. Ama bunu kabul etmezler. "
-"Nedir?"
+"Efendim?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>QUESTION</strong>: So are the others, also dead.  <i>[Laughter] "
-#| "[Inaudible]</i> Charles Manson's also dead.  <i>[Laughter]</i> They're "
-#| "dead, Jesus's dead, Buddha's dead&hellip;"
 msgid ""
 "<strong>QUESTION</strong>: So are the others, also dead.  <span>[Laughter] "
 "[Inaudible]</span> Charles Manson's also dead.  <span>[Laughter]</span> "
 "They're dead, Jesus's dead, Buddha's dead&hellip;"
 msgstr ""
-"<strong>SORU</strong>:Ölmüş olan başkaları da vardır. <i>[dinleyiciler 
güler]"
-"</i> <i>[İşitilememektedir]</i> Charles Manson da ölüdür. 
<i>[dinleyiciler "
-"güler]</i> Onlar ölüdür, İsa ölüdür, Buda ölüdür&hellip;"
+"<strong>SORU</strong>:Ölmüş olan başkaları da vardır. 
<span>[Dinleyiciler "
+"güler][Anlaşılmıyor]</span> Charles Manson da ölüdür. 
<span>[Dinleyiciler "
+"güler]</span> Hepsi ölüler, İsa ölü, Buda ölü&hellip;"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: Yes, that's true.  <i>[Laughter]</i> So I "
-#| "guess, in that regard, L. Ron Hubbard is no worse than the others.  <i>"
-#| "[Laughter]</i> Anyway &mdash; <i>[Inaudible]</i>"
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Yes, that's true.  <span>[Laughter]</span> So I "
-"guess, in that regard, L. Ron Hubbard is no worse than the others.  <span>"
-"[Laughter]</span> Anyway&mdash;<span>[Inaudible]</span>"
+"guess, in that regard, L. Ron Hubbard is no worse than the others.  "
+"<span>[Laughter]</span> Anyway&mdash;<span>[Inaudible]</span>"
 msgstr ""
-"<strong>STALLMAN</strong>:Evet, bu doğru. <i>[dinleyiciler güler]</i> Bu "
-"nedenle tahmin ediyorum ki, bu anlamda, L. Ron Hubbard diğerlerinden daha "
-"kötü değil. <i>[dinleyiciler güler]</i> Her neyse – 
<i>[İşitilemez]</i>"
+"<strong>STALLMAN</strong>:Evet, bu doğru. <span>[dinleyiciler güler]</span> 
"
+"Bu nedenle tahmin ediyorum ki, bu anlamda, L. Ron Hubbard diğerlerinden daha 
"
+"kötü değil. <span>[dinleyiciler güler]</span> Her 
neyse<span>[Anlaşılmıyor]</"
+"span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>QUESTION</strong>: L. Ron always used free software &mdash; it "
-#| "freed him from Zanu.  <i>[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "<strong>QUESTION</strong>: L. Ron always used free software&mdash;it freed "
 "him from Zanu.  <span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
 "<strong>SORU</strong>:L. Ron her zaman özgür yazılım kullandı – bu, 
onu "
-"Zanu’dan kurtardı. <i>[dinleyiciler güler]</i>"
+"Zanu'dan kurtardı. <span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: Anyway, so, I think this is actually the most "
-#| "important reason why software should be free: We can't afford to pollute "
-#| "society's most important resource.  It's true that it's not a physical "
-#| "resource like clean air and clean water.  It's a psycho-social resource, "
-#| "but it's just as real for all that, and it makes a tremendous difference "
-#| "to our lives.  You see, the actions we take influence the thoughts of "
-#| "other people.  When we go around telling people, &ldquo;Don't share with "
-#| "each other&rdquo;, if they listen to us, we've had an effect on society, "
-#| "and it's not a good one.  That's Freedom Two, the freedom to help your "
-#| "neighbor."
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Anyway, so, I think this is actually the most "
 "important reason why software should be free: We can't afford to pollute "
@@ -1789,30 +1335,12 @@
 "kaynağını kirletemeyiz. Bunun temiz hava ve temiz su gibi fiziksel bir "
 "kaynak olmadığı doğrudur. Psikososyal bir kaynaktır ancak tüm bunlar 
için "
 "gerçektir ve hayatlarımızda büyük bir fark yaratmaktadır. 
Yaptığımız "
-"hareketler başka insanların düşüncelerini etkilemektedir. İnsanlara "
-"“Birbirinizle paylaşmayın” dersek ve onlar da bizi dinlerlerse, toplum "
+"hareketler başka insanların düşüncelerini etkilemektedir. İnsanlara 
&ldquo;"
+"Birbirinizle paylaşmayın&rdquo; dersek ve onlar da bizi dinlerlerse, toplum 
"
 "üzerinde bir etkimiz olacaktır ve bu, iyi bir etki değildir. Bu, 
Özgürlük "
 "İkidir, komşunuza yardım etme özgürlüğünüzdür."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Oh, and by the way, if you don't have that freedom, it doesn't just cause "
-#| "this harm to society's psycho-social resource, it also causes waste "
-#| "&mdash; practical, material harm.  If the program has an owner, and the "
-#| "owner arranges a state of affairs where each user has to pay in order to "
-#| "be able to use it, some people are going to say, &ldquo;Never mind, I'll "
-#| "do without it.&rdquo; And that's waste, deliberately inflicted waste.  "
-#| "And the interesting thing about software, of course, is that fewer users "
-#| "doesn't mean you have to make less stuff.  You know, if fewer people buy "
-#| "cars, you can make fewer cars.  There's a saving there.  There are "
-#| "resources to be allocated, or not allocated, into making cars.  So that "
-#| "you can say that having a price on a car is a good thing.  It prevents "
-#| "people from diverting lots of wasted resources into making cars that "
-#| "aren't really needed.  But if each additional car used no resources, it "
-#| "wouldn't be doing any good saving the making of these cars.  Well, for "
-#| "physical objects, of course, like cars, it is always going to take "
-#| "resources to make an additional one of them, each additional exemplar."
 msgid ""
 "Oh, and by the way, if you don't have that freedom, it doesn't just cause "
 "this harm to society's psycho-social resource, it also causes waste&mdash;"
@@ -1835,18 +1363,18 @@
 "psikososyal kaynağına zarar vermekle kalmaz ayrıca harcama uygulamalı, 
maddi "
 "zarara da neden olur. Programın bir sahibi varsa ve bu sahip, kullanmak 
için "
 "ödemesinin gerekli olduğu gidişatı düzenlerse, bazı insanlar şunu "
-"diyeceklerdir: “Kafana takma, onsuz da yapabilirim”. Ve bu boşa 
harcamadır, "
-"kasıtlı olarak boşa harcamaya neden olmaktadır. Ve tabi ki yazılım "
-"hakkındaki ilginç şey, daha az kullanıcının daha az malzeme 
oluşturmanız "
-"gerektiği anlamına gelmemesidir. Daha az sayıda insan araba satın 
alırsa, "
-"daha az sayıda araba yapabilirsiniz. Burada bir tasarruf vardır. Araba "
-"yapımı için tahsis edilecek ya da tahsis edilmeyecek kaynaklar vardır. "
-"Böylece bir arabanın fiyatının olmasının iyi bir şey olduğunu "
+"diyeceklerdir: &ldquo;Kafana takma, onsuz da yapabilirim&rdquo;. Ve bu boşa "
+"harcamadır, kasıtlı olarak boşa harcamaya neden olmaktadır. Ve tabi ki "
+"yazılım hakkındaki ilginç şey, daha az kullanıcının daha az malzeme "
+"oluşturmanız gerektiği anlamına gelmemesidir. Daha az sayıda insan araba 
"
+"satın alırsa, daha az sayıda araba yapabilirsiniz. Burada bir tasarruf "
+"vardır. Araba yapımı için tahsis edilecek ya da tahsis edilmeyecek 
kaynaklar "
+"vardır. Böylece bir arabanın fiyatının olmasının iyi bir şey 
olduğunu "
 "söyleyebilirsiniz. Gerçekten de ihtiyaç duyulmayan arabaların yapılması 
için "
-"kaynaklar harcanmamış olur. Ancak her bir ilâve araba hiçbir kaynağı "
+"kaynaklar harcanmamış olur. Ancak her bir ek araba hiçbir kaynağı "
 "kullanmasaydı, o zaman bu arabaların yapılmasından tasarruf 
sağlanmasının "
-"bir anlamı olmayacaktı. Arabalar gibi fiziksel nesneler için, ilâve "
-"nesneler, her bir numuneyi üretmek için kaynaklar kullanılacaktır."
+"bir anlamı olmayacaktı. Arabalar gibi fiziksel nesneler için, ek nesneler, 
"
+"her bir numuneyi üretmek için kaynaklar kullanılacaktır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1877,7 +1405,7 @@
 "geçerli olduğunu varsayarlar. Dayanak noktaları bu durumda çalışmaz. 
Nerede "
 "geçerli olabildiğinin görülmesi için bu sonuca nasıl 
ulaştığınızın ve hangi "
 "dayanak noktalarına bağlı olduğunun incelenmesi çok önemlidir. Bu 
nedenle, "
-"bu Özgürlük İkidir, komşunuza yardım edebilme özgürlüğünüzdür. "
+"bu Özgürlük İkidir, komşunuza yardım edebilme özgürlüğünüzdür."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1893,27 +1421,16 @@
 msgstr ""
 "Özgürlük Üç, yazılımın gelişmiş bir sürümünü yayınlayarak 
kendi "
 "topluluğunuzu oluşturma özgürlüğünüzdür. İnsanlar bana şunu 
söylemekteydi: "
-"“Yazılım özgür olursa, o zaman yazılım konusunda çalışmak için 
kimse para "
-"almayacaktır, o zaman insanlar yazılım konusunda neden çalışsınlar?” 
Tabi "
-"ki, özgür kelimesinin anlamını karıştırmaktadırlar, bu nedenle "
+"&ldquo;Yazılım özgür olursa, o zaman yazılım konusunda çalışmak 
için kimse "
+"para almayacaktır, o zaman insanlar yazılım konusunda neden 
çalışsınlar?"
+"&rdquo; Tabi ki, özgür kelimesinin anlamını karıştırmaktadırlar, bu 
nedenle "
 "değerlendirmeleri bir yanlış anlamayı esas almaktadır. Ancak, her 
durumda, "
 "bu, onların teorisidir. Bugün, teoriyi deneysel gerçekle 
karşılaştırabiliriz "
 "ve yüzlerce insana özgür yazılım yazmak için para ödenmekte olduğu ve 
"
-"100,000’den fazla insanın ise gönüllü olarak çalıştığı 
gerçeğini görürüz. "
+"100,000'den fazla insanın ise gönüllü olarak çalıştığı gerçeğini 
görürüz. "
 "Birçok farklı nedenle özgür yazılım üzerinde çalışan çok sayıda 
insan vardır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "When I first released GNU Emacs &mdash; the first piece of the GNU system "
-#| "that people actually wanted to use &mdash; and when it started having "
-#| "users, after a while, I got a message saying, &ldquo;I think I saw a bug "
-#| "in the source code, and here's a fix.&rdquo; And I got another message, "
-#| "&ldquo;Here's code to add a new feature.&rdquo; And another bug fix.  And "
-#| "another new feature.  And another, and another, and another, until they "
-#| "were pouring in on me so fast that just making use of all this help I was "
-#| "getting was a big job.  Microsoft doesn't have this problem.  <i>"
-#| "[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "When I first released GNU Emacs&mdash;the first piece of the GNU system that "
 "people actually wanted to use&mdash;and when it started having users, after "
@@ -1924,14 +1441,15 @@
 "fast that just making use of all this help I was getting was a big job.  "
 "Microsoft doesn't have this problem.  <span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
-"GNU Emacs’ı – insanların gerçekten de kullanmak istediği ilk GNU 
sistem "
+"GNU Emacs'ı – insanların gerçekten de kullanmak istediği ilk GNU sistem 
"
 "parçasıdır – ilk olarak yayınladığım zaman ve kullanıcıları 
olmaya başladığı "
-"zaman, bir süre sonra, şu gibi mesajlar aldım: “Kaynak kodunda bir hata "
-"gördüm ve işte bu da çözümü.” Ve başka bir mesaj daha aldım, 
“Bu, yeni bir "
-"özellik ekleme kodu.” Ve başka bir hata düzeltmesi daha aldım. Ve 
başka bir "
-"yeni özellik daha aldım. Ve daha da başka mesajlar geldi, o kadar çok 
mesaj "
-"geldi ki, bu kadar çok yardımın kullanılması büyük bir işti. 
Microsoft’un "
-"böyle bir problemi yoktur. <i>[dinleyiciler güler]</i>"
+"zaman, bir süre sonra, şu gibi mesajlar aldım: &ldquo;Kaynak kodunda bir "
+"hata gördüm ve işte bu da çözümü.&rdquo; Ve başka bir mesaj daha 
aldım, "
+"&ldquo;Bu, yeni bir özellik ekleme kodu.&rdquo; Ve başka bir hata 
düzeltmesi "
+"daha aldım. Ve başka bir yeni özellik daha aldım. Ve daha da başka 
mesajlar "
+"geldi, o kadar çok mesaj geldi ki, bu kadar çok yardımın kullanılması 
büyük "
+"bir işti. Microsoft'un böyle bir problemi yoktur. <span>[Dinleyiciler "
+"güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -1945,36 +1463,17 @@
 "better.  It was more powerful, and more reliable, than the proprietary "
 "alternatives."
 msgstr ""
-"Sonunda, insanlar bu fenomeni kaydetti. 1980’lerde, birçoğumuz özgür "
+"Sonunda, insanlar bu fenomeni kaydetti. 1980'lerde, birçoğumuz özgür "
 "yazılımın özgür olmayan yazılım kadar iyi olmayacağını düşündü 
çünkü "
 "insanlara ödeme yapmak için çok paramız olmayacaktı. Ve tabi ki benim 
gibi "
-"özgürlüğe ve topluma değer veren insanlar şunu dedi: “Özgür 
yazılımı her "
-"şekilde kullanacağız.” Özgürlüğe sahip olmak için yalnızca 
birtakım teknik "
-"elverişlilik konusunda biraz fedakarlık yapmaya değer. Ancak insanlar 1990 
"
-"yılı civarında yazılımımızın gerçekte daha iyi olduğunu söylemeye 
başladı. "
-"Özgür yazılım, özel mülk alternatiflerinden daha güçlü ve 
güvenilirdi. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "In the early '90's, somebody found a way to do a scientific measurement "
-#| "of reliability of software.  Here's what he did.  He took several sets of "
-#| "comparable programs that did the same jobs &mdash; the exact same jobs "
-#| "&mdash; in different systems.  Because there were certain basic Unix-like "
-#| "utilities.  And the jobs that they did, we know, was all, more or less, "
-#| "imitating the same thing, or they were following the POSIX spec, so they "
-#| "were all the same in terms of what jobs they did, but they were "
-#| "maintained by different people, written separately.  The code was "
-#| "different.  So they said, OK, we'll take these programs and run them with "
-#| "random data, and measure how often they crash, or hang.  So they measured "
-#| "it, and the most reliable set of programs was the GNU programs.  All the "
-#| "commercial alternatives which were proprietary software were less "
-#| "reliable.  So he published this and he told all the developers, and a few "
-#| "years later, he did the same experiment with the newest versions, and he "
-#| "got the same result.  The GNU versions were the most reliable.  People "
-#| "&mdash; you know there are cancer clinics and 911 operations that use the "
-#| "GNU system, because it's so reliable, and reliability is very important "
-#| "to them."
+"özgürlüğe ve topluma değer veren insanlar şunu dedi: &ldquo;Özgür 
yazılımı "
+"her şekilde kullanacağız.&rdquo; Özgürlüğe sahip olmak için yalnızca 
"
+"birtakım teknik elverişlilik konusunda biraz fedakarlık yapmaya değer. 
Ancak "
+"insanlar 1990 yılı civarında yazılımımızın gerçekte daha iyi 
olduğunu "
+"söylemeye başladı. Özgür yazılım, özel mülk alternatiflerinden daha 
güçlü ve "
+"güvenilirdi."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "In the early '90's, somebody found a way to do a scientific measurement of "
 "reliability of software.  Here's what he did.  He took several sets of "
@@ -1994,22 +1493,22 @@
 "cancer clinics and 911 operations that use the GNU system, because it's so "
 "reliable, and reliability is very important to them."
 msgstr ""
-"1990’ların başında, birileri, yazılımın güvenilirliğinin bilimsel 
ölçümüne "
+"1990'ların başında, birileri, yazılımın güvenilirliğinin bilimsel 
ölçümüne "
 "ilişkin bir yol buldu. İşte şimdi bahsedeceklerimi yaptı. Farklı 
sistemlerde "
 "aynı işleri – tam olarak aynı işleri – yapan çeşitli 
karşılaştırılabilir "
 "program gruplarını aldı. Çünkü belirli Unix benzeri temel özellikler "
-"mevcuttu. Ve yaptıkları işler az çok aynı şeydi – ya da POSIX "
-"spesifikasyonunu izliyorlardı – böylece yaptıkları işler anlamında 
tümü "
-"aynıydı; ancak farklı insanlar tarafından sorunları gideriliyordu ve 
ayrı "
-"olarak yazılmışlardı. Kod farklıydı. Bu nedenle, şunu diyorlardı: bu "
-"programları alacak ve rastgele veriyle çalıştıracağız ve ne sıklıkta 
"
-"çakıldıklarını ölçeceğiz. Böylece bunu ölçtüler ve en güvenilir 
program "
-"grubu GNU programları oldu. özel mülk yazılım olan tüm ticari 
alternatifler "
-"çok daha az güvenilirdi. Bu nedenle bunu yayınladı ve tüm 
geliştiricilere "
-"anlattı. Birkaç yıl sonra, aynı deneyi en yeni sürümlerle de yaptı ve 
aynı "
-"sonucu elde etti. GNU sürümleri en güvenilir olanlardı. Bildiğiniz gibi, 
GNU "
-"sistemini kullanan kanser klinikleri ve 911 operasyonları vardır çünkü 
GNU "
-"çok güvenilirdir ve güvenilirlik onlar için çok önemlidir. "
+"mevcuttu. Ve yaptıkları işler az çok aynı şeydi (veya POSIX belirtimini 
"
+"izliyorlardı) böylece yaptıkları işler anlamında tümü aynıydı; 
ancak farklı "
+"insanlar tarafından sorunları gideriliyordu ve ayrı olarak 
yazılmışlardı. "
+"Kod farklıydı. Bu nedenle, şunu diyorlardı: bu programları alacak ve "
+"rastgele veriyle çalıştıracağız ve ne sıklıkta çakıldıklarını 
ölçeceğiz. "
+"Böylece bunu ölçtüler ve en güvenilir program grubu GNU programları 
oldu. "
+"özel mülk yazılım olan tüm ticari alternatifler çok daha az 
güvenilirdi. Bu "
+"nedenle bunu yayınladı ve tüm geliştiricilere anlattı. Birkaç yıl 
sonra, "
+"aynı deneyi en yeni sürümlerle de yaptı ve aynı sonucu elde etti. GNU "
+"sürümleri en güvenilir olanlardı. Bildiğiniz gibi, GNU sistemini 
kullanan "
+"kanser klinikleri ve 911 operasyonları vardır çünkü GNU çok 
güvenilirdir ve "
+"güvenilirlik onlar için çok önemlidir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -2028,21 +1527,9 @@
 "dinliyorsanız, özgür yazılım hareketi için konuşursak, nasıl bir 
toplumun "
 "içinde yaşamak istediğimiz ve etik, iyi bir toplumun nasıl 
oluşturulduğu ve "
 "pratik ve maddi çıkarlar gibi hususlar hakkında konuştuğumu fark 
edersiniz. "
-"Bunlar çok önemlidir. Bu, özgür yazılım hareketidir. "
+"Bunlar çok önemlidir. Bu, özgür yazılım hareketidir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "That other group of people &mdash; which is called the open source "
-#| "movement &mdash; they only cite the practical benefits.  They deny that "
-#| "this is an issue of principle.  They deny that people are entitled to the "
-#| "freedom to share with their neighbor and to see what the program's doing "
-#| "and change it if they don't like it.  They say, however, that it's a "
-#| "useful thing to let people do that.  So they go to companies and say to "
-#| "them, &ldquo;You know, you might make more money if you let people do "
-#| "this.&rdquo; So, what you can see is that to some extent, they lead "
-#| "people in a similar direction, but for totally different, for "
-#| "fundamentally different, philosophical reasons."
 msgid ""
 "That other group of people&mdash;which is called the open source "
 "movement&mdash;they only cite the practical benefits.  They deny that this "
@@ -2060,26 +1547,13 @@
 "etmektedirler. İnsanların komşularıyla paylaşma, programın ne 
yaptığını "
 "görme ve sevmedikleri durumda programı değiştirme özgürlüğüne sahip 
olduğunu "
 "inkar ederler. Ancak insanların bu özgürlüklere sahip olmasının iyi bir 
şey "
-"olduğunu söylerler. Böylece firmalara giderler ve onlara şunu derler: "
-"“İnsanların bunları yapmasına izin verirseniz, daha fazla para "
-"kazanabilirsiniz.” Bu nedenle, görebileceğiniz şey, belirli bir dereceye 
"
-"kadar budur, insanları benzer bir yöne sürerler ancak tamamıyla farklı 
– "
-"temel olarak farklı felsefi nedenler için bunu yaparlar. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Because on the deepest issue of all, you know, on the ethical question, "
-#| "the two movements disagree.  You know, in the free software movement we "
-#| "say, &ldquo;You're entitled to these freedoms.  People shouldn't stop you "
-#| "from doing these things.&rdquo; In the open source movement, they say, "
-#| "&ldquo;Yes, they can stop you if you want, but we'll try to convince them "
-#| "to deign to let you to do these things.&rdquo; Well, they have "
-#| "contributed &mdash; they have convinced a certain number of businesses to "
-#| "release substantial pieces of software as free software in our "
-#| "community.  So they, the open source movement, has contributed "
-#| "substantially to our community.  And so we work together on practical "
-#| "projects.  But, philosophically, there's a tremendous disagreement."
+"olduğunu söylerler. Böylece firmalara giderler ve onlara şunu derler: 
&ldquo;"
+"İnsanların bunları yapmasına izin verirseniz, daha fazla para "
+"kazanabilirsiniz.&rdquo; Bu nedenle, görebileceğiniz şey, belirli bir "
+"dereceye kadar budur, insanları benzer bir yöne sürerler ancak tamamıyla "
+"farklı – temel olarak farklı felsefi nedenler için bunu yaparlar."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "Because on the deepest issue of all, you know, on the ethical question, the "
 "two movements disagree.  You know, in the free software movement we say, "
@@ -2094,28 +1568,17 @@
 "disagreement."
 msgstr ""
 "En derin husus olarak, etik soruda, iki hareket birbiriyle uyumsuzdur. 
Özgür "
-"yazılım hareketinde şunu deriz: “Bu özgürlükler hakkınızdır. 
Ä°nsanlar, bu "
-"şeyleri yapmanızı engellememelidir.” Açık kaynak hareketinde, şunu 
derler: "
-"“Evet, isterlerse sizi durdurabilirler ancak bu şeyleri yapmanız için 
size "
-"izin vermelerine tenezzül etmeleri için onları ikna etmeye 
çalışacağız.” "
-"Bunu gerçekleştirdiler – belirli sayıda işyerini önemli yazılım 
parçalarını, "
-"topluluğumuzda özgür yazılım olarak yayınlamaya ikna ettiler. Açık 
kaynak "
-"hareketi, topluluğumuza büyük oranda katkıda bulunmuştur ve pratik "
-"projelerde [onlarla] birlikte çalışırız. Ancak felsefi olarak, burada, 
büyük "
-"bir anlaşmazlık mevcuttur."
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Unfortunately, the open source movement is the one that gets the support "
-#| "of business the most, and so most articles about our work describe it as "
-#| "open source, and a lot of people just innocently think that we're all "
-#| "part of the open source movement.  So that's why I'm mentioning this "
-#| "distinction.  I want you to be aware that the free software movement, "
-#| "which brought our community into existence and developed the free "
-#| "operating system, is still here &mdash; and that we still stand for this "
-#| "ethical philosophy.  I want you to know about this, so that you won't "
-#| "mislead someone else unknowingly."
+"yazılım hareketinde şunu deriz: &ldquo;Bu özgürlükler hakkınızdır. 
Ä°nsanlar, "
+"bu şeyleri yapmanızı engellememelidir.&rdquo; Açık kaynak hareketinde, 
şunu "
+"derler: &ldquo;Evet, isterlerse sizi durdurabilirler ancak bu şeyleri "
+"yapmanız için size izin vermelerine tenezzül etmeleri için onları ikna "
+"etmeye çalışacağız.&rdquo; Bunu gerçekleştirdiler – belirli sayıda 
iş yerini "
+"önemli yazılım parçalarını, topluluğumuzda özgür yazılım olarak 
yayınlamaya "
+"ikna ettiler. Açık kaynak hareketi, topluluğumuza büyük oranda katkıda "
+"bulunmuştur ve pratik projelerde [onlarla] birlikte çalışırız. Ancak 
felsefi "
+"olarak, burada, büyük bir anlaşmazlık mevcuttur."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "Unfortunately, the open source movement is the one that gets the support of "
 "business the most, and so most articles about our work describe it as open "
@@ -2152,14 +1615,6 @@
 "olabilirsiniz. Bu politik alanlarda nerede duracağınıza karar verin."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But if you agree with the free software movement &mdash; if you see that "
-#| "there's an issue here that the people whose lives are controlled and "
-#| "directed by this decision deserve a say in it &mdash; then I hope you'll "
-#| "say that you agree with the free software movement, and one way you can "
-#| "do that is by using the term free software and just helping people know "
-#| "we exist."
 msgid ""
 "But if you agree with the free software movement&mdash;if you see that "
 "there's an issue here that the people whose lives are controlled and "
@@ -2167,26 +1622,14 @@
 "that you agree with the free software movement, and one way you can do that "
 "is by using the term free software and just helping people know we exist."
 msgstr ""
-"Ancak özgür yazılım hareketiyle fikir birliği içindeyseniz – 
yaşamları bu "
+"Ancak özgür yazılım hareketiyle fikir birliği içindeyseniz, yaşamları 
bu "
 "karar tarafından kontrol edilen ve yönlendirilen insanların bu konuda bir "
-"fikir sahibi olmayı hak ettiklerini görürseniz – o zaman umarım ki, 
özgür "
+"fikir sahibi olmayı hak ettiklerini görürseniz, o zaman umarım ki, 
özgür "
 "yazılım hareketiyle fikir birliği içinde olduğunuzu söyleyeceksiniz ve 
bunu "
-"yapmanızın bir yolu, “özgür yazılım” terimini kullanmak ve 
insanların bizim "
-"var olduğumuzu bilmelerini sağlamaya yardımcı olmaktır."
+"yapmanızın bir yolu, &ldquo;özgür yazılım&rdquo; terimini kullanmak ve "
+"insanların bizim var olduğumuzu bilmelerini sağlamaya yardımcı 
olmaktır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, Freedom Three is very important both practically and psycho-"
-#| "socially.  If you don't have this freedom, it causes practical material "
-#| "harm, because this community development doesn't happen, and we don't "
-#| "make powerful, reliable software.  But it also causes psycho-social harm, "
-#| "which affects the spirit of scientific cooperation &mdash; the idea that "
-#| "we're working together to advance human knowledge.  You see, progress in "
-#| "science crucially depends on people being able to work together.  And "
-#| "nowadays though, you often find each little group of scientists acting "
-#| "like it's a war with each other gang of scientists and engineers.  And if "
-#| "they don't share with each other, they're all held back."
 msgid ""
 "So, Freedom Three is very important both practically and psycho-socially.  "
 "If you don't have this freedom, it causes practical material harm, because "
@@ -2203,7 +1646,7 @@
 "önemlidir. Bu özgürlüğe sahip değilseniz, bu, pratik maddi zarara neden 
"
 "olmaktadır çünkü bu topluluk gelişimi gerçekleşmez ve güçlü ve 
güvenilir "
 "yazılım hazırlayamayız. Ayrıca, psikososyal zarara da neden olur, bu da "
-"bilimsel işbirliğinin ruhunu etkiler – bu, insanlığın ortak bilgi 
birikimini "
+"bilimsel işbirliğinin ruhunu etkiler, bu, insanlığın ortak bilgi 
birikimini "
 "geliştirmek için birlikte çalışma fikridir. Gördüğünüz gibi, 
bilimdeki "
 "ilerleme insanların birlikte çalışabilme gücüne bağlıdır. Ancak 
bugünlerde, "
 "her bir küçük bilim adamı grubunun her bir bilim adamı ve mühendis 
takımıyla "
@@ -2211,19 +1654,6 @@
 "bulunmazlarsa, tümü geride tutulmuş olur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, those are the three freedoms that distinguish free software from "
-#| "typical software.  Freedom One is the freedom to help yourself, making "
-#| "changes to suit your own needs.  Freedom Two is the freedom to help your "
-#| "neighbor by distributing copies.  And Freedom Three is the freedom to "
-#| "help build your community by making changes and publishing them for other "
-#| "people to use.  If you have all of these freedoms, the program is free "
-#| "software for you.  Now, why do I define it that way in terms of a "
-#| "particular user? Is it free software for you? <i>[Pointing at member of "
-#| "audience.]</i> Is it free software for you? <i>[Pointing at another "
-#| "member of audience.]</i> Is it free software for you? <i>[Pointing at "
-#| "another member of audience.]</i> Yes?"
 msgid ""
 "So, those are the three freedoms that distinguish free software from typical "
 "software.  Freedom One is the freedom to help yourself, making changes to "
@@ -2244,22 +1674,18 @@
 "kullanması için yayınlayarak topluluğunuzun oluşmasına yardım edebilme 
"
 "özgürlüğüdür. Tüm bu özgürlüklere sahipseniz, bu program sizin 
için özgür "
 "yazılımdır. Şimdi, bunu niçin belirli bir kullanıcı açısından bu 
şekilde "
-"tanımlamıyorum? Bu, sizin için özgür yazılım mıdır? 
<i>[Dinleyicilerden "
-"birini gösterir.]</i> Bu, sizin için özgür yazılım mıdır? <i>[Başka 
bir "
-"dinleyiciyi gösterir.]</i> Bu, sizin için özgür yazılım mıdır? 
<i>[Başka bir "
-"dinleyiciyi gösterir.]</i> Evet?"
+"tanımlamıyorum? Bu, sizin için özgür yazılım mıdır? 
<span>[Dinleyicilerden "
+"birini gösterir.]</span> Bu, sizin için özgür yazılım mıdır? 
<span>[Başka "
+"bir dinleyiciyi gösterir.]</span> Bu, sizin için özgür yazılım mıdır? 
"
+"<span>[Başka bir dinleyiciyi gösterir.]</span> Evet?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>QUESTION</strong>: Can you explain a bit about the difference "
-#| "between Freedom Two and Three? <i>[inaudible]</i>"
 msgid ""
 "<strong>QUESTION</strong>: Can you explain a bit about the difference "
 "between Freedom Two and Three? <span>[inaudible]</span>"
 msgstr ""
 "<strong>SORU</strong>: Özgürlük İki ile Özgürlük Üç arasındaki fark 
hakkında "
-"biraz bilgi verir misiniz? <i>[işitilemiyor]</i>"
+"biraz bilgi verir misiniz? <span>[anlaşılmıyor]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -2289,16 +1715,6 @@
 "kullanabilirler."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Freedom Three is where you make improvements &mdash; or at least you "
-#| "think they're improvements, and some other people may agree with you.  So "
-#| "that's the difference.  Oh, and by the way, one crucial point.  Freedoms "
-#| "One and Three depend on your having access to the source code.  Because "
-#| "changing a binary-only program is extremely hard.  <i>[Laughter]</i> Even "
-#| "trivial changes like using four digits for the date, <i>[Laughter]</i> if "
-#| "you don't have source.  So, for compelling, practical reasons, access to "
-#| "the source code is a precondition, a requirement, for free software."
 msgid ""
 "Freedom Three is where you make improvements&mdash;or at least you think "
 "they're improvements, and some other people may agree with you.  So that's "
@@ -2312,33 +1728,14 @@
 "Özgürlük Üç, geliştirme yaptığınız – ya da en azından 
geliştirme yaptığınızı "
 "düşündüğünüz ve bazı insanların sizinle farklı fikirde olduğu 
özgürlüktür. "
 "Bu nedenle, fark budur. Bu arada, önemli bir nokta: Özgürlük Bir ve Üç, 
"
-"kaynak koduna erişiminize bağlıdır. Çünkü “yalnızca ikili” 
[:binary-only] "
-"olan bir programın değiştirilmesi çok zordur <i>[dinleyiciler güler]</i> 
– "
-"tarih için dört basamak kullanmak gibi basit değişiklikler bile – 
kaynak "
-"koduna sahip değilseniz, çok zordur. Bu nedenle, zorlama için, 
uygulamadaki "
-"nedenler için, kaynak koduna erişim, özgür yazılım için bir ön 
şarttır, bir "
-"şarttır. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, why do I define it in terms of whether it's free software for "
-#| "<em>you</em>? The reason is that sometimes the same program can be free "
-#| "software for some people, and nonfree for others.  Now, that might seem "
-#| "like a paradoxical situation, so let me give you an example to show you "
-#| "how it happens.  A very big example &mdash; maybe the biggest ever "
-#| "&mdash; of this problem was the X Window System which was developed at "
-#| "MIT and released under a license that made it free software.  If you got "
-#| "the MIT version with the MIT license, you had Freedoms One, Two, and "
-#| "Three.  It was free software for you.  But among those who got copies "
-#| "were various computer manufacturers that distributed Unix systems, and "
-#| "they made the necessary changes in X to run on their systems.  You know, "
-#| "probably just a few thousand lines out of the hundreds of thousands of "
-#| "lines of X.  And, then they compiled it, and they put the binaries into "
-#| "their Unix system and distributed it under the same non-disclosure "
-#| "agreement as the rest of the Unix system.  And then, millions of people "
-#| "got these copies.  They had the X Window System, but they had none of "
-#| "these freedoms.  It was not free software for <em>them</em>."
+"kaynak koduna erişiminize bağlıdır. Çünkü &ldquo;yalnızca 
ikili&rdquo; "
+"[binary-only] olan bir programın değiştirilmesi çok zordur "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span> – tarih için dört basamak kullanmak 
gibi "
+"basit değişiklikler bile – kaynak koduna sahip değilseniz, çok zordur. 
Bu "
+"nedenle, zorlama için, uygulamadaki nedenler için, kaynak koduna erişim, "
+"özgür yazılım için bir ön şarttır, bir şarttır."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "So, why do I define it in terms of whether it's free software for <em>you</"
 "em>? The reason is that sometimes the same program can be free software for "
@@ -2362,19 +1759,19 @@
 "için özgür yazılımken, diğerleri için özgür olmayan yazılım 
olabilmesidir. "
 "Şimdi, bu paradoksal bir durum gibi görünebilir, bu nedenle bu durumun 
nasıl "
 "meydana geldiğini size göstereyim. Çok büyük bir örnek, bu probleme 
ilişkin "
-"çok büyük bir örnek – belki de en büyük örnek – X Window 
Sistemidir, bu "
-"sistem MIT’de geliştirilmiştir ve kendisini özgür yazılım haline 
getiren bir "
-"lisans altında yayınlanmıştır. MIT lisansıyla beraber MIT sürümünü "
-"aldıysanız, Özgürlük Bir, İki ve Üçe sahipsiniz. Bu, sizin için 
özgür "
-"yazılımdır. Ancak kopyaları alanların arasında, Unix sistemlerini 
dağıtan "
-"çeşitli bilgisayar üreticileri mevcuttur ve sistemleri üzerinde 
çalıştırmak "
-"için X’te gerekli değişiklikleri yapmışlardır. Bildiğiniz gibi, bu, 
X’in yüz "
-"binlerce satırından yalnızca birkaç bin satırdır. Ve daha sonra, onu "
-"derlemişlerdir ve ikilileri (binary) Unix sistemine koymuşlardır ve Unix "
-"sisteminin geri kalanı gibi aynı gizlilik sözleşmesi altında 
dağıtmışlardır. "
-"Ve daha sonra, milyonlarca insan bu kopyaları almıştır. X Window 
Sistemine "
-"sahiptiler ancak bu özgürlüklerin hiçbirine sahip değildiler. Bu, 
<em>onlar</"
-"em> için özgür yazılım değildi."
+"çok büyük bir örnek, belki de en büyük örnek, X Window Sistemidir. Bu 
sistem "
+"MIT'de geliştirilmiştir ve kendisini özgür yazılım haline getiren bir 
lisans "
+"altında yayınlanmıştır. MIT lisansıyla beraber MIT sürümünü 
aldıysanız, "
+"Özgürlük Bir, İki ve Üçe sahipsiniz. Bu, sizin için özgür 
yazılımdır. Ancak "
+"kopyaları alanların arasında, Unix sistemlerini dağıtan çeşitli 
bilgisayar "
+"üreticileri mevcuttur ve sistemleri üzerinde çalıştırmak için X'te 
gerekli "
+"değişiklikleri yapmışlardır. Bildiğiniz gibi, bu, X'in yüz binlerce "
+"satırından yalnızca birkaç bin satırdır. Ve daha sonra, onu 
derlemişlerdir "
+"ve ikilileri [binary] Unix sistemine koymuşlardır ve Unix sisteminin geri "
+"kalanı gibi aynı gizlilik sözleşmesi altında dağıtmışlardır. Ve 
daha sonra, "
+"milyonlarca insan bu kopyaları almıştır. X Window Sistemine sahiptiler 
ancak "
+"bu özgürlüklerin hiçbirine sahip değildiler. Bu, <em>onlar</em> için 
özgür "
+"yazılım değildi."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -2389,16 +1786,16 @@
 "people are using our software.&rdquo; And that was true.  Lots of people "
 "were using their software but didn't have freedom."
 msgstr ""
-"Bu nedenle, buradaki paradoks, ölçümü nerede yaptığınıza bağlı 
olarak X’in "
+"Bu nedenle, buradaki paradoks, ölçümü nerede yaptığınıza bağlı 
olarak X'in "
 "özgür yazılım olup olmamasıydı. Geliştiricilerin grubundan gelen 
ölçümü "
-"yaptıysanız, şunu diyebilirdiniz: “Tüm bu özgürlükleri 
gözlemliyorum. Bu, "
-"özgür yazılımdır.” Ölçümleri kullanıcılar arasında 
yaptıysanız, şunu "
-"diyecektiniz: “Birçok kullanıcı bu özgürlüklere sahip değil. Bu, 
özgür "
-"yazılım değil.” X’i geliştirmiş insanlar bunu bir sorun olarak 
görmezler "
-"çünkü hedefleri, esasen yalnızca popülerlik egosudur. Büyük bir 
profesyonel "
-"başarı istemektedirler. Şunu hissetmek isterler: “Çok sayıda insan 
bizim "
-"yazılımımızı kullanıyor.” Ve bu, doğrudur. Çok sayıda insan 
yazılımlarını "
-"kullanıyordu ancak özgürlüğe sahip değildi. "
+"yaptıysanız, şunu diyebilirdiniz: &ldquo;Tüm bu özgürlükleri 
gözlemliyorum. "
+"Bu, özgür yazılımdır.&rdquo; Ölçümleri kullanıcılar arasında 
yaptıysanız, "
+"şunu diyecektiniz: &ldquo;Birçok kullanıcı bu özgürlüklere sahip 
değil. Bu, "
+"özgür yazılım değil.&rdquo; X'i geliştirmiş insanlar bunu bir sorun 
olarak "
+"görmezler çünkü hedefleri, esasen yalnızca popülerlik egosudur. Büyük 
bir "
+"profesyonel başarı istemektedirler. Şunu hissetmek isterler: &ldquo;Çok "
+"sayıda insan bizim yazılımımızı kullanıyor.&rdquo; Ve bu, doğrudur. 
Çok "
+"sayıda insan yazılımlarını kullanıyordu ancak özgürlüğe sahip 
değildi."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -2416,24 +1813,11 @@
 "işbirliğini yüreklendirmek ve insanların işbirliği yapmalarını 
sağlamaktır. "
 "Unutmayın, hiç kimseyi başka herhangi bir insanla işbirliği yapmaya "
 "zorlamayın ancak herkesin işbirliği yaptığından emin olun, isterse 
herkes bu "
-"özgürlüğe sahiptir. Milyonlarca insan GNU’nun özgür olmayan 
sürümlerini "
+"özgürlüğe sahiptir. Milyonlarca insan GNU'nun özgür olmayan 
sürümlerini "
 "çalıştırıyorsa, bu, bir başarı olmayacaktır. Her şey, hedefe 
benzemeyen bir "
 "yola sapacaktır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, I looked for a way to stop that from happening.  The method I came up "
-#| "with is called &ldquo;copyleft&rdquo;.  It's called copyleft because it's "
-#| "sort of like taking copyright and flipping it over.  <i>[Laughter]</i> "
-#| "Legally, copyleft works based on copyright.  We use the existing "
-#| "copyright law, but we use it to achieve a very different goal.  Here's "
-#| "what we do.  We say, &ldquo;This program is copyrighted.&rdquo; And, of "
-#| "course, by default, that means it's prohibited to copy it, or distribute "
-#| "it, or modify it.  But then we say, &ldquo;You're authorized to "
-#| "distribute copies of this.  You're authorized to modify it.  You're "
-#| "authorized to distribute modified versions and extended versions.  Change "
-#| "it any way you like.&rdquo;"
 msgid ""
 "So, I looked for a way to stop that from happening.  The method I came up "
 "with is called &ldquo;copyleft.&rdquo; It's called copyleft because it's "
@@ -2447,31 +1831,20 @@
 "and extended versions.  Change it any way you like.&rdquo;"
 msgstr ""
 "Bu nedenle, bu durumun meydana gelmemesi için bir yol aradım. Sonunda "
-"bulduğum metot, “copyleft” olarak adlandırılan metottu. Bu metot, 
copyleft "
-"olarak adlandırılıyordu çünkü telif hakkını alıp ters çevirmek 
şeklindeydi. "
-"<i>[dinleyiciler güler]</i> Yasal olarak, copyleft, telif hakkını esas "
-"alarak çalışmaktadır. Mevcut telif hakkı kanununu kullanmaktayız ancak 
bunu, "
-"çok farklı bir amacı sağlamak için kullanırız. İşte şunu yaparız. 
Deriz ki, "
-"“Bu program telif hakkına tâbidir”. Ve tabi ki, ön tanımlı olarak, 
bu, "
-"programın kopyalanmasının, dağıtılmasının ya da değiştirilmesinin 
yasak "
-"olduğu anlamına gelmektedir. Ancak daha sonra, şunu deriz: “Bunun "
-"kopyalarını dağıtma yetkiniz var. Programı değiştirme yetkiniz var. "
-"değiştirilmiş ve genişletilmiş sürümleri dağıtma hakkınız var. 
İstediğiniz "
-"gibi değiştirin.”"
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But there is a condition.  And the condition, of course, is the reason "
-#| "why we go to all this trouble, so that we could put the condition in.  "
-#| "The condition says: Whenever you distribute anything that contains any "
-#| "piece of this program, that whole program must be distributed under these "
-#| "same terms, no more and no less.  So you can change the program and "
-#| "distribute a modified version, but when you do, the people who get that "
-#| "from you must get the same freedom that you got from us.  And not just "
-#| "for the parts of it &mdash; the excerpts that you copied from our program "
-#| "&mdash; but also for the other parts of that program that they got from "
-#| "you.  The whole of that program has to be free software for them."
+"bulduğum metot, &ldquo;copyleft&rdquo; olarak adlandırılan metottu. Bu "
+"metot, copyleft olarak adlandırılıyordu çünkü telif hakkını alıp 
ters "
+"çevirmek şeklindeydi. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Yasal olarak, "
+"copyleft, telif hakkını esas alarak çalışmaktadır. Mevcut telif hakkı "
+"kanununu kullanmaktayız ancak bunu, çok farklı bir amacı sağlamak için "
+"kullanırız. İşte şunu yaparız. Deriz ki, &ldquo;Bu program telif 
hakkına "
+"tâbidir&rdquo;. Ve tabi ki, ön tanımlı olarak, bu, programın "
+"kopyalanmasının, dağıtılmasının ya da değiştirilmesinin yasak 
olduğu "
+"anlamına gelmektedir. Ancak daha sonra, şunu deriz: &ldquo;Bunun 
kopyalarını "
+"dağıtma yetkiniz var. Programı değiştirme yetkiniz var. değiştirilmiş 
ve "
+"genişletilmiş sürümleri dağıtma hakkınız var. İstediğiniz gibi 
değiştirin."
+"&rdquo;"
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "But there is a condition.  And the condition, of course, is the reason why "
 "we go to all this trouble, so that we could put the condition in.  The "
@@ -2496,14 +1869,6 @@
 "tümü, onlar için özgür yazılım olmalıdır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "The freedoms to change and redistribute this program become inalienable "
-#| "rights &mdash; a concept from the Declaration of Independence.  Rights "
-#| "that we make sure can't be taken away from you.  And, of course, the "
-#| "specific license that embodies the idea of copyleft is the GNU General "
-#| "Public License, a controversial license because it actually has the "
-#| "strength to say no to people who would be parasites on our community."
 msgid ""
 "The freedoms to change and redistribute this program become inalienable "
 "rights&mdash;a concept from the Declaration of Independence.  Rights that we "
@@ -2513,22 +1878,13 @@
 "no to people who would be parasites on our community."
 msgstr ""
 "Bu programın değiştirilmesi ve yeniden dağıtılmasına ilişkin 
özgürlükler, "
-"geri alınamaz haklar haline gelmektedir – bu, Bağımsızlık 
Deklarasyonuna "
-"ilişkin bir kavramdır. Emin olduğunuz haklar sizden alınamaz. Copyleft "
-"fikrini yapılandıran spesifik lisans, GNU Genel Kamu Lisansıdır, bu, "
-"tartışmaya yol açan bir lisanstır çünkü gerçekten de topluluğumuzda 
parazit "
-"gibi davranan kimselere hayır deme gücüne sahiptir."
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "There are lots of people who don't appreciate the ideals of freedom.  And "
-#| "they'd be very glad to take the work that we have done, and use it to get "
-#| "a head start in distributing a nonfree program and tempting people to "
-#| "give up their freedom.  And the result would be &mdash; you know, if we "
-#| "let people do that &mdash; that we would be developing these free "
-#| "programs, and we'd constantly have to compete with improved versions of "
-#| "our own programs.  That's no fun."
+"geri alınamaz haklar haline gelmektedir, bu Bağımsızlık Bildirgesi'nden "
+"gelen bir kavramdır. Emin olduğunuz haklar sizden alınamaz. Copyleft 
fikrini "
+"yapılandıran spesifik lisans, GNU Genel Kâmu Lisansıdır, bu, 
tartışmaya yol "
+"açan bir lisanstır çünkü gerçekten de topluluğumuzda parazit gibi 
davranan "
+"kimselere hayır deme gücüne sahiptir."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "There are lots of people who don't appreciate the ideals of freedom.  And "
 "they'd be very glad to take the work that we have done, and use it to get a "
@@ -2542,19 +1898,11 @@
 "dağıtma konusunda yeni bir başlangıç yapma ve insanların 
özgürlüklerini "
 "bıraktırma konusunda çok çaba sarf etmektedir ve bunu 
gerçekleştirdiklerinde "
 "çok mutlu olacaklardır. Sonuç olarak – bu insanların bunu yapmalarına 
izin "
-"verirsek – bu özgür programları geliştiriyor olacağız ve kendi "
+"verirsek, bu özgür programları geliştiriyor olacağız ve kendi "
 "programlarımızın gelişmiş sürümleriyle sürekli olarak rekabet etmek 
zorunda "
-"kalacağız. Bu, eğlenceli bir durum değildir. "
+"kalacağız. Bu, eğlenceli bir durum değildir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And, a lot of people also feel &mdash; you know, I'm willing to volunteer "
-#| "my time to contribute to the community, but why should I volunteer my "
-#| "time to contribute to that company's, to improving that company's, "
-#| "proprietary program? You know, some people might not even think that "
-#| "that's evil, but they want to get paid if they're going to do that.  I, "
-#| "personally, would rather not do it at all."
 msgid ""
 "And, a lot of people also feel&mdash;you know, I'm willing to volunteer my "
 "time to contribute to the community, but why should I volunteer my time to "
@@ -2563,23 +1911,13 @@
 "they want to get paid if they're going to do that.  I, personally, would "
 "rather not do it at all."
 msgstr ""
-"Ayrıca çok sayıda insan şu duyguya kapılmaktadır: “Zamanımı 
gönüllü olarak "
-"topluluğa adamak istiyorum ama niçin zamanımı gönüllü olarak söz 
konusu "
-"firmanın özel mülk programına adayayım?” Bazı insanlar bunun kötü 
olmadığını "
-"bile düşünebilir ancak bunu yapacaklarda kendilerine para ödenmesini "
-"isterler. Ben, kişisel olarak, bunu hiç yapmazdım bile. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But both of these groups of people &mdash; both the ones like me who say, "
-#| "&ldquo;I don't want to help that nonfree program to get a foothold in our "
-#| "community&rdquo; and the ones that say, &ldquo;Sure, I'd work for them, "
-#| "but then they better pay me&rdquo; &mdash; both of us have a good reason "
-#| "to use the GNU General Public License.  Because that says to that "
-#| "company, &ldquo;You can't just take my work, and distribute it without "
-#| "the freedom.&rdquo; Whereas, the non-copyleft licenses, like the X "
-#| "Windows license, do permit that."
+"Ayrıca çok sayıda insan şu duyguya kapılmaktadır: &ldquo;Zamanımı 
gönüllü "
+"olarak topluluğa adamak istiyorum ama niçin zamanımı gönüllü olarak 
söz "
+"konusu firmanın özel mülk programına adayayım?&rdquo; Bazı insanlar 
bunun "
+"kötü olmadığını bile düşünebilir ancak bunu yapacak olanlar 
kendilerine para "
+"ödenmesini isterler. Ben, kişisel olarak, bunu hiç yapmazdım bile."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "But both of these groups of people&mdash;both the ones like me who say, "
 "&ldquo;I don't want to help that nonfree program to get a foothold in our "
@@ -2590,24 +1928,16 @@
 "Whereas, the non-copyleft licenses, like the X Windows license, do permit "
 "that."
 msgstr ""
-"Ancak bu insan grubunun her ikisinin de – benim gibi şunu diyenler: "
-"“Topluluğumuzda sağlam bir yer edinmek isteyen bu özgür olmayan 
programa "
-"yardım etmek istemiyorum” ya da şunu diyenler: “Onlar için 
çalışırım ama o "
-"zaman bana para ödemeleri gerekir”, her iki grubun da GNU Genel Kamu "
-"Lisansını kullanması için iyi bir nedeni vardır. Çünkü bu o firmaya 
şunu "
-"der: “Benim çalışmamı alıp özgürlüğü olmayan bir şekilde 
dağıtamazsın”. "
-"Bununla birlikte, X Windows lisansı gibi copyleft olmayan lisanslar buna "
-"izin vermektedir. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So that is the big division between the two categories of free software "
-#| "&mdash; license-wise.  There are the programs that are copylefted so that "
-#| "the license defends the freedom of the software for every user.  And "
-#| "there are the non-copylefted programs for which nonfree versions are "
-#| "allowed.  Somebody <em>can</em> take those programs and strip off the "
-#| "freedom.  You may get that program in a nonfree version."
+"Ancak bu insan grubunun her ikisi de, benim gibi şunu diyenler: &ldquo;"
+"Topluluğumuzda sağlam bir yer edinmek isteyen bu özgür olmayan programa "
+"yardım etmek istemiyorum&rdquo; veya şunu diyenler: &ldquo;Onlar için "
+"çalışırım ama o zaman bana para ödemeleri gerekir&rdquo;, her iki 
grubun da "
+"GNU Genel Kâmu Lisansını kullanması için iyi bir nedeni vardır. 
Çünkü bu o "
+"firmaya şunu der: &ldquo;Benim çalışmamı alıp özgürlüğü olmayan 
bir şekilde "
+"dağıtamazsın&rdquo;. Bununla birlikte, X Windows lisansı gibi Copyleft "
+"olmayan lisanslar buna izin vermektedir."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "So that is the big division between the two categories of free "
 "software&mdash;license-wise.  There are the programs that are copylefted so "
@@ -2618,21 +1948,12 @@
 msgstr ""
 "Lisans bakımından bu, iki özgür yazılım kategorisi arasındaki büyük "
 "ayrımdır. Lisansın her kullanıcı için yazılımın özgürlüğünü 
korumasını "
-"sağlayacağı şekilde copyleft edilen programlar vardır. Ve özgür 
olmayan "
-"sürümlerin izin verildiği copyleft edilmeyen programlar mevcuttur. Söz "
-"konusu programın özgürlüğünü kaldırabilirsiniz. Özgür olmayan 
sürümlerde "
-"edinebilirsiniz. "
+"sağlayacağı şekilde Copyleft edilen programlar vardır. Ve özgür 
olmayan "
+"sürümlerin izin verildiği Copyleft edilmeyen programlar mevcuttur. Söz "
+"konusu programın özgürlüğünü kaldırabilirsiniz. Özgür olmayan 
sürümler de "
+"edinebilirsiniz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And that problem exists today.  There are still nonfree versions of X "
-#| "Windows being used on our free operating systems.  There is even hardware "
-#| "&mdash; which is not really supported &mdash; except by a nonfree version "
-#| "of X Windows.  And that's a major problem in our community.  Nonetheless, "
-#| "I wouldn't say that X Windows is a bad thing, you know. I'd say that the "
-#| "developers did not do the best possible thing that they could have done.  "
-#| "But they <em>did</em> release a lot of software that we could all use."
 msgid ""
 "And that problem exists today.  There are still nonfree versions of X "
 "Windows being used on our free operating systems.  There is even "
@@ -2642,13 +1963,13 @@
 "that the developers did not do the best possible thing that they could have "
 "done.  But they <em>did</em> release a lot of software that we could all use."
 msgstr ""
-"Ve bu problem günümüzde de mevcuttur. X Windows’un özgür olmayan 
sürümleri "
-"hâlâ özgür işletim sistemlerinde kullanılmaktadır. X Windows’un 
özgür "
+"Ve bu problem günümüzde de mevcuttur. X Windows'un özgür olmayan 
sürümleri "
+"hâlâ özgür işletim sistemlerinde kullanılmaktadır. X Windows'un 
özgür "
 "olmayan sürümü hariç olmak üzere gerçekten de desteklenmeyen 
donanımlar bile "
 "mevcuttur. Ve bu, topluluğumuzda büyük bir problemdir. Bununla birlikte, X 
"
-"Windows’un kötü bir şey olduğunu söyleyemem. Geliştiricilerin "
+"Windows'un kötü bir şey olduğunu söyleyemem. Geliştiricilerin "
 "yapabilecekleri olası en iyi şeyi yapmadıklarını söyleyebilirim. Ancak "
-"hepimizin kullanabileceği çok sayıda yazılım yayınlamışlardır. "
+"hepimizin kullanabileceği çok sayıda yazılım yayınlamışlardır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -2662,21 +1983,13 @@
 msgstr ""
 "Mükemmelden daha azı ile kötü arasında büyük bir fark vardır. İyi ve 
kötünün "
 "birçok derecesi vardır. Mutlak olarak olası en iyi şeyi yapmadıysan, o 
zaman "
-"iyi değilsin gibi ayartıcı ifadelere karşı koymalıyız. X Windows’u "
+"iyi değilsin gibi ayartıcı ifadelere karşı koymalıyız. X Windows'u "
 "geliştiren insanlar topluluğumuza büyük bir katkıda bulunmuştur. Ancak 
daha "
 "iyi yapabilecekleri bir şeyler vardır. Programın bazı parçalarını 
copyleft "
 "edebilirlerdi ve özgürlüğü inkâr eden sürümlerin başkaları 
tarafından "
-"dağıtılmasını önleyebilirlerdi. "
+"dağıtılmasını önleyebilirlerdi."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Now, the fact that the GNU General Public License defends your freedom, "
-#| "uses copyright law to defend your freedom, is, of course, why Microsoft "
-#| "is attacking it today.  See, Microsoft would really like to be able to "
-#| "take all the code that we wrote and put it into proprietary programs, "
-#| "have somebody make some improvements, or even just incompatible changes "
-#| "is all they need.  <i>[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "Now, the fact that the GNU General Public License defends your freedom, uses "
 "copyright law to defend your freedom, is, of course, why Microsoft is "
@@ -2685,24 +1998,14 @@
 "make some improvements, or even just incompatible changes is all they need.  "
 "<span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
-"GNU Genel Kamu Lisansı’nın özgürlüğünüzü koruduğu ve 
özgürlüğünüzü korumak "
-"için telif hakkı kanununu kullandığı gerçeği, tabi ki, bugün 
Microsoft’un "
+"GNU Genel Kâmu Lisansı'nın özgürlüğünüzü koruduğu ve 
özgürlüğünüzü korumak "
+"için telif hakkı kanununu kullandığı gerçeği, tabi ki, bugün 
Microsoft'un "
 "ona saldırmasının nedenidir. Görüyorsunuz, Microsoft, yazdığımız 
kodların "
 "tümünü almak ve özel mülk programlarına koymak istemektedir, birilerine 
"
 "geliştirme yapmak istemektedir, ya da yalnızca uyumsuz değişikliklere "
-"ihtiyaç duyarlar. <i>[dinleyiciler güler]</i>"
+"ihtiyaç duyarlar. <span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "You know, with Microsoft's marketing clout, they don't need to make it "
-#| "better to have their version supplant ours.  They just have to make it "
-#| "different and incompatible.  And then, put it on everybody's desktop.  So "
-#| "they really don't like the GNU GPL.  Because the GNU GPL won't let them "
-#| "do that.  It doesn't allow &ldquo;embrace and extend&rdquo;.  It says, if "
-#| "you want to share our code in your programs, you can.  But, you've got to "
-#| "share and share alike.  The changes that you make we have to be allowed "
-#| "to share.  So, it's a two-way cooperation, which is real cooperation."
 msgid ""
 "You know, with Microsoft's marketing clout, they don't need to make it "
 "better to have their version supplant ours.  They just have to make it "
@@ -2713,27 +2016,18 @@
 "and share alike.  The changes that you make we have to be allowed to share.  "
 "So, it's a two-way cooperation, which is real cooperation."
 msgstr ""
-"Microsoft’un pazarlama gücüyle, sürümlerinin bizimkilerin yerine 
geçmesi "
+"Microsoft'un pazarlama gücüyle, sürümlerinin bizimkilerin yerine geçmesi 
"
 "için daha iyi bir yazılım oluşturmaları gerekmez. Tek yapmaları gereken 
"
 "farklı ve uyumsuz bir yazılım hazırlamaktır. Ve daha sonra bunu herkesin 
"
-"masaüstüne koymaktır. Bu nedenle gerçekte GNU GPL’yi sevmezler. 
Çünkü GNU "
-"GPL onların bunu yapmalarına izin vermez. “Kapsama ve genişletme”ye 
izin "
-"vermez. Programlarınızda kodumuzu paylaşmak istiyorsanız, bunu "
+"masaüstüne koymaktır. Bu nedenle gerçekte GNU GPL'yi sevmezler. Çünkü 
GNU "
+"GPL onların bunu yapmalarına izin vermez. &ldquo;Kapsama ve 
genişletme&rdquo;"
+"ye izin vermez. Programlarınızda kodumuzu paylaşmak istiyorsanız, bunu "
 "yapabilirsiniz der. Ancak yalnızca benzerleri paylaşmanız gerektiğini "
 "söyler. Yaptığınız değişiklikler, bizim paylaşmamıza izin verilen "
 "değişiklikler olmalıdır. Bu nedenle bu, iki yollu bir işbirliğidir, 
gerçek "
-"bir işbirliğidir. "
+"bir işbirliğidir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Many companies &mdash; even big companies like IBM and HP are willing to "
-#| "use our software on this basis.  IBM and HP contribute substantial "
-#| "improvements to GNU software.  And they develop other free software.  "
-#| "But, Microsoft doesn't want to do that, so they give it out that "
-#| "businesses just can't deal with the GPL.  Well, if businesses don't "
-#| "include IBM, and HP and SUN, then maybe they're right.  <i>[Laughter]</i> "
-#| "More about that later."
 msgid ""
 "Many companies&mdash;even big companies like IBM and HP are willing to use "
 "our software on this basis.  IBM and HP contribute substantial improvements "
@@ -2746,9 +2040,9 @@
 "kullanmayı istemektedir. IBM ve HP GNU yazılımına büyük katkılarda "
 "bulunmuştur. Ve onlar da, başka özgür yazılımlar geliştirmiştir. 
Ancak "
 "Microsoft bunu yapmak istememiştir, bu nedenle işyerlerinin GPL ile başa "
-"çıkamadığını söylemişlerdir. Bu işyerleri IBM ve HP ve Sun’ı 
içermiyorsa, o "
-"zaman haklı olabilirler. [Dinleyiciler güler] Bu konu hakkında daha sonra "
-"açıklama yapacağım. "
+"çıkamadığını söylemişlerdir. Bu işyerleri IBM ve HP ve Sun'ı 
içermiyorsa, o "
+"zaman haklı olabilirler. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Bu konu 
hakkında "
+"daha sonra açıklama yapacağım."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -2775,7 +2069,7 @@
 "irtibatlandırabildiğimiz ve böylece baştan yazmak zorunda olmadığımız 
başka "
 "birilerinin yazdığı herhangi bir program var mıdır? Örneğin, X Window "
 "sistemi vardır. Copyleft edilmediği doğrudur ancak bu, özgür 
yazılımdır, bu "
-"nedenle onu kullanabiliriz. "
+"nedenle onu kullanabiliriz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -2792,34 +2086,21 @@
 "was from a different group at Berkeley, that did research on floating "
 "point.  And, so, we kept, we fit in these pieces."
 msgstr ""
-"Şimdi, ilk günden GNU’ya bir pencere sistemi koymak istedim. GNU’ya "
-"başlamadan önce MIT’de birtakım pencere sistemleri yazdım. Ve Unix’in 
1984 "
-"yılında herhangi bir pencere sistemine sahip olmamasına rağmen, GNU’nun 
bir "
+"Şimdi, ilk günden GNU'ya bir pencere sistemi koymak istedim. GNU'ya "
+"başlamadan önce MIT'de birtakım pencere sistemleri yazdım. Ve Unix'in 
1984 "
+"yılında herhangi bir pencere sistemine sahip olmamasına rağmen, GNU'nun 
bir "
 "pencere sistemine sahip olmasına karar verdim. Ancak hiçbir zaman bir GNU "
 "pencere sistemi yazmayı beceremedik çünkü X birlikte geldi. Ve ben de 
şunu "
-"dedim: “Yapmamızın gerekli olmadığı büyük bir iş. X’i 
kullanacağız.” Şunu "
-"dedim: X’i alalım ve GNU sistemine koyalım. Ve uygun olduğunda, 
GNU’nun "
-"diğer kısımlarının X ile birlikte çalışmasını sağlayacağız. Ve 
metin "
-"biçimlendiricisı TEX gibi ya da Berkeley’den birtakım kütüphane 
kodları gibi "
+"dedim: &ldquo;Yapmamızın gerekli olmadığı büyük bir iş. X'i 
kullanacağız."
+"&rdquo; Şunu dedim: X'i alalım ve GNU sistemine koyalım. Ve uygun 
olduğunda, "
+"GNU'nun diğer kısımlarının X ile birlikte çalışmasını 
sağlayacağız. Ve metin "
+"biçimlendiricisı TEX gibi ya da Berkeley'den birtakım kütüphane kodları 
gibi "
 "başka insanlar tarafından yazılmış olan başka yazılım parçalarını 
bulduk. O "
 "zamanlar Berkeley Unix vardı ancak bu, özgür yazılım değildi. Bu 
kütüphane "
-"kodu, başlangıç olarak, Berkeley’deki kayan nokta üzerinde araştırma 
yapan "
-"farklı bir gruba aitti. Ve bu nedenle, bu parçalara uyduk. "
+"kodu, başlangıç olarak, Berkeley'deki kayan nokta üzerinde araştırma 
yapan "
+"farklı bir gruba aitti. Ve bu nedenle, bu parçalara uyduk."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "In October 1985, we founded the Free Software Foundation.  So please "
-#| "note, the GNU project came first.  The Free Software Foundation came "
-#| "after, about almost two years after the announcement of the Project.  And "
-#| "the Free Software Foundation is a tax-exempt charity that raises funds to "
-#| "promote the freedom to share and change software.  And in the 1980's, one "
-#| "of the main things we did with our funds was to hire people to write "
-#| "parts of GNU.  And essential programs, such as the shell and the C "
-#| "library were written this way, as well as parts of other programs.  The "
-#| "<code>tar</code> program, which is absolutely essential, although not "
-#| "exciting at all <i>[Laughter]</i> was written this way.  I believe GNU "
-#| "grep was written this way.  And so, we're approaching our goal."
 msgid ""
 "In October 1985, we founded the Free Software Foundation.  So please note, "
 "the GNU project came first.  The Free Software Foundation came after, about "
@@ -2829,21 +2110,21 @@
 "things we did with our funds was to hire people to write parts of GNU.  And "
 "essential programs, such as the shell and the C library were written this "
 "way, as well as parts of other programs.  The <code>tar</code> program, "
-"which is absolutely essential, although not exciting at all <span>[Laughter]"
-"</span> was written this way.  I believe GNU grep was written this way.  And "
-"so, we're approaching our goal."
+"which is absolutely essential, although not exciting at all "
+"<span>[Laughter]</span> was written this way.  I believe GNU grep was "
+"written this way.  And so, we're approaching our goal."
 msgstr ""
 "1985 yılının Ekim ayında, Özgür Yazılım Vakfını kurduk. Bu nedenle, 
lütfen "
 "GNU Projesinin ilk proje olduğunu unutmayın. Özgür Yazılım Vakfı, GNU "
 "Projesinden hemen hemen iki yıl sonra geldi. Ve Özgür Yazılım Vakfı 
yazılımı "
 "paylaşmak ve değiştirmek için özgürlüğü sağlamak üzere fon 
toplayan vergiden "
-"muaf bir hayır kurumudur. Ve 1980’lerde, fonlarımızla yaptığımız 
temel "
-"şeylerden biri, GNU’nun parçalarının yazılması için birilerini 
tutmak oldu. "
-"Ve kabuk [:shell] ve C kütüphanesi gibi önemli programlar, diğer "
-"programların parçaları gibi bu şekilde yazılmıştı. Çok önemli olan 
ancak "
-"heyecan verici olmayan <i>[dinleyiciler güler]</i> <code>tar</code> "
-"programı, bu şekilde yazılmıştı. GNU’nun bir kısmının da bu 
şekilde yazılmış "
-"olduğuna inanmaktayım. Ve böylece hedefimize yaklaşmaktayız."
+"muaf bir hayır kurumudur. Ve 1980'lerde, fonlarımızla yaptığımız temel 
"
+"şeylerden biri, GNU'nun parçalarının yazılması için birilerini tutmak 
oldu. "
+"Ve kabuk [shell] ve C kütüphanesi gibi önemli programlar, diğer 
programların "
+"parçaları gibi bu şekilde yazılmıştı. Çok önemli olan ancak heyecan 
verici "
+"olmayan <code>tar</code> programı, bu şekilde yazılmıştı. "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span> GNU'nun bir kısmının da bu şekilde "
+"yazılmış olduğuna inanmaktayım. Ve böylece hedefimize yaklaşmaktayız."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -2870,10 +2151,10 @@
 "sırada yaptığınızın önemli olmamasından kaynaklanmaktadır, en 
azından teknik "
 "açıdan durum böyledir. Her şekilde işlerin tümünü yapmanız 
gereklidir. Ve "
 "kısmen, başka bir yerlerde bir çekirdekte bir başlangıç 
bulabileceğimizi "
-"umduğum içindir. Ve bunu başardık. Carnegie Mellon’da geliştirilmiş 
olan "
-"Mach’ı bulduk. Ve bu, tüm çekirdek değildi; çekirdeğin alt 
yarısıydı. Bu "
+"umduğum içindir. Ve bunu başardık. Carnegie Mellon'da geliştirilmiş 
olan "
+"Mach'ı bulduk. Ve bu, tüm çekirdek değildi; çekirdeğin alt 
yarısıydı. Bu "
 "nedenle, üst yarıyı; dosya sistemi, network kodu, vb. gibi bir şeyler "
-"yazmamız gerekti. Ancak Mach’ın üstünde çalışarak, esas olarak 
kullanıcı "
+"yazmamız gerekti. Ancak Mach'ın üstünde çalışarak, esas olarak 
kullanıcı "
 "programları olarak çalışmaktadırlar, bu nedenle hatalarının 
ayıklanması daha "
 "kolay olmalıdır. Aynı zamanda çalışan gerçek bir kaynak seviyesi hata "
 "ayıklayıcıyla hata ayıklayabilirsiniz. Bu şekilde, çekirdeğin daha 
yüksek "
@@ -2906,19 +2187,10 @@
 "hakkında bir şey bilmiyorduk çünkü GNU Projesini bildiği halde, bunun "
 "hakkında konuşmak için hiçbir zaman bizimle temas kurmadı. Ancak bunu, "
 "netteki diğer insanlara ve yerlere bildirdi. Ve bu nedenle diğer insanlar, "
-"tam bir işletim sistemi elde etmek için Linux’ı GNU sisteminin geri "
+"tam bir işletim sistemi elde etmek için Linux'ı GNU sisteminin geri "
 "kalanıyla birleştirdi. Esasen, GNU artı Linux birleşimini oluşturdular."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But, they didn't realize that's what they were doing.  You see, they "
-#| "said, We have a kernel &mdash; let's look around and see what other "
-#| "pieces we can find to put together with the kernel.  So, they looked "
-#| "around &mdash; and lo and behold, everything they needed was already "
-#| "available.  What good fortune, they said.  <i>[Laughter]</i> It's all "
-#| "here.  We can find everything we need.  Let's just take all these "
-#| "different things and put it together, and have a system."
 msgid ""
 "But, they didn't realize that's what they were doing.  You see, they said, "
 "We have a kernel&mdash;let's look around and see what other pieces we can "
@@ -2928,13 +2200,13 @@
 "everything we need.  Let's just take all these different things and put it "
 "together, and have a system."
 msgstr ""
-"Ancak ne yaptıklarını görmüyorlardı. İşte, şunu dediler: “Bir 
çekirdeğimiz "
-"var – bakınalım ve çekirdekle bir araya getirebileceğimiz başka hangi "
-"parçaların olduğunu görelim.” Bu nedenle, etraflarına bakındılar – 
ve işte, "
-"ihtiyaç duydukları her şey mevcuttu. Ne kadar şanslıyız dediler. <i>"
-"[Dinleyiciler güler]</i> Tümü burada. İhtiyaç duyduğumuz her şeyi "
-"bulabiliriz. Tüm bu farklı şeyleri alalım ve bir araya getirelim ve bir "
-"sistem elde edelim."
+"Ancak ne yaptıklarını görmüyorlardı. İşte, şunu dediler: &ldquo;Bir "
+"çekirdeğimiz var, bakınalım ve çekirdekle bir araya getirebileceğimiz 
başka "
+"hangi parçaların olduğunu görelim.&rdquo; Bu nedenle, etraflarına "
+"bakındılar, ve işte, ihtiyaç duydukları her şey mevcuttu. Ne kadar 
şanslıyız "
+"dediler. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Tümü burada. İhtiyaç 
duyduğumuz "
+"her şeyi bulabiliriz. Tüm bu farklı şeyleri alalım ve bir araya 
getirelim ve "
+"bir sistem elde edelim."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -2944,21 +2216,15 @@
 "Linux.  So they called it a Linux system."
 msgstr ""
 "Buldukları şeylerin çoğunun GNU sisteminin parçaları olduğunu 
bilmiyorlardı. "
-"Bu nedenle, Linux’ı GNU sistemindeki boşluğa doldurduklarının 
farkında "
-"değildiler. Linux’ı alıp Linux’tan bir sistem yaptıklarını 
düşünüyorlardı. "
+"Bu nedenle, Linux'ı GNU sistemindeki boşluğa doldurduklarının farkında "
+"değildiler. Linux'ı alıp Linux'tan bir sistem yaptıklarını 
düşünüyorlardı. "
 "Bu nedenle bunu bir Linux sistemi olarak adlandırdılar."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid "<strong>STALLMAN</strong>: Can't hear you &mdash; what?"
 msgid "<strong>STALLMAN</strong>: Can't hear you&mdash;what?"
-msgstr "<strong>STALLMAN</strong>: Sizi duyamadım - efendim?"
+msgstr "<strong>STALLMAN</strong>: Sizi duyamıyorum, efendim?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: Well, it's just not &mdash; you know, it's "
-#| "provincial."
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Well, it's just not&mdash;you know, it's "
 "provincial."
@@ -2970,19 +2236,10 @@
 "<strong>QUESTION</strong>: But it's more good fortune then finding X and "
 "Mach?"
 msgstr ""
-"<strong>SORU</strong>:Ancak bu durum, X Window Sistemini ve Mach’ı 
bulmaktan "
+"<strong>SORU</strong>:Ancak bu durum, X Window Sistemini ve Mach'ı bulmaktan 
"
 "daha şanslı bir durum değil midir?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: Right.  The difference is that the people who "
-#| "developed X and Mach didn't have the goal of making a complete free "
-#| "operating system.  We're the only ones who had that.  And, it was our "
-#| "tremendous work that made the system exist.  We actually did a larger "
-#| "part of the system than any other project.  No coincidence, because those "
-#| "people &mdash; they wrote useful parts of the system.  But they didn't do "
-#| "it because they wanted the system to be finished.  They had other reasons."
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Right.  The difference is that the people who "
 "developed X and Mach didn't have the goal of making a complete free "
@@ -2992,25 +2249,15 @@
 "people&mdash;they wrote useful parts of the system.  But they didn't do it "
 "because they wanted the system to be finished.  They had other reasons."
 msgstr ""
-"<strong>STALLMAN</strong>:Doğru. Buradaki fark, X’i ve Mach’ı 
geliştiren "
+"<strong>STALLMAN</strong>:Doğru. Buradaki fark, X'i ve Mach'ı geliştiren "
 "insanlar, tam bir özgür işletim sistemi geliştirme hedefine sahip "
 "değildiler. Bunu isteyen yalnızca bizdik. Ve, sistemin var olmasını 
sağlayan "
 "bizim yoğun çabalarımızdı. Gerçekte başka herhangi bir projeden çok 
sistemin "
-"daha büyük bir parçasını oluşturduk. Tesadüf yoktur, çünkü bu 
insanlar – "
+"daha büyük bir parçasını oluşturduk. Tesadüf yoktur, çünkü bu 
insanlar, "
 "sistemin yararlı kısımlarını yazmıştır. Ancak bunu, sistemin 
tamamlanmasını "
-"istedikleri için yapmamışlardır. Başka nedenleri vardı."
+"istedikleri için yapmamışlardır. Başka gerekçeleri vardı."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Now the people who developed X &mdash; they thought that designing across "
-#| "the network window system would be a good project, and it was.  And it "
-#| "turned out to help us make a good free operating system.  But that's not "
-#| "what they hoped for.  They didn't even think about that.  It was an "
-#| "accident.  An accidental benefit.  Now, I'm not saying that what they did "
-#| "was bad.  They did a large free software project.  That's a good thing to "
-#| "do.  But they didn't have that ultimate vision.  The GNU Project is where "
-#| "that vision was."
 msgid ""
 "Now the people who developed X&mdash;they thought that designing across the "
 "network window system would be a good project, and it was.  And it turned "
@@ -3020,31 +2267,16 @@
 "did a large free software project.  That's a good thing to do.  But they "
 "didn't have that ultimate vision.  The GNU Project is where that vision was."
 msgstr ""
-"Şimdi X’i geliştiren insanlar – iyi bir proje olduğunu 
düşündükleri network "
-"üzerinden pencere sistemini tasarımlamışlardır ve gerçekten de bu iyi 
bir "
-"proje olmuştur. Ve bu, bizim iyi bir özgür işletim sistemi yapmamızı "
-"sağlamıştır. Ancak umdukları bu değildir. Hatta bunun hakkında "
-"düşünmemişlerdir bile. Bu, bir kazaydı. Kazara bundan faydalandılar. 
Şimdi, "
-"yaptıklarının kötü bir şey olduğunu söylemiyorum. Büyük bir özgür 
yazılım "
-"projesi gerçekleştirdiler. Bu, iyi bir şeydir. Ancak esas vizyona sahip "
-"değildirler. Bu vizyon GNU Projesindedir. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And, so, we were the ones whose &mdash; every little piece that didn't "
-#| "get done by somebody else, we did it.  Because we knew that we wouldn't "
-#| "have a complete system without it.  And even if it was totally boring and "
-#| "unromantic, like <code>tar</code> or <code>mv</code>.  <i>[Laughter]</i> "
-#| "We did it.  Or <code>ld</code>, you know there's nothing very exciting in "
-#| "<code>ld</code> &mdash; but I wrote one.  <i>[Laughter]</i> And I did "
-#| "make efforts to have it do a minimal amount of disk I/O so that it would "
-#| "be faster and handle bigger programs.  But, you know, I like to do a good "
-#| "job.  I like to improve various things about the program while I'm doing "
-#| "it.  But the reason that I did it wasn't that I had brilliant ideas for a "
-#| "better <code>ld</code>.  The reason I did it is that we needed one that "
-#| "was free.  And we couldn't expect anyone else to do it.  So, we had to do "
-#| "it, or find someone to do it."
+"Şimdi X'i geliştiren insanlar, iyi bir proje olduğunu düşündükleri ağ 
"
+"üzerinden pencere sistemini tasarlamışlardır ve gerçekten de iyi bir 
proje "
+"olmuştur. Ve bu, bizim iyi bir özgür işletim sistemi yapmamızı 
sağlamıştır. "
+"Ancak umdukları bu değildir. Hatta bunun hakkında düşünmemişlerdir 
bile. Bu, "
+"bir kazaydı. Kazara bundan faydalandılar. Şimdi, yaptıklarının kötü 
bir şey "
+"olduğunu söylemiyorum. Büyük bir özgür yazılım projesi 
gerçekleştirdiler. "
+"Bu, iyi bir şeydir. Ancak esas vizyona sahip değildirler. Bu vizyon GNU "
+"Projesindedir."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "And, so, we were the ones whose&mdash;every little piece that didn't get "
 "done by somebody else, we did it.  Because we knew that we wouldn't have a "
@@ -3060,18 +2292,19 @@
 "And we couldn't expect anyone else to do it.  So, we had to do it, or find "
 "someone to do it."
 msgstr ""
-"Ve, bu nedenle, biz, her küçük parçayı başka birilerine hazırlatmayan "
-"birileriyiz. Ve <code>tar</code> ya da <code>mv</code> gibi tamamen sıkıcı 
"
-"ve romantiklikten uzak olsa bile <i>[Dinleyiciler güler]</i>, bunu yaptık. "
-"Ya da <code>ld</code> gibi – bildiğiniz gibi, <code>ld</code>’de çok 
heyecan "
-"verici bir şeyler yoktur ancak ben bir tane yazdım. <i>[Dinleyiciler 
güler]</"
-"i> Ve minimal disk I/O’su kaplaması için çaba gösterdim böylece daha 
hızlı "
-"olmuştur ve daha büyük programları kontrol edebilmektedir. İyi iş 
çıkarmayı "
+"Ve, bu nedenle, başkaları tarafından yapılmamış olan her küçük 
parçayı biz "
+"hazırladık. Çünkü bu parçalar olmadan tam bir sistem elde 
edemeyeceğimizi "
+"biliyorduk. Ve <code>tar</code> veya <code>mv</code> gibi tamamen sıkıcı 
ve "
+"romantiklikten uzak olsalar bile <span>[Dinleyiciler güler]</span>. Veya "
+"<code>ld</code> gibi, bildiğiniz üzere, <code>ld</code>'de pek heyecan "
+"verici bir şeyler yoktur ancak ben bir tane yazdım. <span>[Dinleyiciler "
+"güler]</span> Ve minimal disk I/O miktarı için çaba gösterdim böylece 
daha "
+"hızlı olacak ve daha büyük programları idare edecekti. İyi iş 
çıkarmayı "
 "severim; bir programı yazarken, program hakkında birçok şeyi geliştirmek 
"
-"isterim. Ancak bunu yapmamın nedeni, daha iyi bir Id için parlak "
-"fikirlerimin olması değildi. Bunu yapmamın nedeni, özgür bir programa "
+"isterim. Ancak bunu yapmamın nedeni, daha iyi bir <code>Id</code> için "
+"parlak fikirlerimin olması değildi. Bunu yapmamın nedeni, özgür bir 
programa "
 "ihtiyaç duymamızdı. Ve başka birinin bunu yapmasını bekleyemezdik. Bu "
-"nedenle, bunu yapmamız ya da başka birilerine yaptırmamız gerekliydi."
+"nedenle, bunu yapmamız veya başka birilerine yaptırmamız gerekiyordu."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3083,20 +2316,9 @@
 "Bu nedenle, bu noktada binlerce insanın ya da projenin bu sisteme "
 "katılmasına rağmen, bu sistemin var olmasının nedeni olan bir proje "
 "mevcuttur ve bu da GNU Projesidir. Bu <em>sistem</em> temelde GNU "
-"Sistemidir, o zamandan beri başka şeyler de eklenmiştir. "
+"Sistemidir, o zamandan beri başka şeyler de eklenmiştir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, however, the practice of calling the system Linux has been a great "
-#| "blow to the GNU Project, because we don't normally get credit for what "
-#| "we've done.  I think Linux, the kernel, is a very useful piece of free "
-#| "software, and I have only good things to say about it.  But, well, "
-#| "actually, I can find a few bad things to say about it.  <i>[Laughter]</i> "
-#| "But, basically, I have good things to say about it.  However, the "
-#| "practice of calling the GNU system, Linux, is just a mistake.  I'd like "
-#| "to ask you please to make the small effort necessary to call the system "
-#| "GNU/Linux, and that way to help us get a share of the credit."
 msgid ""
 "So, however, the practice of calling the system Linux has been a great blow "
 "to the GNU Project, because we don't normally get credit for what we've "
@@ -3110,24 +2332,20 @@
 msgstr ""
 "Sistemi Linux olarak adlandırmak GNU Projesi için büyük bir övünç 
olmuştur "
 "çünkü normalde yapmış olduğumuz şeyler için itibar kazanmayız. 
Çekirdeğin, "
-"Linux’ın çok yararlı bir özgür yazılım parçası olduğunu 
düşünüyorum ve onun "
+"Linux'ın çok yararlı bir özgür yazılım parçası olduğunu 
düşünüyorum ve onun "
 "hakkında yalnızca iyi şeyler söyleyebilirim. Aslında, onun hakkında "
-"söyleyecek kötü şeyler de bulabilirim. <i>[Dinleyiciler güler]</i> Ancak 
"
-"temelde iyi şeyler söyleyebilirim. Ancak GNU sisteminin “Linux” olarak "
-"adlandırılması yalnızca bir hatadır. Sistemi GNU/Linux olarak 
adlandırmanızı "
-"rica ederim ve böylece itibardan da faydalanabiliriz."
+"söyleyecek kötü şeyler de bulabilirim. <span>[Dinleyiciler güler]</span> 
"
+"Ancak temelde iyi şeyler söyleyebilirim. Ancak GNU sistemini, Linux olarak "
+"adlandırma alışkanlığı yalnızca bir hatadır. Sistemi GNU/Linux olarak 
"
+"adlandırmanızı rica ederim ve böylece itibarından payımızı 
alabiliriz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>QUESTION</strong>: You need a mascot! Get yourself a stuffed "
-#| "animal! <i>[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "<strong>QUESTION</strong>: You need a mascot! Get yourself a stuffed animal! "
 "<span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
-"<strong>SORU</strong>:Bir maskota ihtiyacınız var! Dolgulu bir hayvan 
alın! "
-"<i>[Dinleyiciler güler]</i>"
+"<strong>SORU</strong>:Bir maskota ihtiyacınız var! Peluş bir hayvan 
edinin! "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid "<strong>STALLMAN</strong>: We have one."
@@ -3138,33 +2356,18 @@
 msgstr "<strong>SORU</strong>:Var mı?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: We have an animal &mdash; a gnu.  <i>[Laughter]"
-#| "</i> Anyway.  So, yes, when you draw a penguin, draw a gnu next to it.  "
-#| "<i>[Laughter]</i> But, let's save the questions for the end.  I have more "
-#| "to go through."
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: We have an animal&mdash;a gnu.  <span>[Laughter]</"
 "span> Anyway.  So, yes, when you draw a penguin, draw a gnu next to it.  "
 "<span>[Laughter]</span> But, let's save the questions for the end.  I have "
 "more to go through."
 msgstr ""
-"<strong>STALLMAN</strong>:Bizim bir hayvanımız var – bir gnu (antilop). 
<i>"
-"[dinleyiciler güler]</i> Böylece, evet, bir penguen çizdiğinizde, yanına 
bir "
-"de gnu çizin. <i>[dinleyiciler güler]</i> Ancak soruları sona saklayalım. 
"
-"Daha anlatacak çok şeyim var."
+"<strong>STALLMAN</strong>:Bizim bir hayvanımız var, bir gnu (antilop). "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span> Böylece, evet, bir penguen 
çizdiğinizde, "
+"yanına bir de gnu çizin. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Ancak soruları 
"
+"sona saklayalım. Daha anlatacak çok şeyim var."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "So, why am I so concerned about this? You know, why do I think it is "
-#| "worth bothering you and perhaps giving you a, perhaps lowering your "
-#| "opinion of me, <i>[Laughter]</i> to raise this issue of credit? Because, "
-#| "you know, some people when I do this, some people think that it's because "
-#| "I want my ego to be fed, right? Of course, I'm not saying &mdash; I'm not "
-#| "asking you to call it &ldquo;Stallmanix,&rdquo; right? <i>[Laughter] "
-#| "[Applause]</i>"
 msgid ""
 "So, why am I so concerned about this? You know, why do I think it is worth "
 "bothering you and perhaps giving you a, perhaps lowering your opinion of me, "
@@ -3175,21 +2378,13 @@
 msgstr ""
 "Bu arada, niçin bu konuyla bu kadar ilgiliyim? Bu itibar hususunu ortaya "
 "koymak için, sizin canınızı niye sıkıyorum ve belki de sizin 
gözünüzdeki "
-"değerimi neden düşürüyorum? <i>[Dinleyiciler güler]</i> Bunu 
yaptığımda, "
-"bazı insanlar bunu egomu beslemek için yaptığımı düşünebilir, öyle 
değil mi? "
-"Tabi ki, bu programı “Stallmanix” olarak adlandırmanızı istemiyorum, 
öyle "
-"değil mi? <i>[Dinleyiciler güler]</i> <i>[Alkış]</i>"
+"değerimi neden düşürüyorum? <span>[Dinleyiciler güler]</span> Bunu "
+"yaptığımda, bazı insanlar bunu egomu beslemek için yaptığımı 
düşünebilir, "
+"öyle değil mi? Tabi ki, bu programı &ldquo;Stallmanix&rdquo; olarak "
+"adlandırmanızı istemiyorum, öyle değil mi? <span>[Dinleyiciler güler]"
+"[Alkış]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "I'm asking you to call it GNU, because I want the GNU Project to get "
-#| "credit.  And there's a very specific reason for that, which is a lot more "
-#| "important than anybody getting credit, in and of itself.  You see, these "
-#| "days, if you look around in our community most of the people talking "
-#| "about it and writing about it don't ever mention GNU, and they don't ever "
-#| "mention these goals of freedom &mdash; these political and social ideals, "
-#| "either.  Because the place they come from is GNU."
 msgid ""
 "I'm asking you to call it GNU, because I want the GNU Project to get "
 "credit.  And there's a very specific reason for that, which is a lot more "
@@ -3200,24 +2395,14 @@
 "Because the place they come from is GNU."
 msgstr ""
 "Sizden bunu GNU olarak adlandırmanızı istiyorum çünkü GNU Projesinin "
-"itibarının olmasını istiyorum. Ve bunun için çok spesifik bir neden 
vardır, "
-"bu, herhangi birinin itibar kazanmasından çok daha önemlidir. 
Görüyorsunuz, "
+"itibardan payını almasını istiyorum. Ve bunun çok özel bir nedeni var, 
bu, "
+"herhangi birinin itibar kazanmasından çok daha önemlidir. Görüyorsunuz, "
 "bugünlerde, topluluğumuza göz atacak olursanız, onun hakkında konuşan 
ve "
-"yazan kimseler GNU’yu ifade bile etmez ve özgürlüğün bu amaçlarından 
– bu "
-"politik ve sosyal ideallerden – bahsetmezler. Çünkü onların [başka bir 
"
-"deyişle, bunların] geldikleri yer GNU’dur. "
+"yazan kimseler GNU'yu ifade bile etmez ve özgürlüğün bu amaçlarından, 
bu "
+"politik ve toplumsal ideallerden, söz etmezler. Çünkü bu idealleri ortaya 
"
+"çıkaran GNU'dur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "The ideas associated with Linux &mdash; the philosophy is very "
-#| "different.  It is basically the apolitical philosophy of Linus Torvalds.  "
-#| "So, when people think that the whole system is Linux, they tend to think: "
-#| "&ldquo;Oh, it must have been all started by Linux Torvalds.  His "
-#| "philosophy must be the one that we should look at carefully&rdquo;.  And "
-#| "when they hear about the GNU philosophy, they say: &ldquo;Boy, this is so "
-#| "idealistic, this must be awfully impractical.  I'm a Linux-user, not a "
-#| "GNU-user.&rdquo; <i>[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "The ideas associated with Linux&mdash;the philosophy is very different.  It "
 "is basically the apolitical philosophy of Linus Torvalds.  So, when people "
@@ -3225,31 +2410,27 @@
 "have been all started by Linux Torvalds.  His philosophy must be the one "
 "that we should look at carefully.&rdquo; And when they hear about the GNU "
 "philosophy, they say: &ldquo;Boy, this is so idealistic, this must be "
-"awfully impractical.  I'm a Linux-user, not a GNU-user.&rdquo; <span>"
-"[Laughter]</span>"
+"awfully impractical.  I'm a Linux-user, not a GNU-user.&rdquo; "
+"<span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
-"Linux’la ilgili fikirler – felsefesi çok farklıdır. Bu, temelde Linus "
-"Torvalds’ın apolitik felsefesidir. Bu nedenle, insanlar tüm sistemin 
Linux "
-"olduğunu düşündüklerinde, şu şekilde düşünme eğilimdedirler: 
“Oh, bu, Linus "
-"Torvalds tarafından başlatılmış olmalıdır. Felsefesini dikkatli bir 
şekilde "
-"incelemeliyiz.” Ve GNU felsefesini duyduklarında, şunu derler: “Bu çok 
"
-"idealistçi bir yaklaşım, korkunç şekilde uygulanamaz olması lazım. Ben 
bir "
-"Linux kullanıcısıyım, GNU kullanıcısı değil.” [Dinleyiciler güler]"
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "What irony! If they only knew! If they knew that the system they liked "
-#| "&mdash; or, in some cases, love and go wild over &mdash; is our "
-#| "idealistic, political philosophy made real."
+"Linux'la ilgili fikirler, felsefesi çok farklıdır. Bu, temelde Linus "
+"Torvalds'ın apolitik felsefesidir. Bu nedenle, insanlar tüm sistemin Linux "
+"olduğunu düşündüklerinde, şu şekilde düşünme eğilimdedirler: 
&ldquo;Oh, bu, "
+"Linus Torvalds tarafından başlatılmış olmalıdır. Felsefesini dikkatli 
bir "
+"şekilde incelemeliyiz.&rdquo; Ve GNU felsefesini duyduklarında, şunu 
derler: "
+"&ldquo;Bu çok idealist bir yaklaşım, son derece uygulanamaz gibi 
gözüküyor. "
+"Ben bir Linux kullanıcısıyım, GNU kullanıcısı değilim.&rdquo; "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span>"
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "What irony! If they only knew! If they knew that the system they liked&mdash;"
 "or, in some cases, love and go wild over&mdash;is our idealistic, political "
 "philosophy made real."
 msgstr ""
-"Ne ironi! Yalnızca bilselerdi! Hoşlandıkları – ya da bazı durumlarda "
-"sevdikleri ve vahşice üzerinden geçtikleri – sistemin politik felsefenin 
"
-"gerçek kıldığı bu şeyin bizim idealimiz olduğunu bilselerdi. "
+"Ne ironi! Yalnızca bilselerdi! Hoşlandıkları, ve hatta bazı durumlarda "
+"sevdikleri ve çıldırdıkları, sistemin bizim idealist, politik felsefemiz 
"
+"sayesinde gerçekleştiğini bilselerdi."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3266,13 +2447,13 @@
 "Yine de bizimle fikir birliği içinde olmazlardı. Ancak en azından bunu 
ciddi "
 "bir şekilde hesaba katmak, bu konu hakkında düşünmek ve bir şans vermek 
için "
 "bir nedenleri olurdu. Bunun, hayatlarıyla nasıl bir ilişkisinin olduğunu "
-"görürlerdi. Şunu fark etselerdi: “GNU sistemini kullanıyorum. Bu da GNU 
"
-"felsefesidir. Bu felsefe, hoşlandığım bu sistemin var olma nedenidir,” 
o "
-"zaman bunu en azından çok daha açık bir zihinle değerlendirirlerdi. Bu, "
-"herkesin bu konuda fikir birliği içinde olacağı anlamına gelmez. 
Ä°nsanlar "
-"farklı şeyler düşünür. Bu uygundur – insanlar kendileri karar 
vermelidirler. "
-"Ancak bu felsefenin sağladığı sonuçlar için itibarının yararını 
sağlamasını "
-"isterim."
+"görürlerdi. Şunu fark etselerdi: &ldquo;GNU sistemini kullanıyorum. Bu da 
"
+"GNU felsefesidir. Bu felsefe, hoşlandığım bu sistemin var olma nedenidir,"
+"&rdquo; o zaman bunu en azından çok daha açık bir zihinle "
+"değerlendirirlerdi. Bu, herkesin bu konuda fikir birliği içinde olacağı "
+"anlamına gelmez. İnsanlar farklı şeyler düşünür. Bu uygundur – 
insanlar "
+"kendileri karar vermelidirler. Ancak bu felsefenin sağladığı sonuçlar 
için "
+"itibarının yararını sağlamasını isterim."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3299,25 +2480,6 @@
 "olarak adlandırmaktadır. Ve tümü de bu sisteme özgür olmayan yazılım 
ekler."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "See, the GNU GPL says that if you take code, and some code out of a GPL-"
-#| "covered program, and add some more code to make a bigger program, that "
-#| "whole program has to be released under the GPL.  But you could put other "
-#| "separate programs on the same disk (of either kind, hard disk, or CD), "
-#| "and they can have other licenses.  That's considered mere aggregation, "
-#| "and, essentially, just distributing two programs to somebody at the same "
-#| "time is not something we have any say over.  So, in fact, it is not true "
-#| "&mdash; sometimes, I wish it were true &mdash; that if a company uses a "
-#| "GPL-covered program in a product that the whole product has to be free "
-#| "software.  It's not &mdash; it doesn't go to that range &mdash; that "
-#| "scope.  It's the whole program.  If there are two separate programs that "
-#| "communicate with each other at arm's length &mdash; like by sending "
-#| "messages to each other &mdash; then, they're legally separate, in "
-#| "general.  So, these companies, by adding nonfree software to the system, "
-#| "are giving the users, philosophically and politically, a very bad idea.  "
-#| "They're telling the users, &ldquo;It is OK to use nonfree software.  "
-#| "We're even putting it on this as a bonus.&rdquo;"
 msgid ""
 "See, the GNU GPL says that if you take code, and some code out of a GPL-"
 "covered program, and add some more code to make a bigger program, that whole "
@@ -3343,56 +2505,38 @@
 "programlar koyabilirsiniz ve bunların başka lisansları olabilir. Bu, "
 "yalnızca toplama olarak değerlendirilir ve esasen aynı zamanda iki 
programın "
 "birilerine dağıtılması, hakkında herhangi bir şey söyleyebileceğimiz 
bir "
-"durum değildir. Bu nedenle, gerçekte, bu durum doğru değildir – bazen 
doğru "
-"olmasını ummaktayım – bir firma bir üründe GPL kapsamlı bir programı 
"
+"durum değildir. Bu nedenle, gerçekte, bu durum doğru değildir, bazen 
doğru "
+"olmasını ummaktayım, bir firma bir üründe GPL kapsamlı bir programı "
 "kullanırsa, tüm ürün özgür yazılım olmalıdır. Bu ürün, söz 
konusu aralığa "
-"girmez – söz konusu kapsamda değildir. Bu ürün, tüm programdır. 
Emsallerine "
-"uygun bir şekilde birbiriyle iletişim kuran – örneğin, birbirine mesaj "
-"gönderen – iki ayrı program mevcutsa, o zaman bu iki program genellikle "
-"yasal olarak ayrıdır. Bu nedenle, bu firmalar, sisteme özgür olmayan 
yazılım "
-"ekleyerek, kullanıcılara, felsefi ve politik açıdan çok kötü bir fikir 
"
-"vermektedir. Kullanıcılara şunu söylemektedirler: “Özgür olmayan 
yazılımın "
-"kullanılması iyidir. Hatta bunu hediye olarak veriyoruz.”"
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "If you look at the magazines about the use of the GNU/Linux system, most "
-#| "of them have a title like &ldquo;Linux-something or other&rdquo;.  So "
-#| "they're calling the system Linux most of the time.  And they're filled "
-#| "with ads for nonfree software that you could run on top of the GNU/Linux "
-#| "system.  Now those ads have a common message.  They say: Nonfree Software "
-#| "Is Good For You.  It's So Good That You Might Even <em>Pay</em> To Get "
-#| "It.  <i>[Laughter]</i>"
+"girmez, bu kapsamda değildir. Bu ürün, tüm programdır. Emsallerine uygun 
bir "
+"şekilde birbiriyle iletişim kuran, örneğin birbirine mesaj gönderen, iki 
"
+"ayrı program mevcutsa, o zaman bu iki program genellikle yasal olarak "
+"ayrıdır. Bu nedenle, bu firmalar, sisteme özgür olmayan yazılım 
ekleyerek, "
+"kullanıcılara, felsefi ve politik açıdan çok kötü bir fikir 
vermektedir. "
+"Kullanıcılara şunu söylemektedirler: &ldquo;Özgür olmayan yazılımın "
+"kullanılması iyidir. Hatta bunu hediye olarak veriyoruz.&rdquo;"
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "If you look at the magazines about the use of the GNU/Linux system, most of "
 "them have a title like &ldquo;Linux-something or other.&rdquo; So they're "
 "calling the system Linux most of the time.  And they're filled with ads for "
 "nonfree software that you could run on top of the GNU/Linux system.  Now "
 "those ads have a common message.  They say: Nonfree Software Is Good For "
-"You.  It's So Good That You Might Even <em>Pay</em> To Get It.  <span>"
-"[Laughter]</span>"
+"You.  It's So Good That You Might Even <em>Pay</em> To Get It.  "
+"<span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
 "GNU/Linux sisteminin kullanımı hakkındaki dergilere baktığınız zaman, "
-"çoğunluğunun şu şekilde bir başlığa sahip olduğunu görürsünüz: 
“Linux-bir-"
-"şeyler-ya-da-diğer-şeyler.” Böylece sistemi çoğunlukla Linux olarak "
-"adlandırırlar. Ve bu dergiler, GNU/Linux sisteminin üstünde "
+"çoğunluğunun şu şekilde bir başlığa sahip olduğunu görürsünüz: 
&ldquo;Linux-"
+"bir-şeyler-ya-da-diğer-şeyler.&rdquo; Böylece sistemi çoğunlukla Linux "
+"olarak adlandırırlar. Ve bu dergiler, GNU/Linux sisteminin üstünde "
 "çalıştırabileceğiniz özgür olmayan yazılıma ilişkin reklamlarla 
doludur. "
-"Şimdi, bu reklamlar ortak bir mesaja sahiptir. Şöyle demektedirler: 
“Özgür "
-"olmayan yazılım sizin için iyidir. O kadar iyidir ki, bu yazılıma sahip "
-"olmak için <em>para</em> bile ödeyebilirsiniz.” [Dinleyiciler güler]"
+"Şimdi, bu reklamlar ortak bir mesaja sahiptir. Şöyle demektedirler: 
&ldquo;"
+"Özgür olmayan yazılım sizin için iyidir. O kadar iyidir ki, bu 
yazılıma "
+"sahip olmak için <em>para</em> bile ödeyebilirsiniz.&rdquo; "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And they call these things &ldquo;value-added packages&rdquo;, which "
-#| "makes a statement about their values.  They're saying: Value practical "
-#| "convenience, not freedom.  And, I don't agree with those values, so I "
-#| "call them &ldquo;freedom-subtracted packages&rdquo;.  <i>[Laughter]</i> "
-#| "Because if you have installed a free operating system, then you now are "
-#| "living in the free world.  You enjoy the benefits of liberty that we "
-#| "worked for so many years to give you.  Those packages give you an "
-#| "opportunity to buckle on a chain."
 msgid ""
 "And they call these things &ldquo;value-added packages,&rdquo; which makes a "
 "statement about their values.  They're saying: Value practical convenience, "
@@ -3402,29 +2546,16 @@
 "world.  You enjoy the benefits of liberty that we worked for so many years "
 "to give you.  Those packages give you an opportunity to buckle on a chain."
 msgstr ""
-"Ve bu şeyleri “katma değer paketleri” olarak adlandırırız, bu, 
onların "
-"değerleri hakkında bir ifade sağlar. Şöyle demektedirler: Özgürlüğü 
değil, "
-"pratik elverişliliği değerlendirin. Ve bu değerlerle fikir birliği 
içinde "
-"değilim, bu nedenle onları “özgürlüğü eksilmiş paketler” olarak "
-"adlandırıyorum. [Dinleyiciler güler] Özgür bir işletim sistemi 
kurduysanız, "
-"o zaman şimdi özgür dünyada yaşıyorsunuz demektir. Yıllardır size 
vermek "
-"için uğraştığımız özgürlüğün faydalarının tadını çıkarın. 
Bu paketler, size "
-"bir zincir üzerinde eğilme imkânını vermektedir. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And then if you look at the trade shows &mdash; about the use of the, "
-#| "dedicated to the use of, the GNU/Linux system, they all call themselves "
-#| "&ldquo;Linux&rdquo; shows.  And they're filled with booths exhibiting "
-#| "nonfree software, essentially putting the seal of approval on the nonfree "
-#| "software.  So, almost everywhere you look in our community, the "
-#| "institutions are endorsing the nonfree software, totally negating the "
-#| "idea of freedom that GNU was developed for.  And the only place that "
-#| "people are likely to come across the idea of freedom is in connection "
-#| "with GNU, and in connection with free software, the term, free software.  "
-#| "So this is why I ask you: please call the system GNU/Linux.  Please make "
-#| "people aware where the system came from and why."
+"Ve bu şeyleri &ldquo;katma değer paketleri&rdquo; olarak adlandırırız, 
bu, "
+"onların değerleri hakkında bir ifade sağlar. Şöyle demektedirler: 
Özgürlüğü "
+"değil, pratik elverişliliği değerlendirin. Ve bu değerlerle fikir 
birliği "
+"içinde değilim, bu nedenle onları &ldquo;özgürlüğü eksilmiş 
paketler&rdquo; "
+"olarak adlandırıyorum. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Özgür bir 
işletim "
+"sistemi kurduysanız, o zaman şimdi özgür dünyada yaşıyorsunuz 
demektir. "
+"Yıllardır size vermek için uğraştığımız özgürlüğün 
faydalarının tadını "
+"çıkarın. Bu paketler, size bir zincir üzerinde eğilme imkânını 
vermektedir."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "And then if you look at the trade shows&mdash;about the use of the, "
 "dedicated to the use of, the GNU/Linux system, they all call themselves "
@@ -3439,26 +2570,18 @@
 "came from and why."
 msgstr ""
 "Ve GNU/Linux sisteminin kullanımına adanmış ticari gösterilere 
bakarsanız, "
-"bu gösteriler, kendilerini “Linux” gösterileri olarak 
adlandırmaktadır. Ve "
-"özgür olmayan yazılımı sergileyen satış reyonlarıyla doludurlar, 
özellikle, "
-"onay damgasını özgür olmayan yazılımın üzerine vururlar. Bu nedenle, "
-"toplumumuzda baktığımız her yerde, kurumlar özgür olmayan yazılımı "
-"desteklemektedir, GNU’nun kendisi için geliştirildiği özgürlük 
fikrini "
-"tamamen yadsırlar. Ve insanların özgürlük fikriyle karşı karşıya "
-"gelebilecekleri tek yer, GNU ile ve özgür yazılımla ilişkilidir. Bu 
nedenle "
-"sizden sistemi GNU/Linux olarak adlandırmanızı istememin nedeni budur. "
-"Lütfen insanları sistemin nereden ve niçin geldiği konusunda 
bilgilendirin."
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Of course, just by using that name, you won't be making an explanation of "
-#| "the history.  You can type four extra characters and write GNU/Linux; you "
-#| "can say two extra syllables.  But, GNU/Linux is fewer syllables than "
-#| "Windows 2000.  <i>[Laughter]</i> But, you're not telling them a lot, but "
-#| "you're preparing them, so that when they hear about GNU, and what it's "
-#| "all about, they'll see how that connects to them and their lives.  And "
-#| "that, indirectly, makes a tremendous difference.  So please help us."
+"bu gösteriler, kendilerini &ldquo;Linux&rdquo; gösterileri olarak "
+"adlandırmaktadır. Ve özgür olmayan yazılımı sergileyen satış 
reyonlarıyla "
+"doludurlar, özellikle, onay damgasını özgür olmayan yazılımın 
üzerine "
+"vururlar. Bu nedenle, toplumumuzda baktığımız her yerde, kurumlar özgür 
"
+"olmayan yazılımı desteklemektedir, GNU'nun kendisi için geliştirildiği "
+"özgürlük fikrini tamamen yadsırlar. Ve insanların özgürlük fikriyle 
karşı "
+"karşıya gelebilecekleri tek yer, GNU ile ve özgür yazılımla 
ilişkilidir. Bu "
+"nedenle sizden sistemi GNU/Linux olarak adlandırmanızı istememin nedeni "
+"budur. Lütfen insanları sistemin nereden ve niçin geldiği konusunda "
+"bilgilendirin."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "Of course, just by using that name, you won't be making an explanation of "
 "the history.  You can type four extra characters and write GNU/Linux; you "
@@ -3469,24 +2592,15 @@
 "indirectly, makes a tremendous difference.  So please help us."
 msgstr ""
 "Tabi ki, yalnızca bu ismi kullanarak, tarihsel bir açıklama 
yapmayacaksınız. "
-"Dört ekstra karakter girebilir ve GNU/Linux’ı yazabilirsiniz; iki ekstra "
-"hece söyleyebilirsiniz. Ancak GNU/Linux Windows 2000’den daha az heceden "
-"oluşmaktadır. [Dinleyiciler güler] Onlara çok fazla şey anlatmıyorsunuz 
"
-"ancak onları hazırlıyorsunuz, böylece GNU hakkında bir şeyler 
öğrenecekler "
-"ve konunun ne olduğunu duyduklarında, bunun kendileriyle ve yaşamlarıyla "
-"nasıl bir ilişkisinin olduğunu göreceklerdir. Ve bu, doğrudan büyük 
bir fark "
-"yaratmaktadır. Bu nedenle, lütfen bize yardım edin. "
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "You'll note that Microsoft called the GPL an &ldquo;open source "
-#| "license&rdquo;.  They don't want people to be thinking in terms of "
-#| "freedom as the issue.  You'll find that they invite people to think in a "
-#| "narrow way, as consumers, and, of course, not even think very rationally "
-#| "as consumers, if they're going to choose Microsoft products.  But they "
-#| "don't want people to think as citizens or statesmen.  That's inimical to "
-#| "them.  At least it's inimical to their current business model."
+"Dört ekstra karakter girebilir ve GNU/Linux'ı yazabilirsiniz; iki ekstra "
+"hece söyleyebilirsiniz. Ancak GNU/Linux Windows 2000'den daha az heceden "
+"oluşmaktadır. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Onlara çok fazla şey "
+"anlatmıyorsunuz ancak onları hazırlıyorsunuz, böylece GNU hakkında bir "
+"şeyler öğrenecekler ve konunun ne olduğunu duyduklarında, bunun 
kendileriyle "
+"ve yaşamlarıyla nasıl bir ilişkisinin olduğunu göreceklerdir. Ve bu, "
+"doğrudan büyük bir fark yaratmaktadır. Bu nedenle, lütfen bize yardım 
edin."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "You'll note that Microsoft called the GPL an &ldquo;open source license."
 "&rdquo; They don't want people to be thinking in terms of freedom as the "
@@ -3496,13 +2610,13 @@
 "think as citizens or statesmen.  That's inimical to them.  At least it's "
 "inimical to their current business model."
 msgstr ""
-"Microsoft, GPL’i “açık kaynaklı bir lisans” olarak adlandırdı. 
İnsanların, "
-"ana husus olarak özgürlük açısından düşünüyor olmalarını 
istemediler. "
-"İnsanları, Microsoft ürünlerini seçeceklerse, tüketici olarak dar bir "
-"şekilde düşünmeye ve tabi ki tüketiciler olarak çok rasyonel bir 
şekilde "
-"düşünmemeye davet ettiklerini bulacaksınız. Ancak insanların vatandaş 
ya da "
-"devlet adamı gibi düşünmesini istemezler, Bu, onlar için zıttır, "
-"düşmancadır. En azından mevcut iş modellerine karşı zıttır."
+"Microsoft, GPL'i &ldquo;açık kaynaklı bir lisans&rdquo; olarak 
adlandırıyor. "
+"İnsanların, ana husus olarak özgürlük açısından düşünüyor 
olmalarını "
+"istemediler. İnsanları, Microsoft ürünlerini seçeceklerse, tüketici 
olarak "
+"dar bir şekilde düşünmeye ve tabi ki tüketiciler olarak çok rasyonel 
bir "
+"şekilde düşünmemeye davet ettiklerini bulacaksınız. Ancak insanların "
+"vatandaş ya da devlet adamı gibi düşünmesini istemezler, Bu, onlar için 
"
+"zıttır, düşmancadır. En azından mevcut iş modellerine karşı 
zıttır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3518,7 +2632,7 @@
 "ikinci bir başlık ise özgür yazılımın işle nasıl bir ilgisi 
olduğudur. "
 "Şimdi, gerçekte, özgür yazılım iş için <em>büyük</em> ölçüde 
yararlıdır. Ne "
 "de olsa, gelişmiş ülkelerdeki birçok işyerinde yazılım 
kullanılmaktadır. "
-"Yalnızca küçük bir kısmı yazılım geliştirmektedir. "
+"Yalnızca küçük bir kısmı yazılım geliştirmektedir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3539,7 +2653,7 @@
 "gösteren herkes, bazı etkileri uygulayabilir. Dikkat etmezseniz, satın "
 "almazsınız. O zaman başka insanların tercih ettiklerini kullanırsınız. 
Ancak "
 "dikkat eder, özen gösterirseniz, o zaman söyleyecek bir şeyleriniz olur. "
-"özel mülk yazılım söz konusu olduğunda, söyleyecek bir şeyiniz olmaz. 
"
+"özel mülk yazılım söz konusu olduğunda, söyleyecek bir şeyiniz olmaz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3556,32 +2670,15 @@
 "Özgür yazılımla, değiştirmek istediğiniz şeyleri 
değiştirebilirsiniz. Ve "
 "firmanızda programlayıcıların olup olmaması fark etmez; bu, iyidir. "
 "Binanızdaki duvarları hareket ettirmek isterseniz, bir marangozluk firması 
"
-"olmanız gerekmez. Bir marangoz bulup, “Bu işi yapmak için ne kadar para "
-"istersin?” diye sormanız yeterlidir. Ve kullandığınız yazılımı 
değiştirmek "
-"isterseniz, bir programlama firması olmanız gerekmez. Tek yapmanız gereken 
"
-"bir programlama firmasına gidip şunu söylemektir: “Bu özellikleri 
implement "
-"etmek için ne kadar para istersiniz? Ve ne zamana bitirirsiniz?” Ve işi "
-"yapmazlarsa, gidip başka birilerini bulabilirsiniz."
-
-#. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "There's a free market for support.  So, any business that cares about "
-#| "support will find a tremendous advantage in free software.  With "
-#| "proprietary software, support is a monopoly, because one company has the "
-#| "source code, or maybe a small number of companies that paid a gigantic "
-#| "amount of money have the source code, if it's Microsoft's shared source "
-#| "program, but, it's very few.  And so, there aren't very many possible "
-#| "sources of support for you.  And that means, that unless you're a real "
-#| "giant, they don't care about you.  Your company is not important enough "
-#| "for them to care if they lose your business, or what happens.  Once "
-#| "you're using the program, they figure you're locked in to getting the "
-#| "support from them, because to switch to a different program is a gigantic "
-#| "job.  So, you end up with things like paying for the privilege of "
-#| "reporting a bug.  <i>[Laughter]</i> And once you've paid, they tell you, "
-#| "&ldquo;Well, OK, we've noted your bug report.  And in a few months, you "
-#| "can buy an upgrade, and you can see if we've fixed it.&rdquo; <i>"
-#| "[Laughter]</i>"
+"olmanız gerekmez. Bir marangoz bulup, &ldquo;Bu işi yapmak için ne kadar "
+"para istersin?&rdquo; diye sormanız yeterlidir. Ve kullandığınız 
yazılımı "
+"değiştirmek isterseniz, bir programlama firması olmanız gerekmez. Tek "
+"yapmanız gereken bir programlama firmasına gidip şunu söylemektir: 
&ldquo;Bu "
+"özellikleri implement etmek için ne kadar para istersiniz? Ve ne zamana "
+"bitirirsiniz?&rdquo; Ve işi yapmazlarsa, gidip başka birilerini "
+"bulabilirsiniz."
+
+#. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "There's a free market for support.  So, any business that cares about "
 "support will find a tremendous advantage in free software.  With proprietary "
@@ -3601,7 +2698,7 @@
 msgstr ""
 "Destek için özgür bir piyasa mevcuttur. Bu nedenle destekle ilgilenen her "
 "türlü işyeri, özgür yazılımda büyük bir avantaj bulacaktır. özel 
mülk "
-"yazılımla, destek bir tekeldir çünkü bir firma, bu, Microsoft’un 
paylaşılan "
+"yazılımla, destek bir tekeldir çünkü bir firma, bu, Microsoft'un 
paylaşılan "
 "bir kaynak programı ise kaynak koduna sahiptir – ya da belki de yüklü 
bir "
 "miktar para ödeyen az sayıda firma kaynak koduna sahiptir – ancak, bu 
sayı "
 "çok azdır. Bu nedenle, sizin için çok fazla sayıda olası kaynak mevcut "
@@ -3611,10 +2708,11 @@
 "değildir. Bir kere programı kullandığınızda, onlar için desteği 
almakta "
 "kilitlendiğinizi anlarlar çünkü farklı bir programa geçmek çok büyük 
bir "
 "iştir. Bu nedenle, bir hatanın raporlanması ayrıcalığının ödenmesi 
gibi "
-"şeylerle karşılaşırsınız. [Dinleyiciler güler] Ve bir kere ödeme 
yaptıktan "
-"sonra, şöyle derler: “İyi, tamam, hata raporunuzu kaydettik. Ve birkaç 
ay "
-"içinde, bir yükseltme [:upgrade] satın alabilirsiniz ve bu hatayı giderip 
"
-"gidermediğimizi görebilirsiniz.” [Dinleyiciler güler]"
+"şeylerle karşılaşırsınız. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Ve bir 
kere "
+"ödeme yaptıktan sonra, şöyle derler: &ldquo;İyi, tamam, hata raporunuzu "
+"kaydettik. Ve birkaç ay içinde, bir yükseltme [:upgrade] satın 
alabilirsiniz "
+"ve bu hatayı giderip gidermediğimizi görebilirsiniz.&rdquo; "
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3630,7 +2728,7 @@
 "alabilirsiniz. Probleminizi İnternetten gönderirsiniz. Ertesi gün bir 
yanıt "
 "alabilirsiniz. Ancak bu, tabi ki garantili değildir. Güvende olmak "
 "isterseniz, en iyisi bir firma ile anlaşma yapın ve onlara ücret ödeyin. 
Ve "
-"bu, tabi ki, özgür yazılım işinin çalışma şekillerinden birisidir. "
+"bu, tabi ki, özgür yazılım işinin çalışma şekillerinden birisidir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3725,22 +2823,6 @@
 "Kullandığınız yazılımda söz hakkınız yoktur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "In this respect, free software is a new mechanism for democracy to "
-#| "operate.  Professor Lessig, now at Stanford, noted that code functions as "
-#| "a kind of law.  Whoever gets to write the code that just about everybody "
-#| "uses for all intents and purposes is writing the laws that run people's "
-#| "lives.  With free software, these laws get written in a democratic way.  "
-#| "Not the classical form of democracy &mdash; we don't have a big election "
-#| "and say, &ldquo;Everybody vote which way should this feature be done."
-#| "&rdquo; <i>[Laughter]</i> Instead we say, basically, those of you who "
-#| "want to work on implementing the feature this way, do it.  And if you "
-#| "want to work on implementing the feature that way, do it.  And, it gets "
-#| "done one way or the other, you know? And so, if a lot of people want it "
-#| "this way, it'll get done this way.  So, in this way, everybody "
-#| "contributes to the social decision by simply taking steps in the "
-#| "direction that he wants to go."
 msgid ""
 "In this respect, free software is a new mechanism for democracy to operate.  "
 "Professor Lessig, now at Stanford, noted that code functions as a kind of "
@@ -3748,28 +2830,29 @@
 "intents and purposes is writing the laws that run people's lives.  With free "
 "software, these laws get written in a democratic way.  Not the classical "
 "form of democracy&mdash;we don't have a big election and say, &ldquo;"
-"Everybody vote which way should this feature be done.&rdquo; <span>[Laughter]"
-"</span> Instead we say, basically, those of you who want to work on "
-"implementing the feature this way, do it.  And if you want to work on "
-"implementing the feature that way, do it.  And, it gets done one way or the "
-"other, you know? And so, if a lot of people want it this way, it'll get done "
-"this way.  So, in this way, everybody contributes to the social decision by "
-"simply taking steps in the direction that he wants to go."
+"Everybody vote which way should this feature be done.&rdquo; "
+"<span>[Laughter]</span> Instead we say, basically, those of you who want to "
+"work on implementing the feature this way, do it.  And if you want to work "
+"on implementing the feature that way, do it.  And, it gets done one way or "
+"the other, you know? And so, if a lot of people want it this way, it'll get "
+"done this way.  So, in this way, everybody contributes to the social "
+"decision by simply taking steps in the direction that he wants to go."
 msgstr ""
 "Bu anlamda, özgür yazılım, demokrasinin işlemesi için yeni bir 
mekanizmadır. "
-"Şimdi Stanford’da olan Profesör Lessig, bir kanun çeşidi olarak söz 
konusu "
+"Şimdi Stanford'da olan Profesör Lessig, bir kanun çeşidi olarak söz 
konusu "
 "kod fonksiyonlarını söylemiştir. Tüm amaçlar ve hedefler için herkesin 
"
 "kullandığı kod hakkında yazan her kimse, insanların hayatlarını 
belirleyen "
 "kanunlar yazmaktadır. Özgür yazılım söz konusu olduğunda, bu kanunlar "
 "demokratik bir şekilde yazılır. Ancak bu, klasik demokrasi biçimi 
değildir – "
-"büyük bir seçim yapıp şunu demiyoruz: “Herkes, bu işin nasıl 
yapılmasını "
-"istiyorsa ona göre oy versin.” [Dinleyiciler güler] Bunun yerine, temel "
-"olarak şunu diyoruz: özelliğin şu şekilde implement edilmesini 
isteyenler, o "
-"şekilde yapsın. Ve söz konusu özelliği söz konusu şekilde 
gerçekleştirmek "
-"için çalışmak isterseniz, öyle yaparsınız. Ve bir şekilde ya da 
diğer "
-"şekilde yapılır, değil mi? Ve böylece çok sayıda insan bu şekilde 
isterse, "
-"bu şekilde yapılacaktır. Bu şekilde, herkes, gitmek istediği yönde 
basitçe "
-"adımlar atarak sosyal karara katkıda bulunur. "
+"büyük bir seçim yapıp şunu demiyoruz: &ldquo;Herkes, bu işin nasıl "
+"yapılmasını istiyorsa ona göre oy versin.&rdquo; <span>[Dinleyiciler 
güler]</"
+"span> Bunun yerine, temel olarak şunu diyoruz: özelliğin o şekilde "
+"gerçekleştirilmesini isteyenler, o şekilde yapsın. Ve söz konusu 
özelliği "
+"söz konusu şekilde gerçekleştirmek için çalışmak isterseniz, öyle "
+"yaparsınız. Ve bir şekilde veya diğer şekilde yapılır, değil mi? Ve 
böylece "
+"çok sayıda insan bu şekilde isterse, bu şekilde yapılacaktır. Bu 
şekilde, "
+"herkes, gitmek istediği yönde basitçe adımlar atarak toplumsal karara "
+"katkıda bulunur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3828,7 +2911,7 @@
 "kullanıcı üzerinde bir şeyler dayattıkları, kullanıcıyı 
kilitledikleri "
 "içindir. Ve özel mülk yazılım geliştiricilerinin zaman zaman dosya "
 "biçimlerinde değişiklikler yaptıklarını görürsünüz, bunun tek 
nedeni, "
-"insanların en yeni sürümü satın almalarını sağlamaktır. "
+"insanların en yeni sürümü satın almalarını sağlamaktır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3868,7 +2951,7 @@
 "Böylece, özgür yazılımın birçok işi nasıl etkilediğini anlattım. 
Ancak, "
 "yazılım işi olan bu özel dar alanı nasıl etkilemektedir? Evet, bu 
sorunun "
 "cevabı, çoğunlukla hemen hemen hiç etkilemediğidir. Ve bana 
anlatılanlardan, "
-"bunun nedeni, yazılım endüstrisinin % 90’ının özel yazılımın 
gelişimine "
+"bunun nedeni, yazılım endüstrisinin % 90'ının özel yazılımın 
gelişimine "
 "ayrılmasıdır, başka bir deyişle, yayınlanmayan yazılıma 
ayrılmasıdır. Özel "
 "yazılım için, bu husus ya da özgür ya da özel mülk olma hususu 
gündeme "
 "gelmez. Gördüğünüz gibi, buradaki husus, siz kullanıcıların 
yazılımı "
@@ -3880,19 +2963,6 @@
 "program özgür yazılımdır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And the issue doesn't really arise for software that goes in a watch or a "
-#| "microwave oven or an automobile ignition system.  Because those are "
-#| "places where you don't download software to install.  It's not a real "
-#| "computer, as far as the user is concerned.  And so, it doesn't raise "
-#| "these issues enough for them to be ethically important.  So, for the most "
-#| "part, the software industry will go along, just as it's been going.  And "
-#| "the interesting thing is that since such a large fraction of the jobs are "
-#| "in that part of the industry, even if there were no possibilities for "
-#| "free software business, the developers of free software could all get day "
-#| "jobs writing custom software.  <i>[Laughter]</i> There's so many; the "
-#| "ratio is so big."
 msgid ""
 "And the issue doesn't really arise for software that goes in a watch or a "
 "microwave oven or an automobile ignition system.  Because those are places "
@@ -3914,7 +2984,8 @@
 "ki, bu gibi büyük bir iş oranı endüstrinin ilgili kısmında olduğu 
için, "
 "özgür yazılım işi için hiçbir olasılık olmasa bile, özgür 
yazılım "
 "geliştiricileri, özel yazılım yazmak için günlük işler alabilirler. "
-"[Dinleyiciler güler] Bunlardan çok fazla vardır; oran çok büyüktür."
+"<span>[Dinleyiciler güler]</span> Bunlardan çok fazla vardır; oran çok "
+"büyüktür."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -3932,20 +3003,6 @@
 "vardır ve onların geliştirdiği özgür yazılım önemli ölçüdedir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Now, how do free software businesses work? Well, some of them sell "
-#| "copies.  You know, you're free to copy it but they can still sell "
-#| "thousands of copies a month.  And others sell support and various kinds "
-#| "of services.  I, personally, for the second half of the '80's, I sold "
-#| "free software support services.  Basically I said, for $200 an hour, I'll "
-#| "change whatever you want me to change in GNU software that I'd written.  "
-#| "And, yes, it was a stiff rate, but if it was a program that I was the "
-#| "author of, people would figure that I might get the job done in a lot "
-#| "fewer hours.  <i>[Laughter]</i> And I made a living that way.  In fact, "
-#| "I'd made more than I'd ever made before.  I also taught classes.  And I "
-#| "kept doing that until 1990, when I got a big prize and I didn't have to "
-#| "do it any more."
 msgid ""
 "Now, how do free software businesses work? Well, some of them sell copies.  "
 "You know, you're free to copy it but they can still sell thousands of copies "
@@ -3962,15 +3019,16 @@
 "Şimdi, şu soruyu sorarız: özgür yazılım iş dünyası nasıl 
çalışmaktadır? "
 "Bazıları kopyaları satmaktadır. Kopyalamakta özgürsünüzdür ancak 
yine de "
 "ayda binlerce kopya satabilirler. Ve diğerleri, destek ve çeşitli hizmet "
-"tiplerini satmaktadır. Kişisel olarak ben, 1980’lerin ikinci yarısı 
boyunca, "
+"tiplerini satmaktadır. Kişisel olarak ben, 1980'lerin ikinci yarısı 
boyunca, "
 "özgür yazılım destek hizmetleri sattım. Temel olarak saatte $200 için, "
 "yazmış olduğum GNU yazılımında değiştirmemi istediğiniz her şeyi "
 "değiştiririm dedim. Evet, bu, ciddi bir ücrettir ancak bu, benim 
geliştirmiş "
 "olduğum bir programdı ve çok daha kısa bir sürede aynı işi "
-"gerçekleştirebileceğimi insanlar anladı. [Dinleyiciler güler] Ve bu 
şekilde "
-"ekmeğimi kazandım. Aslında, daha önce yaptığımdan daha fazlasını 
yaptım. "
-"Ayrıca dersler de verdim. Ve 1990 yılına kadar bunu yapmayı sürdürdüm. 
1990 "
-"yılında büyük bir ödül kazandım ve bunu yapmayı bıraktım."
+"gerçekleştirebileceğimi insanlar anladı. <span>[Dinleyiciler 
güler]</span> "
+"Ve bu şekilde ekmeğimi kazandım. Aslında, daha önce yaptığımdan daha "
+"fazlasını yaptım. Ayrıca dersler de verdim. Ve 1990 yılına kadar bunu "
+"yapmayı sürdürdüm. 1990 yılında büyük bir ödül kazandım ve bunu 
yapmayı "
+"bıraktım."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4029,7 +3087,7 @@
 "insanlara kod yazdırabilirsiniz. Ancak az sayıda insanla çok iş "
 "başarabilirsiniz. Aslında, özgür yazılımı geliştiren süreçin çok 
etkin "
 "olması, dünyanın özgür yazılıma geçmesi için önemli nedenlerden 
biridir. Ve "
-"bu, ayrıca Microsoft’un söylediğini yalanlar, Microsoft, GNU GPL’nin 
kötü "
+"bu, ayrıca Microsoft'un söylediğini yalanlar, Microsoft, GNU GPL'nin 
kötü "
 "olduğunu söyler çünkü özgür olmayan yazılımı geliştirmek için 
anapara "
 "toplamak, özgür yazılımımızı alıp bizimle paylaşmayacakları 
programlara "
 "kodumuzu koymak onlar için zorlaşır. Temel olarak, bu şekilde anaparayı "
@@ -4051,21 +3109,17 @@
 "yapamayacağımızı söylemekteydiler. Şimdi bunu ve ilâve olarak önemli 
bir "
 "oranı daha gerçekleştirdik. Ve söyleyebilirim ki, dünyanın tüm genel 
amaçlı "
 "olarak yayınlanan yazılımını geliştirmemize az kaldı. Ve bunu, "
-"kullanıcılardan % 90’ından fazlasının henüz bizim özgür 
yazılımımızı "
+"kullanıcılardan % 90'ından fazlasının henüz bizim özgür 
yazılımımızı "
 "kullanmadığı bir dünyada başardık. Bu, dünyadaki tüm Web 
sunucularının "
 "yarısından fazlasının Web sunucusu olarak Apache ile GNU/Linux üzerinde "
 "çalıştığı bir dünyada gerçekleşmiştir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>QUESTION</strong>: <i>[Inaudible]</i> &hellip; What did you say "
-#| "before, Linux?"
 msgid ""
 "<strong>QUESTION</strong>: <span>[Inaudible]</span> &hellip; What did you "
 "say before, Linux?"
 msgstr ""
-"<strong>SORU</strong>:[Duyulamıyor] &hellip; Daha önce ne dediniz, Linux 
mı?"
+"<strong>SORU</strong>:[Duyulamıyor] &hellip; Daha önce ne dediniz, Linux 
mu?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid "<strong>STALLMAN</strong>: I said GNU/Linux."
@@ -4096,7 +3150,7 @@
 "us that order of magnitude.  So at this point, I am pretty confident that we "
 "<em>can</em> do the job."
 msgstr ""
-"Genel olarak, iş dünyasında, birçok kullanıcı GNU/Linux’ı 
kullanmamaktadır. "
+"Genel olarak, iş dünyasında, birçok kullanıcı GNU/Linux'ı 
kullanmamaktadır. "
 "Birçok ev kullanıcısı henüz bizim sistemimizi kullanmamaktadır. Ev "
 "kullanıcıları da sistemimizi kullanmaya başladığında, özgür 
yazılım için 10 "
 "kat daha fazla gönüllü ve 10 kat daha fazla müşteri sağlayacağız. Ve 
bu bizi "
@@ -4113,11 +3167,11 @@
 "software, and take the rest as profit."
 msgstr ""
 "Ve bu önemlidir çünkü Microsoft bizim çaresiz hissetmemizi istemektedir. 
"
-"Şöyle derler: “Çalıştırılacak yazılıma sahip olmanızın tek yolu, 
yeniliğe "
-"sahip olmanızın tek yolu, gücü bize vermenizle sağlanabilir. Biz 
baskınız. "
-"Çalıştırdığınız programla ne yapabileceğinizi kontrol edelim, 
böylece sizden "
-"çok para alabiliriz ve bu paranın belirli bir oranını yazılım 
geliştirmek "
-"için kullanıp geri kalanını kâr yaparız.”"
+"Şöyle derler: &ldquo;Çalıştırılacak yazılıma sahip olmanızın tek 
yolu, "
+"yeniliğe sahip olmanızın tek yolu, gücü bize vermenizle sağlanabilir. 
Size "
+"egemen olmamıza izin verin. Çalıştırdığınız programla ne 
yapabileceğinizi "
+"kontrol edelim, böylece sizden çok para alabiliriz ve bu paranın belirli 
bir "
+"oranını yazılım geliştirmek için kullanıp geri kalanını kâr 
yaparız."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4136,7 +3190,7 @@
 "narrow thinking.  Their assumption is that it is ridiculous to imagine that "
 "anybody ever might make a sacrifice for the sake of freedom."
 msgstr ""
-"Microsoft’un, yalnızca Microsoft olmamakla beraber özgür yazılımı "
+"Microsoft'un, yalnızca Microsoft olmamakla beraber özgür yazılımı "
 "desteklemeyen insanların genelde benimsediği değer sistemi, kısa vadeli "
 "kârdır: Bu sene ne kadar para kazanacağım? Bugün ne kadar iş 
yaptırabilirim? "
 "Kısa vadeli düşünme ve dar düşünme. Onların varsayımına göre, 
birilerinin "
@@ -4154,19 +3208,15 @@
 "hakkında birçok insan konuşma yapıyordu. Bu insanların bazıları 
büyük "
 "fedakarlıklar yapmışlardı. Ülkemizde herkesin duyduğu özgürlük 
çeşitleri "
 "için yaşamlarını bile feda etmişlerdi. (En azından bazı durumlarda; 
tahmin "
-"ederim ki, Vietnam’daki savaşı burada görmezden gelmeliyiz.)"
+"ederim ki, Vietnam'daki savaşı burada görmezden gelmeliyiz.)"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<i>[Editor's note: The day before was &ldquo;Memorial Day&rdquo; in the "
-#| "USA.  Memorial Day is a day where war heros are commemorated.]</i>"
 msgid ""
 "<span>[Editor's note: The day before was &ldquo;Memorial Day&rdquo; in the "
 "USA.  Memorial Day is a day where war heros are commemorated.]</span>"
 msgstr ""
-"<i>[Editörün notu: Önceki gün, Yurt Şehitleri anma günüydü, 
kahramanların "
-"anıldığı bir ABD tatil günüydü.]</i>"
+"<span>[Editörün notu: Önceki gün, ABD'de &ldquo;Anma Günü&rdquo;ydü. 
Anma "
+"Günü savaş kahramanlarının anıldığı bir tatil günüdür.]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4201,17 +3251,6 @@
 msgstr "Böylece, bu noktada, anlatacaklarım sona erdi."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "I'd like to mention that there's a new approach to free software business "
-#| "being proposed by Tony Stanco, which he calls &ldquo;Free "
-#| "Developers&rdquo;, which involves a certain business structure which "
-#| "hopes eventually to pay out a certain share of the profits to every, to "
-#| "all the authors of the free software who've joined the organization.  And "
-#| "they're looking at the prospects of getting me some rather large "
-#| "government software development contracts in India now, because they're "
-#| "going to be using free software as the basis, having tremendous cost "
-#| "savings that way."
 msgid ""
 "I'd like to mention that there's a new approach to free software business "
 "being proposed by Tony Stanco, which he calls &ldquo;Free Developers,&rdquo; "
@@ -4223,13 +3262,13 @@
 "the basis, having tremendous cost savings that way."
 msgstr ""
 "Tony Stanco tarafından önerilen özgür yazılım işine ilişkin yeni bir "
-"yaklaşımın olduğunu ifade etmek isterim, bu yaklaşım “Özgür 
Geliştiriciler” "
-"olarak adlandırılmaktadır ve organizasyona katılan tüm yazılım "
-"geliştiricilere kârdan belirli bir oranın verilmesini uman belirli bir iş 
"
-"yapısını içermektedir. Ve halen Hindistan’da bazı büyük hükümet 
yazılım "
-"geliştirme sözleşmelerinin gerçekleştirilmesini ummaktadırlar çünkü 
taban "
-"olarak özgür yazılımı kullanıyor olacaklardır, bu şekilde büyük 
maliyet "
-"tasarrufu sağlamayı planlamaktadırlar."
+"yaklaşımın olduğunu ifade etmek isterim, bu yaklaşım &ldquo;Özgür "
+"Geliştiriciler&rdquo; olarak adlandırılmaktadır ve organizasyona katılan 
tüm "
+"yazılım geliştiricilere kârdan belirli bir oranın verilmesini uman 
belirli "
+"bir iş yapısını içermektedir. Ve halen Hindistan'da bazı büyük 
hükümet "
+"yazılım geliştirme sözleşmelerinin gerçekleştirilmesini ummaktadırlar 
çünkü "
+"taban olarak özgür yazılımı kullanıyor olacaklardır, bu şekilde 
büyük "
+"maliyet tasarrufu sağlamayı planlamaktadırlar."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid "And so now I guess that I should ask for questions."
@@ -4267,7 +3306,7 @@
 "şekilde bağlamayı planlamaktadırlar. Böylece bu hizmeti kullanmak için, 
bu "
 "Microsoft programını kullanıyor olmanız gereklidir, bu da, bu hizmeti ve 
bu "
 "Microsoft programını kullanmanız gerektiği anlamına gelecektir … 
böylece "
-"tümü birbiriyle ilişkilidir. Planları budur. "
+"tümü birbiriyle ilişkilidir. Planları budur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4283,28 +3322,22 @@
 "Şimdi, ilginç olan şey, bu hizmetlerin satılmasının özgür yazılım 
ya da "
 "özgür olmayan yazılım etik hususunu gündeme getirmemesidir. Onlar için, 
net "
 "üzerinden bu hizmetleri satan bu gibi işyerlerinin olması çok iyi 
olabilir. "
-"Ancak, Microsoft’un planladığı, yazılım ve hizmetler üzerinde daha 
bile "
+"Ancak, Microsoft'un planladığı, yazılım ve hizmetler üzerinde daha bile 
"
 "büyük bir tekel, daha bile büyük bir kilit elde etmek için onları "
 "kullanmaktır ve bu, yakın zamanda bir makalede açıklanmıştır. Diğer "
 "insanlar, bunun, neti Microsoft Firma Kasabasına dönüştürdüğünü 
söylemiştir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "And this is relevant because, you know, the trial court in the Microsoft "
-#| "antitrust trial recommended breaking up the company, Microsoft.  But in a "
-#| "way, that makes no sense &mdash; it wouldn't do any good at all &mdash; "
-#| "into the operating part and the applications part."
 msgid ""
 "And this is relevant because, you know, the trial court in the Microsoft "
 "antitrust trial recommended breaking up the company, Microsoft.  But in a "
 "way, that makes no sense&mdash;it wouldn't do any good at all&mdash;into the "
 "operating part and the applications part."
 msgstr ""
-"Ve bu bağlantılıdır çünkü Microsoft anti güven mahkemesindeki asliye "
-"mahkemesi Microsoft’un – anlamsız bir şekilde, hiçbir işe yaramayacak 
"
-"biçimde – işletim sistemi kısmına ve uygulama kısmına bölünmesini "
-"önermiştir. "
+"Ve bu bağlantılıdır çünkü Microsoft tröst karşıtı davasındaki 
mahkeme "
+"Microsoft'un bölünmesini istedi. Anlamsız bir şekilde, hiçbir işe "
+"yaramayacak biçimde, işletim sistemi kısmına ve uygulama kısmına 
bölünmesi "
+"şeklinde."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4316,12 +3349,12 @@
 "that's OK.  That's a totally different issue."
 msgstr ""
 "Ancak o makaleyi gördükten sonra, şimdi yalnızca emsallerine uygun bir "
-"şekilde birbirleriyle başa çıkmalarını gerektirmek için Microsoft’un 
"
+"şekilde birbirleriyle başa çıkmalarını gerektirmek için Microsoft'un "
 "hizmetler kısmına ve yazılım kısmına bölünmesinin yararlı ve etkin 
bir "
 "yolunu görmekteyim, hizmetler ara yüzlerini yayınlamalıdır, böylece "
 "hizmetlerle konuşabilmek için herkes bir istemci yazabilir ve tahmin "
 "ediyorum ki, hizmeti almak için ödeme yapmaları gereklidir. Evet, bu "
-"tamamdır. Bu, tamamen farklı bir konudur. "
+"tamamdır. Bu, tamamen farklı bir konudur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4340,18 +3373,6 @@
 "kullanacaksınız, bu bizim için önemli değildir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Because, after all, although Microsoft is the proprietary software "
-#| "company that has subjugated the most people &mdash; the others have "
-#| "subjugated fewer people, it's not for want of trying.  <i>[Laughter]</i> "
-#| "They just haven't succeeded in subjugating as many people.  So, the "
-#| "problem is not Microsoft and only Microsoft.  Microsoft is just the "
-#| "biggest example of the problem we're trying to solve, which is "
-#| "proprietary software taking away users' freedom to cooperate and form an "
-#| "ethical society.  So we shouldn't focus too much on Microsoft, you know, "
-#| "even though they did give me the opportunity for this platform. That "
-#| "doesn't make them all-important.  They're not the be-all and end-all."
 msgid ""
 "Because, after all, although Microsoft is the proprietary software company "
 "that has subjugated the most people&mdash;the others have subjugated fewer "
@@ -4364,16 +3385,16 @@
 "opportunity for this platform. That doesn't make them all-important.  "
 "They're not the be-all and end-all."
 msgstr ""
-"Çünkü ne de olsa, Microsoft’un birçok insana boyun eğdiren özel mülk 
yazılım "
-"firması olmasına rağmen – diğerleri daha az insana boyun eğdirmiştir, 
bu, "
-"uğraşma isteğinden kaynaklanmamaktadır; [dinleyiciler güler] o kadar 
çok "
-"sayıda insana boyun eğdirmeyi başaramamışlardır. Bu nedenle, problem "
-"yalnızca ve yalnızca Microsoft değildir. Microsoft, çözmeye 
çalıştığımız "
-"problemin yalnızca en büyük örneğidir, işbirliği yapmak ve etik bir 
toplum "
-"oluşturmak için kullanıcıların özgürlüğünü alan özel mülk 
yazılımdır. Bu "
-"nedenle, bu platform için bana imkân vermiş olsalar bile, Microsoft 
üzerine "
-"çok fazla odaklanmamalıyız. Bu, onları çok önemli yapmaz. Bu, hepsi ve "
-"hepsinin sonu değildir."
+"Çünkü ne de olsa, Microsoft'un birçok insana boyun eğdiren özel mülk 
yazılım "
+"firması olmasına rağmen, diğerleri daha az insana boyun eğdirmiştir, 
bu, "
+"uğraşma isteğinden kaynaklanmamaktadır; <span>[Dinleyiciler 
güler]</span> o "
+"kadar çok sayıda insana boyun eğdirmeyi başaramamışlardır. Bu nedenle, 
"
+"problem yalnızca ve yalnızca Microsoft değildir. Microsoft, çözmeye "
+"çalıştığımız problemin yalnızca en büyük örneğidir, işbirliği 
yapmak ve etik "
+"bir toplum oluşturmak için kullanıcıların özgürlüğünü alan özel 
mülk "
+"yazılımdır. Bu nedenle, bu platform için bana imkân vermiş olsalar 
bile, "
+"Microsoft üzerine çok fazla odaklanmamalıyız. Bu, onları çok önemli 
yapmaz. "
+"Bu, hepsi ve hepsinin sonu değildir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4404,9 +3425,9 @@
 "<strong>STALLMAN</strong>: Burada etik bir husus görmüyorum. Ancak, "
 "gerçekte, bilgisayar üreten firmalar, bazen GNU/Linux sistemini bilgisayara 
"
 "taşımaktadır. HP açık bir şekilde bunu yakın bir zamanda yapmıştır. 
Ve "
-"Windows’un bir portu için ödeme yapma konusunda canlarını 
sıkmamışlardı, "
+"Windows'un bir portu için ödeme yapma konusunda canlarını 
sıkmamışlardı, "
 "çünkü bu, çok fazla maliyete sahip olacaktı. Ancak zannediyorum ki GNU/"
-"Linux’ın desteklenmesi birkaç ay boyunca beş mühendisin 
çalışmasını "
+"Linux'ın desteklenmesi birkaç ay boyunca beş mühendisin çalışmasını "
 "gerektirecekti. Bu, kolayca yapılabilir bir şeydi."
 
 #. type: Content of: <div><p>
@@ -4417,7 +3438,7 @@
 "didn't compile on that version of the system, and sends it to you, you "
 "should put it in.  But I don't see that as an ethical issue."
 msgstr ""
-"Şimdi tabi ki, insanların <code>autoconf</code>’u kullanmasını 
öneriyorum, "
+"Şimdi tabi ki, insanların <code>autoconf</code>'u kullanmasını 
öneriyorum, "
 "autoconf, programlarınızı taşınabilir hale getirmeyi kolaylaştıran bir 
GNU "
 "paketidir. Bunu yapmaları için onları yüreklendiriyorum. Ya da sistemin 
söz "
 "konusu sürümünde derlenmeyen bir hatayı başka birileri giderdiğinde ve 
size "
@@ -4431,21 +3452,18 @@
 "that &ldquo;patents are a totally different issue.  I have no comments on "
 "that.&rdquo;"
 msgstr ""
-"<strong>SORU</strong>: İki yorum. Birisi: Yakın zamanda, MIT’de 
konuştunuz. "
+"<strong>SORU</strong>: İki yorum. Birisi: Yakın zamanda, MIT'de 
konuştunuz. "
 "Kopyasını okudum. Ve birileri, patentler hakkında bir şeyler sordu ve siz 
"
-"dediniz ki “patentler tamamen farklı bir konudur. Bu konuda yorumum 
yok.”"
+"dediniz ki &ldquo;patentler tamamen farklı bir konudur. Bu konuda yorumum "
+"yok.&rdquo;"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: Right.  I actually have a lot to say about "
-#| "patents, but it takes an hour.  <i>[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Right.  I actually have a lot to say about "
 "patents, but it takes an hour.  <span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Doğru. Patentler hakkında aslında söyleyecek 
çok "
-"şeyim var ama bu, bir saati bulur. [Dinleyiciler güler]"
+"şeyim var ama bu, bir saati bulur. <span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4465,7 +3483,7 @@
 "özellik olarak adlandırmalarının bir nedeni vardır. Ve böylece, bu 
şeyler "
 "hakkındaki yaygın olan şey, aynı hususlar etrafında dolaşmaları 
değildir "
 "ancak söz konusu motivasyon, gerçekten de genel hizmet hususu değildir ama 
"
-"özel çıkarları için firmaların tekel sağlama motivasyonudur. "
+"özel çıkarları için firmaların tekel sağlama motivasyonudur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4488,7 +3506,7 @@
 "insanların, telif hakkı hususları ya da patent hususları hakkında 
dikkatli "
 "bir şekilde düşünmesini istememeleridir. Telif hakkı kanunu ve patent 
kanunu "
 "tamamen farklı olduğu için, yazılım telif haklarının ve yazılım "
-"patentlerinin etkileri tamamen farklıdır. "
+"patentlerinin etkileri tamamen farklıdır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4515,7 +3533,7 @@
 "farklıdır. Bu nedenle, lütfen, açık bir şekilde düşünmeyi 
cesaretlendirmek "
 "için, telif hakkını ve patentleri tartışın. Ancak fikri mülkiyeti "
 "tartışmayın. fikri mülkiyet hakkında bir fikrim yoktur. Telif hakları, "
-"patentler ve yazılım hakkında düşüncelerim vardır. "
+"patentler ve yazılım hakkında düşüncelerim vardır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4527,8 +3545,8 @@
 "<strong>SORU</strong>: Başlangıçta fonksiyonel bir dilin, yemek tarifleri "
 "gibi, bilgisayar programları olduğunu ifade ettiniz. Ancak yemek "
 "tariflerinden bilgisayar programlarına ve İngilizce dilinden bilgisayar "
-"programlarına büyük bir geçiş vardır – “fonksiyonel dil”in 
tanımı çok "
-"geniştir. DVD konusunda bu, neden olan problemi oluşturmaktadır. "
+"programlarına büyük bir geçiş vardır – &ldquo;fonksiyonel 
dil&rdquo;in "
+"tanımı çok geniştir. DVD konusunda bu, neden olan problemi 
oluşturmaktadır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4575,7 +3593,7 @@
 "insanları eğlendirecek ya da estetik olacak ya da belirli bir insanın "
 "görüşlerini ifade edecek olan şeyler, biliyorsunuz – belki de "
 "değiştirilmemelidir. Ve bu belki de onların tüm ticari dağıtımını 
kapsayan "
-"telif hakkına sahip olunmasının tamam olduğu anlamına gelmektedir. "
+"telif hakkına sahip olunmasının tamam olduğu anlamına gelmektedir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4620,10 +3638,6 @@
 "derece döndü."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>QUESTION</strong>: So you can have the same thing &mdash; but "
-#| "like in making music from other music?"
 msgid ""
 "<strong>QUESTION</strong>: So you can have the same thing&mdash;but like in "
 "making music from other music?"
@@ -4677,7 +3691,7 @@
 "<strong>STALLMAN</strong>: Bu olmamalıdır. Hükümet, vatandaşlardan 
herhangi "
 "bir şekilde ya da herhangi bir yönde kendisiyle haberleşmeleri için ya da 
"
 "kendisine erişmeleri için özgür olmayan bir programın kullanılmasını 
hiçbir "
-"zaman istememelidir. "
+"zaman istememelidir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4685,13 +3699,12 @@
 "user&hellip;"
 msgstr ""
 "<strong>SORU</strong>: Şimdi söyleyeceğim şeyi yani GNU/Linux 
kullanıcısı "
-"olmuştum."
+"olmuştum&hellip;"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid "<strong>STALLMAN</strong>: Thank you.  <i>[Laughter]</i>"
 msgid "<strong>STALLMAN</strong>: Thank you.  <span>[Laughter]</span>"
-msgstr "<strong>STALLMAN</strong>: Teşekkürler.  <i>[dinleyiciler 
güler]</i>"
+msgstr ""
+"<strong>STALLMAN</strong>: Teşekkürler.  <span>[dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4700,8 +3713,8 @@
 "think, to all of us, is browsing the web."
 msgstr ""
 "<strong>SORU</strong>: &hellip;son dört yıldır. Benim için problemli ve "
-"hepimiz için önemli olan şeylerden biri de zannediyorum ki Web’e göz "
-"atmaktır. "
+"hepimiz için önemli olan şeylerden biri de zannediyorum ki Web'e göz "
+"atmaktır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid "<strong>STALLMAN</strong>: Yes."
@@ -4714,8 +3727,8 @@
 "tool for that, Netscape&hellip;"
 msgstr ""
 "<strong>SORU</strong>: GNU/Linux sisteminin kullanılmasındaki zayıf "
-"noktalardan bir tanesi Web’de tarama yapılmasıdır çünkü bu konudaki 
yaygın "
-"araç Netscape’tir…"
+"noktalardan bir tanesi Web'de tarama yapılmasıdır çünkü bu konudaki 
yaygın "
+"araç Netscape'tir&hellip;"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid "<strong>STALLMAN</strong>: &hellip;is not free software."
@@ -4735,24 +3748,18 @@
 "of course, you can not install Netscape Navigator."
 msgstr ""
 "Bu soruyu yanıtlayayım. Daha fazlasını elde etme adına ana noktaya 
varayım. "
-"Evet. İnsanların GNU/Linux sistemlerinde Netscape Navigatör’ü kullanma "
+"Evet. İnsanların GNU/Linux sistemlerinde Netscape Navigatör'ü kullanma "
 "eğilimlerinde büyük bir artış vardır. Gerçekte, ticari olarak 
paketlenmiş "
 "tüm sistemlerde Netscape Navigatör otomatik olarak vardır. Böylece bu, "
 "ironik bir durumdur: özgür bir işletim sistemi geliştirmek için çok 
çalıştık "
-"ve şimdi mağazaya gittiğinizde, orada GNU/Linux’ın sürümlerini "
+"ve şimdi mağazaya gittiğinizde, orada GNU/Linux'ın sürümlerini "
 "bulabilirsiniz, çoğu Linux olarak adlandırılmaktadır ve özgür 
değildirler. "
 "Neyse, bazıları özgürdür aslında. Ancak Netscape Navigatör ve belki de 
başka "
 "özgür olmayan programlar da var olabilir. Bu nedenle, gerçekte ne "
 "yaptığınızı bilmiyorsanız, özgür bir sistemin bulunması çok zordur. 
Ya da "
-"tabi ki, Netscape Navigatörü kuramazsınız. "
+"tabi ki, Netscape Navigatörü kuramazsınız."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Now, in fact, there have been free web browsers for many years.  There is "
-#| "a free web browser that I used to use called Lynx.  It's a free web "
-#| "browser that is non-graphical; it's text-only.  This has a tremendous "
-#| "advantage, in you don't see the ads.  <i>[Laughter] [Applause]</i>"
 msgid ""
 "Now, in fact, there have been free web browsers for many years.  There is a "
 "free web browser that I used to use called Lynx.  It's a free web browser "
@@ -4762,8 +3769,8 @@
 "Şimdi, gerçekte, yıllardır özgür Web tarayıcıları mevcuttur. Lynx 
olarak "
 "adlandırılan ve eskiden kullandığım özgür bir Web tarayıcısı 
vardır: "
 "Grafiksel olmayan özgür bir Web tarayıcısıdır; yalnızca metinden 
ibarettir. "
-"Bunun büyük bir avantajı vardır, bunda reklamları görmezsiniz. 
[Dinleyiciler "
-"güler] [Alkış]"
+"Bunun büyük bir avantajı vardır, bunda reklamları görmezsiniz. "
+"<span>[Dinleyiciler güler] [Alkış]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4772,7 +3779,7 @@
 msgstr ""
 "Ama her neyse, Mozilla olarak adlandırılan ve kullanabileceğiniz noktaya "
 "ulaşan özgür bir grafik arayüzlü proje vardır. Ve ben onu arada sırada 
"
-"kullanıyorum. "
+"kullanıyorum."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid "<strong>QUESTION</strong>: Konqueror 2.01 has been very good."
@@ -4798,16 +3805,11 @@
 "hissediyorsunuz? &hellip;"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<i>[Recording switches tapes; end of question and start of answer is "
-#| "missing]</i>"
 msgid ""
 "<span>[Recording switches tapes; end of question and start of answer is "
 "missing]</span>"
 msgstr ""
-"[Kayıtlar arasında kaset değiştiriliyor; sorunun sonu ve cevabın başı "
-"eksiktir]"
+"<span>[Kayıt kaset değişimi; sorunun sonu ve yanıtın başı 
eksik]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4817,7 +3819,7 @@
 msgstr ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: &hellip; bir özgürlüğe ve etiğe. Ya da sizin "
 "henüz söylediğiniz gibi, umarım ki, siz firmalar, bizim bu şeyleri 
yapmamıza "
-"izin vermemizin daha kârlı olduğuna karar verirsiniz. "
+"izin vermemizin daha kârlı olduğuna karar verirsiniz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4830,8 +3832,8 @@
 msgstr ""
 "Ancak, söylediğim gibi, çok sayıdaki pratik çalışmada, bir kimsenin "
 "politikasının ne olduğu gerçekten de fark etmemektedir. Bir kimse GNU "
-"projesine yardımcı olmayı teklif ettiğinde, şunu demeyiz: “Bizim "
-"politikalarımızla fikir birliği içinde olmanız gereklidir.” Bir GNU "
+"projesine yardımcı olmayı teklif ettiğinde, şunu demeyiz: &ldquo;Bizim "
+"politikalarımızla fikir birliği içinde olmanız gereklidir.&rdquo; Bir 
GNU "
 "paketinde, sistemi GNU/Linux olarak adlandırmanızın gerekli olduğunu ve "
 "bunları özgür yazılım olarak adlandırmanız gerektiğini söyleriz. GNU 
Projesi "
 "hakkında konuşmadığınızda ne söylediğiniz, size kalmıştır."
@@ -4844,19 +3846,15 @@
 msgstr ""
 "<strong>SORU</strong>: Yeni büyük makinelerini satmak amacıyla hükümet "
 "birimleri için IBM firması bir kampanya başlatmıştır, satış noktası 
olarak "
-"Linux’ı kullanmışlar ve Linux olarak adlandırmışlardır. "
+"Linux'ı kullanmışlar ve Linux olarak adlandırmışlardır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: Yes, of course, it's really the GNU/Linux "
-#| "systems. <i>[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Yes, of course, it's really the GNU/Linux "
 "systems. <span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Evet. Tabi ki, bunlar gerçekten de GNU/Linux "
-"sistemleridir. [Dinleyiciler güler]"
+"sistemleridir. <span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4864,7 +3862,7 @@
 "He doesn't know anything for GNU."
 msgstr ""
 "<strong>SORU</strong>: Bu doğrudur. En üstteki satış elemanına 
söyleyin. GNU "
-"hakkında bir şey bilmiyor. "
+"hakkında bir şey bilmiyor."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid "<strong>STALLMAN</strong>: I have to tell who?"
@@ -4890,25 +3888,9 @@
 "yolunun ne olduğu hususu, bu gibi bir firma için önemli olan temel husus "
 "değildir. Evet, şimdi bazı küçük firmalarda, bir patron olacaktır. Ve 
patron "
 "bu gibi hususlar hakkında düşünmekteyse, bu şekilde bir karara 
varabilir. "
-"Ancak bu çok büyük bir ortaklık değildir. Bu, bir utançtır, ayıptır. 
"
+"Ancak bu çok büyük bir ortaklık değildir. Bu, bir utançtır, ayıptır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "There's another more important and more substantive issue about what IBM "
-#| "is doing.  They're saying that they're putting a billion dollars into "
-#| "&ldquo;Linux&rdquo;.  But perhaps, I should also put quotes around &ldquo;"
-#| "into&rdquo;, as well, because some of that money is paying people to "
-#| "develop free software.  That really is a contribution to our community.  "
-#| "But other parts is paying to pay people to write proprietary software, or "
-#| "port proprietary software to run on top of GNU/Linux, and that is "
-#| "<em>not</em> a contribution to our community.  But IBM is lumping that "
-#| "altogether into this.  Some of it might be advertising, which is partly a "
-#| "contribution, even if it's partly wrong.  So, it's a complicated "
-#| "situation.  Some of what they're doing is contribution and some is not.  "
-#| "And some is sort is somewhat, but not exactly.  And you can't just lump "
-#| "it altogether and think, Wow! Whee! A billion dollars from IBM.  <i>"
-#| "[Laughter]</i> That's oversimplification."
 msgid ""
 "There's another more important and more substantive issue about what IBM is "
 "doing.  They're saying that they're putting a billion dollars into &ldquo;"
@@ -4924,40 +3906,36 @@
 "exactly.  And you can't just lump it altogether and think, Wow! Whee! A "
 "billion dollars from IBM.  <span>[Laughter]</span> That's oversimplification."
 msgstr ""
-"IBM’in yaptığı şey hakkında daha önemli ve daha bağımsız bir husus 
vardır. "
-"“Linux”a bir milyar dolar yatırdıklarını söylüyorlar. Ancak belki 
de "
-"“Linux”a ifadesindeki a’yı da çift tırnak içine almalıyım 
çünkü bu paranın "
-"bir kısmı insanların özgür yazılım geliştirmesi için 
harcanmaktadır. Bu "
-"gerçekten de topluluğumuz için büyük bir katkıdır. Ancak diğer 
kısımları, "
-"insanlara özel mülk yazılım yazmaları ya da özel mülk yazılımı 
GNU/Linux’ın "
-"üstünde çalıştırmak üzere taşımak için ödeme yapmaktadır ve bu, 
topluluğumuz "
-"için bir katkı değildir. Ancak IBM, tümünü bunda toplamaktadır. 
Bunların "
-"bazıları reklam olabilir, bu da kısmen bir katkıdır ancak kısmen de "
-"yanlıştır. Bu nedenle, bu, karmaşık bir durumdur. Yaptıkları 
şeylerden "
-"bazıları katkıdır ve bazıları değildir, ancak bunlar da kesin 
değildir. Ve "
-"hepsini bir araya toplayıp “Vav! IBM’den bir milyar dolar aldım” "
-"diyemezsiniz. [Dinleyiciler güler] Bu, olayların aşırı derecede "
-"basitleştirilmesidir."
+"IBM'in yaptığı şey hakkında daha önemli ve daha bağımsız bir husus 
vardır. "
+"&ldquo;Linux&rdquo;a bir milyar dolar yatırdıklarını söylüyorlar. Ancak 
"
+"belki de &ldquo;Linux&rdquo;a ifadesindeki &ldquo;a&rdquo;'yı da çift 
tırnak "
+"içine almalıyım çünkü bu paranın bir kısmı insanların özgür 
yazılım "
+"geliştirmesi için harcanmaktadır. Bu gerçekten de topluluğumuz için 
büyük "
+"bir katkıdır. Ancak diğer kısımları, insanlara özel mülk yazılım 
yazmaları "
+"ya da özel mülk yazılımı GNU/Linux'ın üstünde çalıştırmak üzere 
taşımak için "
+"ödeme yapmaktadır ve bu, topluluğumuz için bir katkı <em>değildir</em>. 
"
+"Ancak IBM, tümünü bunda toplamaktadır. Bunların bazıları reklam 
olabilir, bu "
+"da kısmen bir katkıdır ancak kısmen de yanlıştır. Bu nedenle, bu, 
karmaşık "
+"bir durumdur. Yaptıkları şeylerden bazıları katkıdır ve bazıları 
değildir, "
+"ancak bunlar da kesin değildir. Ve hepsini bir araya toplayıp &ldquo;Vav! "
+"IBM'den bir milyar dolar aldım&rdquo; diyemezsiniz. <span>[Dinleyiciler "
+"güler]</span> Bu, olayların aşırı derecede basitleştirilmesidir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
 "<strong>QUESTION</strong>: Can you talk a little bit more about the thinking "
 "that went into the General Public License?"
 msgstr ""
-"<strong>SORU</strong>: Genel Kamu Lisansı’na ilişkin düşünceler 
hakkında "
+"<strong>SORU</strong>: Genel Kamu Lisansı'na ilişkin düşünceler 
hakkında "
 "biraz bilgi verebilir misiniz?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: Well, here's the &mdash; I'm sorry, I'm "
-#| "answering his question now. <i>[Laughter]</i>"
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Well, here's the&mdash;I'm sorry, I'm answering "
 "his question now. <span>[Laughter]</span>"
 msgstr ""
-"<strong>STALLMAN</strong>: Şimdi, burada &mdash; özür dilerim, sorusunu "
-"şimdi yanıtlıyorum. <i>[Laughter]</i>"
+"<strong>STALLMAN</strong>: Şimdi, burada, özür dilerim, sorusunu şimdi "
+"yanıtlıyorum. <span>[Dinleyiciler güler]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4968,12 +3946,6 @@
 "musunuz? Yoksa burada mı devam etmek istiyorsunuz?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: Who is here for the press conference? Not a "
-#| "lot of press.  Oh, three &mdash; OK.  Can you afford if we &mdash; if I "
-#| "go on answering everybody's questions for another ten minutes or so? OK.  "
-#| "So, we'll go on answering everybody's questions."
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Who is here for the press conference? Not a lot "
 "of press.  Oh, three&mdash;OK.  Can you afford if we&hellip; if I go on "
@@ -4981,9 +3953,9 @@
 "we'll go on answering everybody's questions."
 msgstr ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: Basın toplantısı için kimler burada? Çok 
fazla "
-"basın yok. Oh, üç - Tamam. Eğer herkesin sorusunu yanıtlamak üzere on 
dakika "
-"gibi bir şey istesek kabul eder misiniz? Tamam. O zaman, herkesin sorusunu "
-"yanıtlamayla devam edelim."
+"basın yok. Oh, üç, Tamam. Eğer herkesin&hellip; sorusunu yanıtlamak 
üzere on "
+"dakika gibi bir şey istesem kabul eder misiniz? Tamam. O zaman, herkesin "
+"sorusunu yanıtlamayla devam edelim."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -4997,8 +3969,8 @@
 "lot of people would use the program, but they wouldn't have freedom.  And "
 "what's the point of that?"
 msgstr ""
-"GNU GPL’ye yol açan düşünceler mi? Bunun bir kısmı, topluluğun 
özgürlüğünü, "
-"X Windows’ta tanımladığım fenomenlere karşı korumak istememdi, bu 
durum "
+"GNU GPL'ye yol açan düşünceler mi? Bunun bir kısmı, topluluğun 
özgürlüğünü, "
+"X Windows'ta tanımladığım fenomenlere karşı korumak istememdi, bu durum 
"
 "diğer programlarda da meydana geldi. Aslında, bu husus hakkında 
düşünürken, "
 "X Windows henüz yayınlanmamıştı. Ancak bu problemin başka özgür 
programlarda "
 "meydana geldiğini görmüştüm. Örneğin, TeX gibi. Kullanıcıların 
tümünün "
@@ -5007,19 +3979,6 @@
 "o insanların özgürlüğü olmayacaktı. Ve bunun ana noktası nedir?"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "But the other issue I was thinking about was, I wanted to give the "
-#| "community a feeling that it was not a doormat, a feeling that it was not "
-#| "prey to any parasite who would wander along.  If you don't use copyleft, "
-#| "you are essentially saying: <i>[speaking meekly]</i> &ldquo;Take my "
-#| "code.  Do what you want.  I don't say no.&rdquo; So, anybody can come "
-#| "along and say: <i>[speaking very firmly]</i> &ldquo;Ah, I want to make a "
-#| "nonfree version of this.  I'll just take it.&rdquo; And, then, of course, "
-#| "they probably make some improvements, those nonfree versions might appeal "
-#| "to users, and replace the free versions.  And then, what have you "
-#| "accomplished? You've only made a donation to some proprietary software "
-#| "project."
 msgid ""
 "But the other issue I was thinking about was, I wanted to give the community "
 "a feeling that it was not a doormat, a feeling that it was not prey to any "
@@ -5034,14 +3993,15 @@
 msgstr ""
 "Ancak düşündüğüm diğer bir husus, topluluğa, bunun bir paspas 
olmadığı "
 "duygusunu vermekti, bu, ortalıkta dolanan herhangi bir parazite av 
olmadığı "
-"duygusuydu. Copyleft’i kullanmıyorsanız, esas olarak şunu diyorsunuzdur: 
"
-"[Uysal bir şekilde konuşarak] “Kodumu al. Ne istersen yap. Hayır 
demem.” "
-"Böylece herhangi biri gelip şunu diyebilir: [kesinkes konuşarak] “A, 
bunun "
-"özgür olmayan bir sürümünü yapmak istiyorum. O zaman bunu 
alacağım.” Ve daha "
-"sonra, tabi ki, muhtemelen bazı geliştirmeler eklediler, bu özgür olmayan 
"
-"sürümler kullanıcılara çekici geldi ve özgür sürümlerin yerini 
aldı. Ve o "
-"zaman, neyi başarmış oldunuz? Yalnızca bir özel mülk yazılım 
projesine "
-"katkıda bulunmuş oldunuz. "
+"duygusuydu. Copyleft'i kullanmıyorsanız, esas olarak şunu diyorsunuzdur: "
+"<span>[Uysal bir şekilde konuşarak]</span> &ldquo;Kodumu al. Ne istersen "
+"yap. Hayır demem.&rdquo; Böylece herhangi biri gelip şunu diyebilir: "
+"<span>[kesinkes konuşarak]</span> &ldquo;A, bunun özgür olmayan bir 
sürümünü "
+"yapmak istiyorum. O zaman bunu alacağım.&rdquo; Ve daha sonra, tabi ki, "
+"muhtemelen bazı geliştirmeler eklediler, bu özgür olmayan sürümler "
+"kullanıcılara çekici geldi ve özgür sürümlerin yerini aldı. Ve o 
zaman, neyi "
+"başarmış oldunuz? Yalnızca bir özel mülk yazılım projesine katkıda 
bulunmuş "
+"oldunuz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -5059,7 +4019,7 @@
 "Ve insanlar bu durumun meydana geldiğini gördüğünde, benim yaptığım 
şeyi "
 "diğer insanların aldığını gördüklerinde ve insanlar hiçbir zaman 
geri "
 "vermediğinde, bu, moral bozucu bir durum olabilir. Ve bu yalnızca "
-"spekülasyon değildir. Bunun gerçekleştiğini gördüm. Bu, 1970’lerde 
üyesi "
+"spekülasyon değildir. Bunun gerçekleştiğini gördüm. Bu, 1970'lerde 
üyesi "
 "olduğum eski topluluğu bozmak için meydana gelen şeyin bir parçasıdır. 
Bazı "
 "insanlar işbirliğinden uzaklaşmaya başladı. Ve biz de bu şekilde kâr "
 "yaptıklarını varsaydık. Kesinlikle kâr yaptıklarını düşünüyor 
gibi "
@@ -5095,7 +4055,7 @@
 msgstr ""
 "Bu nedenle, gerçekte, insanların bizim çalışmalarımızdan 
faydalanmasının ve "
 "herhangi bir yazılım yazmak zorunda olmamanız gibi bir katkısının "
-"olmamasının hâlâ birçok yolu vardır. Birçok insan GNU/Linux’ı 
kullanmakta ve "
+"olmamasının hâlâ birçok yolu vardır. Birçok insan GNU/Linux'ı 
kullanmakta ve "
 "hiçbir yazılım yazmamaktadır. Bizim için bir şeyler yapmanız gibi bir 
şart "
 "yoktur. Ancak belirli bir şey yaparsanız, buna katkıda bulunmanız 
gerekir. "
 "Bu nedenle, bu, bizim topluluğumuzun bir paspas olmadığı anlamına "
@@ -5124,7 +4084,7 @@
 "<strong>QUESTION</strong>: Then, that would make all future copies then be "
 "GPL'ed."
 msgstr ""
-"<strong>SORU</strong>: O zaman bu, gelecekteki tüm kopyaların 
GPL’lenmesine "
+"<strong>SORU</strong>: O zaman bu, gelecekteki tüm kopyaların GPL'lenmesine 
"
 "neden olacaktır."
 
 #. type: Content of: <div><p>
@@ -5160,9 +4120,9 @@
 "treatment of them.  And, they <em>are</em> a part of our community, "
 "contributing to our community."
 msgstr ""
-"<strong>STALLMAN</strong>: İsteseydik, X Windows’u alıp GPL kapsamlı bir 
"
-"kopya hazırlayıp bunda değişiklikler yapabilirdik. Ancak X Window’un, "
-"GPL’lenmesi yerine geliştirilmesi üzerinde çalışan çok daha büyük 
bir grup "
+"<strong>STALLMAN</strong>: İsteseydik, X Windows'u alıp GPL kapsamlı bir "
+"kopya hazırlayıp bunda değişiklikler yapabilirdik. Ancak X Window'un, "
+"GPL'lenmesi yerine geliştirilmesi üzerinde çalışan çok daha büyük bir 
grup "
 "vardır. Bu nedenle, bunu yaparsak, onlardan bir şeyler eşelemiş olurduk. 
Ve "
 "bu, iyi bir davranış değildir. Ve onlar, bizim topluluğumuzun bir "
 "parçasıdır, topluluğumuza katkıda bulunmaktadırlar."
@@ -5190,12 +4150,12 @@
 "they are developing a very important piece of free software.  It's good for "
 "us to cooperate with them."
 msgstr ""
-"<strong>STALLMAN</strong>: Bu nedenle, bir insan X Windows’a birtakım "
-"geliştirmeler ilâve ettiğinde, o insanın yapması gereken şey bence X "
-"geliştirme takımıyla işbirliği yapmaktır. Bu ilâveleri onlara 
gönderin ve "
+"<strong>STALLMAN</strong>: Bu nedenle, bir insan X Windows'a birtakım "
+"geliştirmeler eklediğinizde, o insanın yapması gereken şey bence X "
+"geliştirme takımıyla işbirliği yapmaktır. Bu eklemeleri onlara 
gönderin ve "
 "kendi bildikleri gibi kullanmalarına izin verin. Çünkü çok önemli bir 
özgür "
 "yazılım parçası geliştirmektedirler. Onlarla işbirliği yapmak bizim 
için "
-"iyidir. "
+"iyidir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -5220,7 +4180,7 @@
 "hatırlamıyorum. Ama açık kaynak değildi. Kısıtlıydı. Zannediyorum ki 
ticari "
 "olarak dağıtamıyordunuz. Ya da ticari olarak değiştirilmiş bir 
sürümünü ya "
 "da benzeri bir şeyleri dağıtamıyordunuz. Bu, hem Özgür Yazılım 
hareketi hem "
-"de Açık Kaynak hareketi tarafından kabul edilemez olan bir 
kısıtlamaydı. "
+"de Açık Kaynak hareketi tarafından kabul edilemez olan bir 
kısıtlamaydı."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -5245,8 +4205,9 @@
 "Böylece, çok sayıda insan bu şekilde copyleft etmeme konusunda baskıya "
 "uğramıştır. Ve sonuçta, daha sonra onların tüm yazılımları çok 
açıktı. Bir "
 "geliştiriciye her şeye aşırı izin verme konusunda baskı yapmış olan "
-"insanlar, daha sonra “Tamam, şimdi kısıtlamalar getirebiliriz” 
dediklerinde, "
-"bu onların çok da etik olmayan hareketler yaptıklarını göstermiştir."
+"insanlar, daha sonra &ldquo;Tamam, şimdi kısıtlamalar getirebiliriz&rdquo; 
"
+"dediklerinde, bu onların çok da etik olmayan hareketler yaptıklarını "
+"göstermiştir."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -5255,10 +4216,10 @@
 "sense to do that.  There are so many other things we need to do.  Let's do "
 "them instead.  We can cooperate with the X developers."
 msgstr ""
-"Ancak bu durumda, X’in alternatif bir GPL kapsamlı sürümünü elde etmek 
için "
+"Ancak bu durumda, X'in alternatif bir GPL kapsamlı sürümünü elde etmek 
için "
 "kaynakları gerçekten de zar zor toplamak ister miydik? Ve bunu yapmamızın 
"
 "hiçbir anlamı olmayacaktı. Yapmamız gereken başka birçok şey vardır. 
Bunun "
-"yerine onları yapalım. X geliştiricileriyle işbirliği yapabiliriz. "
+"yerine onları yapalım. X geliştiricileriyle işbirliği yapabiliriz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -5266,7 +4227,7 @@
 "And is it practical to include it as part of the GNU General Public License "
 "allowing trademarks?"
 msgstr ""
-"<strong>SORU</strong>: GNU’nun ticari bir marka olduğu konusunda bir "
+"<strong>SORU</strong>: GNU'nun ticari bir marka olduğu konusunda bir "
 "yorumunuz var mı? Ve ticari markalara izin vererek bunu, GNU Genel Kamu "
 "Lisansının bir parçası olarak içermek pratik midir?"
 
@@ -5326,7 +4287,7 @@
 "açılmamasının yanlış olduğu zamanlar da olabilir, örneğin, insanlık 
için çok "
 "yararlı bir yazılım insanlardan gizli tutuluyorsa, bu yanlış bir 
durumdur. "
 "Bu yanlıştır, ancak farklı bir yanlış tipidir. Aynı alanda olmasına 
rağmen, "
-"farklı bir husustur. "
+"farklı bir husustur."
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -5351,7 +4312,7 @@
 "an enormous amount of intellectual energy.  I would suggest that some of it "
 "should be directed to using, and possibly writing, free software."
 msgstr ""
-"<strong>SCHONBERG</strong>: Richard’ın sunumu, önemli oranda entelektüel 
"
+"<strong>SCHONBERG</strong>: Richard'ın sunumu, önemli oranda entelektüel "
 "enerji oluşturmuştur. Umarım ki, bu enerjinin bir kısmı özgür 
yazılımın "
 "kullanılmasına ve muhtemelen de yazılmasına dönüşür."
 
@@ -5370,38 +4331,29 @@
 "olduğunu belirtmek isterim."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid "<i>[Applause]</i>"
 msgid "<span>[Applause]</span>"
-msgstr "<i> [Dinleyiciler alkışlar]</i>"
+msgstr "<span> [Alkışlar]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "<strong>STALLMAN</strong>: You are free to leave at any time, you know. "
-#| "<i>[Laughter]</i> I'm not holding you prisoner here."
 msgid ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: You are free to leave at any time, you know. "
 "<span>[Laughter]</span> I'm not holding you prisoner here."
 msgstr ""
 "<strong>STALLMAN</strong>: İstediğiniz zaman gitmekte özgürsünüz, "
-"biliyorsunuz. <i>[dinleyiciler güler]</i> Sizi burada köle olarak 
tutmuyorum."
+"biliyorsunuz. <span>[Dinleyiciler güler]</span> Sizi burada köle olarak "
+"tutmuyorum."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid "<i>[Audience adjourns&hellip;]</i>"
 msgid "<span>[Audience adjourns&hellip;]</span>"
-msgstr "<i>[dinleyiciler dağılır&hellip;]</i>"
+msgstr "<span>[Dinleyiciler dağılır&hellip;]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid "<i>[overlapping conversations&hellip;]</i>"
 msgid "<span>[overlapping conversations&hellip;]</span>"
-msgstr "<i>[çakışan konuşmalar&hellip;]</i>"
+msgstr "<span>[üst üste binmiş konuşmalar&hellip;]</span>"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid "<strong>STALLMAN</strong>: One final thing.  Our website: www.gnu.org"
-msgstr "<strong>STALLMAN</strong>: Son bir şey. Ağ sayfamız: www.gnu.org"
+msgstr "<strong>STALLMAN</strong>: Son bir şey. Websitemiz: www.gnu.org"
 
 #. TRANSLATORS: Use space (SPC) as msgstr if you don't have notes.
 #. type: Content of: <div>
@@ -5434,11 +4386,6 @@
 #.         href="/server/standards/README.translations.html">Translations
 #.         README</a>. 
 #. type: Content of: <div><div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Please see the <a href=\"/server/standards/README.translations.html"
-#| "\">Translations README</a> for information on coordinating and "
-#| "contributing translations of this article."
 msgid ""
 "Please see the <a href=\"/server/standards/README.translations.html"
 "\">Translations README</a> for information on coordinating and contributing "
@@ -5455,12 +4402,8 @@
 "\">çalışma&nbsp;sayfamızı</a> ziyaret edebilirsiniz."
 
 #. type: Content of: <div><p>
-#, fuzzy
-#| msgid ""
-#| "Copyright &copy; 2001, 2005, 2006, 2014, 2015, 2016 Richard M. Stallman"
 msgid "Copyright &copy; 2001, 2005, 2021 Richard Stallman"
-msgstr ""
-"Copyright &copy; 2001, 2005, 2006, 2014, 2015, 2016 Richard M. Stallman"
+msgstr "Copyright &copy; 2001, 2005, 2021 Richard Stallman"
 
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid ""
@@ -5489,10 +4432,3 @@
 #. type: Content of: <div><p>
 msgid "Updated:"
 msgstr "Son Güncelleme:"
-
-#~ msgid ""
-#~ "Copyright &copy; 2001, 2005, 2006, 2014, 2015, 2016, 2021 Richard M. "
-#~ "Stallman"
-#~ msgstr ""
-#~ "Copyright &copy; 2001, 2005, 2006, 2014, 2015, 2016, 2021 Richard M. "
-#~ "Stallman"



reply via email to

[Prev in Thread] Current Thread [Next in Thread]